Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İki kadın âşıklarıyla bir araya geldiklerine akıllarına ilk gelen birbirinin sevgilisine çalmak değil miydi? Kural böyleydi.
Sayfa 142Kitabı okudu
İki kadın âşıklarıyla bir araya geldiklerine akıllarına ilk gelen birbirinin sevgilisine çalmak değil miydi? Kural böyleydi.
Reklam
''Şimdi, sevmek zamanıydı! Kural böyleydi. İyi yaşamak için sevmeliydik. Çünkü, şuna ikna olmaya başlamıştık artık: Hayat, sevince güzel.''
Sayfa 106 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
112 syf.
9/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
BÜTÜN ERKEKLER BİRAZ OİDİPUS'TUR BE GÜZELİM!
TOTEMLERİMİZ İncelemeye başlarken isterseniz Freud'un ''Totem ve Tabu'' hakkında fikirlerini ve bu kavramların kökeni hakkında bilimsel verileri esas alarak değerlendirdiklerini masaya yatırmak yerine,evvela kelimelerin halk nazarında değerleri,ritüelleri ve yaygın olarak yanlış tanımları hakkında bilgi sahibi olalım,ardından konuyu Freud ve bilim
Totem ve Tabu
Totem ve TabuSigmund Freud · Say Yayınları · 20165,9bin okunma
Değişmez kural.
" Çünkü hayat böyleydi; insanın istemediği şey ayağına gelirdi. "
Sayfa 144 - Oğlak YayınlarıKitabı okudu
Tanrı ıslah etsin
Onda beni rahatsız eden tek şey aşırı kibirli oluşuydu. Yeryüzü­ne inip gerçeklerle yüzleşse çok iyi olurdu. Ama onun ya­pısı böyleydi, o ve onun gibileri için bu bir kural gibiydi , ceplerinde metelikleri olmasada, dış görünüşlerine özen göstermeleri gerekiyordu. Tanrı onları ıslah etmediği sü­rece bu kötü huylarıyla birlikte ölene dek yaşayacaklardı
Reklam
370 syf.
7/10 puan verdi
‘’Hayatınızdaki memnuniyetsizliklerin ve kısıtlamaların anne yaralarıyla ne şekilde ilişkili olduğunu bilmek verdiğiniz mücadelenin belirli bazı durumların doğal sonucu olduğunu anlamanıza yardımcı olur.'' ( S.204 ) Kim bilir kaç nesil kendisinden önceki neslin hatalarının cezasını çekti? Kim bilir kaç çocuk anneannesinin yaptıklarının ya da
Anne’nin Duygusal Yokluğu
Anne’nin Duygusal YokluğuJasmin Lee Cori · Koridor Yayıncılık · 20181,190 okunma
İşte kurallar böyleydi. Yarattığı korku işe yarıyordu ama o korkuyu delen biri olduğunda işte o zaman işler değişiyordu. Çünkü kuralı delen kişi kural delmenin çok da zor olmadığını anlıyordu.
Sayfa 224Kitabı okudu
Kural böyleydi, burada adil bir dövüş olamazdı; bir kere yere düşmeyegör, sonun gelmişti artık.
Kural böyleydi, burada adil bir dövüş olmazdı; bir kere yere düşmeyegör, sonun gelmişti artık.
Reklam
Bir yandan da ne şekilde can vereceğimi düşünüyordum. Acaba saray halkı gibi kementle mi boğacaklardı, yoksa daha sıradan olanlar gibi bahçedeki cellat taşının üstünde başımı kesip kılıçlarını cellat çeşmesinde mi yıkayacaklardı? Bunu kestirmem zordu. Çünkü kesin kural sadece hanedan için geçerliydi: Hiçbir hanedan mensubunun kanı dökülmez, ancak boğularak öldürülürdü. Bu neden böyleydi acaba? Kanları başka renkte miydi, yoksa öyle olduğunu sanmamızı mı istiyorlardı? Kanlarının biz zenciler gibi kırmızı olduğunun görülmesinden mi korkuyorlardı?
Sayfa 74
Evet. Simdi, sevmek zamanıydı! Kural böyleydi. İyi yaşamak için sevmeliydik. Çünkü, şuna ikna olmaya başlamıştık artık: Hayat, sevince güzel.
Sayfa 106Kitabı okudu
"Şaşkınlığının nedenini anlayınca,ayrıcalıkların genel kural olarak hukuka dayalı bir toplumda kesinlikle kabul edilmez olduğunu,ancak bunun tersine,keyfi uygulamaların egemen olduğu bir toplumda bazen meşruiyet ve adalet vahaları meydana getirerek despotluğa karşı bir engel oluşturduğunu açıkladım ona.Bugünün doğu toplumunda,ister Osmanlı toplumu olsun ister Mısır toplumu,böyleydi büsbütün.Kabul edilemez olan,askerlerin bizim Sahleyn'deki okulumuza ya da bir Ingiliz'in evine serbestçe girememeleri değil. Kabul edilemez olan,asıl kendilerinde ülkede istedikleri okula ve istedikleri eve ellerini kollarını sallayarak girme hakkını görmeleri.Kabul edilemez olan,bir Britanyalı bireyin kişilik haklarına dokunamıyor olmaları değil,güçlü bir devletin korumasından yararlanamayan herkese canlarınün istediğini yapma haklarının olması. "
Sayfa 127
Türkçe hutbe icadı
Biz icat dedik, ama kastımız “iyi bir şey” demek değil. İcat burada bid’a (bid’at) anlamında. Ve bid’anın “dine sonradan sokuşturulan kötülük” anlamına geldiğini bilmeyen bir Diyanet İşleri Başkanlığımızın olduğunu düşünemeyiz. “Türkçe Ezan” saçmalığı ile aynı dönemde Türklerin dinine sokulan ve “Türkçe Hutbe” denilen bid’a icadın derhal
97 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.