Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
80 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Ortaokul yıllarımda yelken bir süre yelken sporuyla uğraştığım için denizcilikle ilgili terimlere çok aşinayım. Hoş o yıllar çok geride kaldığı için unutmuşum ama yine de okuduğum bir kitapta rastlamak ve o günleri yâd etmek iyi geldi. O yüzden de daha ilk sayfalardan çok sevdim ömürlük deniz nöbetçisini. Zaten sonradan Beybaba Kaptan’ı daha
Ömürlük Deniz Nöbetçisi
Ömürlük Deniz NöbetçisiBahadır Karasulu · Edebiyatist Yayınevi · 20248 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
Hayat insana rotasından sapmış deli bir roket gibi saldırır...
~~~dünyanın hiçbir yerinde insanlardan kaçış yok~~~ 10 Nisan 1901'de bir İngiliz ailesinin çocuğu olarak Cannes'da (Fransa) doğdu. Zengin bir baba ile çocuğunu hem ezen hem de inkâr eden bir annenin kızıydı (hikâyelerinde buna dair vurgular da vardı). 14 yaşındayken babası intihar etti. Yazmaya ilk kocası Donald Ferguson'la birlikte
Julia ve Bazuka
Julia ve BazukaAnna Kavan · Everest Yayınları · 202118 okunma
Reklam
HİÇBİR YOLU YOK GİBİ GELDİĞİNDE
Sorunumuzun hiçbir çözümü olmadığına inanmaya izin verirsek, korku devreye girecektir. "Mümkün değil, bu sorunu çözmenin bir yolu yok" dediğimizi ya da başkalarının dediğini çok duymuşuzdur. Sırf o yolu bilmiyoruz diye gerçekten bir yol olmadığı anlamı çıkmaz. İsa, "Yol...Ben'im" dedi (Yuhanna 14:6). Yeşaya,
Sayfa 136 - GDKKitabı okuyor
96 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
ağlamak istiyordum ama kalbimin bir çölden bile daha kurak olduğunu hissettim…
1947 yılının Nobel Edebiyat Ödülü’ne sahip Andre Gide’nin okuduğum ikinci kitabı; Pastoral Senfoni. Otobiyografik özellikler taşıyan kitabın kurgusu okunmaya değer… Sadece hikayesi için bile okunabilir, kaldı ki içeriği dopdolu bir novella. Kitabın ana karakteri bir papaz, kitabın içeriğini papazın günlüğünden okuyoruz. Papaz cenaze için
Pastoral Senfoni
Pastoral SenfoniAndré Gide · Timaş Yayınları · 20214,505 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Dünyanın En Güzel Şiirine...
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayat En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat Ne güzel bir giriş, dünyaya ne güzel bir geliş... Toprağı kirlerinden arındıran o Yağmur için, rahmet vadilerinin
Yağmur
YağmurNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20192,377 okunma
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Jorge Amado - Kızıl Tarlalar İncelemesi
