Yastığı bütün gücüyle Uriah’ın kafasına geçirdiğinde Christina “Merhaba Tris!” diyor. O sırada Uriah inliyor, “Of! Bir yastıkla canımı yakmayı nasıl becerdin, Lynn?”
“Sıradışı gücümle tabii ki,”
Bir yerlerde okumuştum; ağlamak bilimsel açıklamalara meydan okuyan bir şeymiş. Gözyaşının tek amacı, gözlerin kurumasını önlemek. Gözyaşı bezlerinin duygular doğrultusunda haddinden gazla gözyaşı salgılamasının hiçbir nedeni yok.
Bence insanlığımızı kaybetmemek için ağlayarak içimizdeki hayvan yanımızı özgür bırakıyoruz. Çünkü içimde kükreyen, hırlayan bir canavar var ve özgürlük için, Tobias için, her şey bir yana yaşamak için çırpınıyor. Ne kadar denersem deneyeyim, onu öldüremiyorum.
O yüzden içimden sadece avuçlarımın içine ağlamak geliyor.
Bazen her topluluğun bana öğrettiği bilgileri topladığımı, sonra dünya üzerinde yoluma devam edebilmem için bunları zihnimde bir rehber gibi depoladığımı düşünüyorum. Hala öğrenecek, kavranması gerekecek önemli şeyler var. Her zaman da olacak.
Toplumumuz "iyi" ve "kötü" olarak bölünmedi. Zalimlik
birinin dürüst olmadığı anlamına gelmez, tıpkı cesur
olmanın birini iyi biri yapmadığı gibi... Marcus ise ikisi
birden, hem iyi hem kötü.
"Siz hangi dünyada yaşıyorsunuz bilmiyorum ama
benim dünyamda insanlar bir şeyi sadece iki nedenle
yapar. Birincisi, karşılığını almak için. İkincisi ise
kendilerini borçlu hissettikleri için"