İşte! İki kadın, sevgilileriyle birlikte oldukları zaman, ilk akıllarına gelen şey, sevgililerini birbirlerinin ellerinden almak değil miydi? Kural böyleydi.
Onda beni rahatsız eden tek şey aşırı kibirli oluşuydu. Yeryüzüne inip gerçeklerle yüzleşse çok iyi olurdu. Ama onun yapısı böyleydi, o ve onun gibileri için bu bir kural gibiydi, ceplerinde metelikleri olmasa da, dış görünüşlerine özen göstermeleri gerekiyordu. Tanrı onları ıslah etmediği sürece bu kötü huylarıyla birlikte ölene dek yaşayacaklardı.
Okuduklarım kategorisine ilk yazımı, en son okuduğum kitap hakkında yazmak istiyorum. Albert Camus – Yabancı kitabını iyi bir kitap sever tek solukta bitirebilecekken benim gibi amatör bir kitap severin, üstelik biraz da zaman problemi olan biri iki solukta bitirdi. Bu kitabı, kitap okuma alışkanlığı kazanmak istediğim zamanların başında, Kars’ta
“Onda beni rahatsız eden tek şey aşırı kibirli oluşuydu. Yeryüzüne inip gerçeklerle yüzleşse çok iyi olurdu. Ama onun yapısı böyleydi, o ve onun gibileri için bu bir kural gibiydi, ceplerinde metelikleri olmasa da, dış görünüşlerine özen göstermeleri gerekiyordu. Tanrı onları ıslah etmediği sürece bu kötü huylarıyla birlikte ölene dek yaşayacaklardı.”
Peki, ahlakın temeli din olabilir mi? O da mümkün değil, çünkü din başka bir adamın lafıdır. Birileri çıkmış, o dinin otoritesini sağlamak için bir şeyler söylemiş. “Bana bunu birileri söyledi, bizi yaratan söyledi” demiş. Peki, bu birileri bunları bana niye söylemiyor? Bu yaratan bu kadar güçlüyse niçin bir elçi kullanıyor? Hepimize tek tek