Jorge Amado – Kızıl Tarlalar Kızıl Tarlalar kitabı, yazarın okuduğum ilk kitabı. Çoğumuzda oluyordur, ilk kez okuyacağımız ya da ön bir bilgi sahibi olmadığımız yazarların eserleri biraz isteksizlikle biraz soğuk bir merakla başlanır. Bu durum da çokta olağandır. Bu kitabı mevsimlik işçilere dair okumalar yaptığım sıra keşfetmiştim. Mevsimlik işçilerin ülkemizdeki ve dünyanın çeşitli yerlerindeki durumlarına dair incelemeler yaparken bu kitap da bana Brezilya’ya dair tarihsel bir zemin sağlamıştı. John Steinbeck’in Gazap Üzümleri’ni okuyanlar için çok da yabancılık çekmeyecekleri bir roman olacaktır. Yanlış hatırlamıyorsam Gazap Üzümlerinde Oklahama’dan Kaliforniya’ya umut yolculuğuna çıkan bir aile söz konusuydu. Kızıl Tarlalar da ise Brezilya’nın kurak bir coğrafyasından yine Brezilya’nın en büyük şehri Sao Paulo’ya bir yolculuk söz konusu. Jorge Amado’nun, bu kitabı, 1946’da yazdığı da göz önünde bulundurulduğunda; bu tür edebi yayınları doğuran ortak zeminin, hiç kuşkusuz, 1929 Büyük Buhranı ve akabininde 2.Dünya Savaşının sona ermesinin ardından, kırsal ekonominin toprak ağaları lehine yeniden düzenlenmesi olduğu aşikârdır. Kitabın dili hiç şüphesiz çevirenin (Çeviri: İpek Gürsoy Manavbaşı) de etkisiyle oldukça akıcı. Kitap, okuyan da pişmanlık hissi uyandırmayacağı gibi, bol bol birbiriyle zıt duygular içine sokacaktır. Kimi yerde gülecek, kimi yerde öfkeden çıldıracak, kimi yer de ise gözyaşlarınızı tutamayacaksınız. Kitaba başlayanlar, anlatının içinde merak duygusuyla kaybolacak ve kolay kolay kitabı ellerinden bırakmayacaklardır. Şimdiden iyi okumalar herkese
Kızıl Tarlalar
Kızıl TarlalarJorge Amado · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2020228 okunma
Reklam
En’lerin Kıtası Antarktika
Burası en soğuk, en buzlu ama aynı zamanda en kurak (o kadar kurak ki Kutup Çölü olarak isimlendirilir), en rüzgârlı, en verimsiz, en yüksek, en uç, en bakir kıtası dünyanın… Ve en son keşfedileni aynı zamanda. Kıtanın gerçek manada keşfinin henüz 200 yıllık bir geçmişi var.
72 syf.
·
Puan vermedi
Dilsiz yara •Yazarın dili,kullandığı kelimeler, cümleler fazlasıyla etkileyici ve akıcı. •71 sayfadan oluşan bu şiir kısa ama içeriği zengin bir kitap Alıntılar: "Uzun uzun mısralarımla seni düşünürken Anlatılmaz kelimelerle ve hislerle Nisan yağmurlarıyla Yüreğimdeki uçuşan kelebeklerimle" "Bitmeyecek sandığın aşk biter, biter sandığın bitmez. Seni seveni sevmezsin, sevdiğin de seni sevmez İki gönül bir olunca da yarım kalan kadeh..." "Başlıkları yok şiirlerin Sözleri birleşmiyor bestelerin İklimsizliğin adı olmuş Geceler boyu çalınan şarkıların kurak" "Bir bahar akşamında sensizliğe tutulmuşum Sensizliği bilinmez diyarlara saklarken Birden göğsüme bir sızı saplanıdı Adı olmuş sensizliğin ezgisi" @meltemgudemezogluoffical
Dilsiz Yara
Dilsiz YaraMeltem Güdemezoğlu · İz Bırakan Kalemler Yayınevi · 202415 okunma
Yüreğimin kurak toprakları yeşermez ,deme! Bir gözyaşınla hayat bulduran, Yaradan vardır.
Sayfa 174Kitabı okudu
413 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Sarı Özek bozkırında trenler bir doğuya bir batıya gider gelirdi.
Çoğumuz yaşamışızdır bazı günler gerçekten zamanın en yavaş aktığı yüzyıllara ,asırlara bedel günlerdir . Bu günlerin birinde en yakın arkadaşının ölümüyle başlıyor hikaye ,bu insanlar Sarı Özek bozkırında yaşayan tren istasyonunda çalışan kimsenin yaşamadığı ,en tenha en sessiz en kurak topraklarda yaşıyan çalışkan vefalı insanların
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,4bin okunma
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Stanley, ünlü bir basketbolcunun ayakkabısını çalma suçuyla ceza alır. Ya hapse gidecektir ya da kampa. Kamp kelimesi ona ilgi çekici geldiği için orayı tercih eder. Kamp denilen yer de Teksas’ ta eskiden göl olan Yeşil Göl Kampı’ dır. Burada ger yer kurak. Sadece iki ağaç ve kamp çadırları vardır. Mahkumlar sürekli çukur kazıp bir şey aramakta ama ne aradıklarımı bilmemektedirler. Hikaye bir de Stanley’ in büyük büyük dedesini de anlatır. Ne ilginçtir ki Stanley’ in dedesinin adı da Stanley’ dir. Borsadan büyük bir para kazanır ama çölde Öpücük Kate tarafından malına el konulur. Onu da öldürmez ama çölde bir başına bırakır. O zamanlar Yeşil Göl’ ün karşı takasında Kate adlı öğretmen Sam adında siyahi, eşeğiyle soğan satan birine aşık olur. Önce okulun işlerini yaptırır, sonra bir gece öper ve onu görenler gölde Sam’ i öldürler. Öğretmen de önce şerifi öldürür, sonra azılı bir haydut olur. İşte Öpücük Kate odur. Ölmeden bir sandık dolusu malı göle gömer ve kendini kertenkeleye ısırtır. İşte bizim çocuk Stanley bu kampta arkadaşı Sıfır’ ı aramaya giderken batık tekneyi görür. Soğan tarlasından soğanlar yiyerek hayatta kalırlar. Kampa dönünce de kayıp sandığı bulur. Dedelerine ait eşyalarına ulaşır. Oradan elde edilen gelir onları hayli zengin eder. Orayı Sıfır’ la paylaşır. Bu arada ayakkabıyı çalmadığı da ispatlanır. Onu aslında Sıfır çalmış, arabanın üzerine bırakmış, oradan da yolda Stanley’ in başına düşmüştür. Güzel bir kurgusu olan kitap, birçok ödülü de var.
Çukurlar
ÇukurlarLouis Sachar · Tudem Yayınevi · 2023197 okunma
Rüknettin’in kalbi için kehanetler
ı rüknettin'in aynalarda ağladığı kadar var. bir mevsimin kıyısından tutarsan rüknettin kurak ovalara yağmurlar yağar ayak bileklerinden kavrarsan bir harfi kalbin şiir olup vadilerini sular. senin de vadilerin vardır rüknettin! kehanetler kurarsın, yağmalarsın kendini kurtarıp o yangında ilk önce kalbini niyedir, aynalarda azalır
Sayfa 102 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
140 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
48 günde okudu
"Lambada titreyen alev üşüyor Aşk kağıda yazılmıyor ..."
Derken Abdurrahim Karakoç yüreğin de duyguya yer veren herkese,her ana hitap etmiş!.. Dolayısıyla, Abdurrahim Karakoç Aşk demektir... Güçlü kalemiyle içimizi titreten halk şairdir o... Abdurrahim Karakoç, her alanda kalemiyle gönüllerimize hükmeden kelam sahibidir. Sevdâ şiirleri, dâvâ şiirleri, halk şiirleri, Mihriban, İsyanlı Sükut, 50. Yıl
Beşinci Mevsim
Beşinci MevsimAbdurrahim Karakoç · Altınordu Yayınları · 2021808 okunma
81 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
1947 yılı nobel ödülü sahibi Andre Gide’nin okuduğum ikinci kitabı. Bu kitapta kimsesiz kalan kör bir kızın bir rahip tarafından evine getirilmesi ile başlıyor olaylar. Kör bir kıza hayata dair izlenimler edinmesi için çeşitli uygulamalarla bir şeyler öğretmeye çabalayan rahip zamanla kendini içinden çıkılmaz bir durumun içinde bulur. Günlük halinde yazılmış bir eser ve kısacık. İnançlarını ve kendisiyle olan çelişkilerini de içeriyor kitap. Bir şans verilebilir. Alıntılar: Ağlamak isterdim ama kalbimin çölden daha kurak olduğunu hissediyorum. Gözleri olanlar bakmayı bilmeyenlerdir. İçinde sadece ışık ve sevgi vardı. Akıl kalbi çoğunlukla kandırır. Tavsiyenin,nasihatin, azarın çok fazlası sahildeki çakıl taşları gibi tüm etkisini yitirir. Savunmayı bilmeyeni elde etmeye çalışmak korkaklıktır. İnsan kötülüğü bilmese ne kadar mutlu olurdu.
Pastoral Senfoni
Pastoral SenfoniAndré Gide · Can Yayınları · 20244,505 okunma
437 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.