GAYB MESELESİ
Gaybı Allah bilir ama Nur Risaleleri'nden yaptığımız bu alıntılardan, evliyanın gaybı bildiği sonucu çıkmaktadır.(Hâşâ) Nitekim bu kanaat Nur Risaleleri'nde açık olarak belirtilmiştir: Madem Hz. Ali (R.A.) "ene medînetu'l-'ilmi ve 'aliyyun babuha" hadisine mazhardır. Hem madem Şah-ı Velayet ünvanını alarak
Sayfa 216 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Kur'an okurken, çelişkiye düşen kişilerin mutlaka bir âlime (arife) başvurması gerekir. Bu çelişkiler -çoğu zaman- hatalı Kur'an çevirilerinden, meal veya tefsirlerinden kaynaklanır. Kur'an'da buyuruyor: "Şayet sana indirdiğimiz hakkında şüphede isen, senden önce kitabı okuyanlara sor. Şüphesiz Rabb'inden sana hak gelmiştir. Sakın şüphe edenlerden olma.” Enam: 68
Reklam
Maide Suresi : (Kur'an önceki gönderilen kitaplan tasdik eder..)
48. [Ey Peygamber!] Biz sana da bu Kur'an'ı indirdik, ama boş yere değil, hak ve hakikati ortaya koymak üzere indirdik. Kur'an önceki peygamberlere gönderilen kitaplan tasdik eder ve aynı zamanda o kitaplarda tahrife uğrayan ve uğramayan hususlan belirler. O halde, sen Yahudiler ve Hıristiyanlann getirdikleri davalarda Allah'ın indirdiği hükümlere göre hükmet. Sana indirilen ayetleri bırakıp da onlann arzu ve isteklerine uyma. [Ey farklı ümmetler!] Biz her biriniz için [temel inanç ve ahlak ilkeleri dışında, zaman ve zemine göre değişen] farklı bir nizam ve düzen belirledik. Allah dileseydi hepinizi aynı nizam ve düzene bağlı kılardı. Ancak O, gönderdiği farklı şeriatlar [hukuki düzenleri ile sizi sınamayı diledi ve bu yüzden farklı ümmetler olsun istedi. Şu hâlde, hepiniz hayırlı işlerde yarışmaya bakın. [Unutmayın ki] sonunda hepinizin hesap vermek üzere varacağı yer Allah'ın huzurudur. İşte o zaman Allah aranızda anlaşmazlığa düştüğünüz hususlarla ilgili tüm doğruları size bildirecek, hesabınızı görecektir.
Sayfa 1022 - Ankara Okulu YayınlarıKitabı okudu
_Tanrıları, tıpkı insanlar gibi sevgi ve nefretle harekete geçen, armağan ve kurbanlarla etkilenen duygulu ve zeki varlıklar diye biliriz. İşte, dinin kökeni budur. Dolayısıyla, puta tapıcılığın ya da çoktanrıcılığın da kökeni budur. Tanrısal varlıkları yetkinliğin en son sınırlarına değin yücelte yücelte, sonunda birlik ve sonsuzluk, yalınlık ve
Diğer taraftan şu nokta da ilginç değil mi: Sadece Kur'an'la yetinenler, sünneti, uygulamayı, icmayı reddedenler, tarihselciler ve modernistler iman ve ahlak dışında (onlar açısından ibadetlerin tartışmalı olduğunu söyleyebilirim; haramları da tartışabiliyorlar; bazlarına göre faiz helal; bazılarına göre tesettür farz değil; bazılarına göre inananlar arasında düşmanlık doğurmadığı müddetçe içki helal vs. vs.) bir şey kabul ediyorlar mı? Hayır! Muamelatı ve ukubatı reddediyorlar. Geriye iman ve ahlak kaldı. Hep evrensel ilkelere vurgu yapmaları bunu göstermiyor mu? Peki bunun bir sonraki adımı ne olacak? Maksat iman ve evrensel ahlak ilkeleri ise o hâlde Kitabaihtiyacımız yoktur! Bunları aklımızla veya insanlığın ortak tecrübesiyle bulmak ve bilmek mümkündür! İş, bundan başka nereye evrilebilir ki! Peki deistler bundan başka bir şey mi söylüyor? Onlar da sadece Tanrı ve evrensel ahlak diyorlar. Bakalım ne olacak?... Bekleyip götelim ve Rabbimize sığınalım. Ve tabii tedbirimizi alalım.
Sayfa 307Kitabı okudu
İslami Yaşamın Özelikleri
Dengeli Yol İslam'da dünyayı ve dünyalığı reddetmeyi gerektiren hiçbir neden yoktur. Bu dinin mistik felsefe ve toplumsal düzenin öngördüğü ruhbanlık, dağ başında yaşamak gibi şeylerle hiçbir ilişkisi yoktur. İslam şeriatında intihar etmek haramdır. Bedensel işkence, her şeyden el etek çekme, bekar kalma İslam tarafından hoş görülmemiştir.
Sayfa 118 - MahyaKitabı okudu
Reklam
Kuran'da Her Şey Var mı veya Enam 38. Ayet Ne Anlama Gelir?
Başta Hz. Peygamber'in sözlü ve fiilî sünneti olmak üzere sahabe ve tâbiûndan menkul bilgi, görüş ve değerlendirmeleri, kısaca tarihsel tecrübeyi ve zengin ilmî geleneği yok hükmünde sayarak dinî ahkâmı tek kaynağa irca eden Kur'ancılık söyleminin tutarlılığı/tutarsızlığı meselesine, bu söylemin tarihteki tüm temsilcilerinin istidlalde
Sayfa 211-213
O, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran bir ışık, ebedi saadetin yolunu gösteren en güzel rehberdir. Dünya ve ahiret mutluluğunun esasları, hak, adalet ve eşitliğin temel prensipleri ve yüksek ahlak ilkeleri ondadır. Kur'an'da yer alan emir ve tavsiyelere uyanlar, hem dünyada huzur içinde yaşayacaklar, hem de ölüm ötesinde devam edecek olan sonsuz hayatta gerçek mutluluğu kazanmış olacaklardır.
Sayfa 33
Yazar, Kur'an'da kadın ve erkek arasında karşılıklı sevgi ve saygının önemine ilişkin ayetler olmasına rağmen “kadının erkeğe itaatini emreden” ayetlerin olmaması gerçeğine dikkat çekerek “kadını erkeğe tâbi kılan” hadisleri, kendi tarihsel bağlamları içindeki hakikatler olarak düşünmenin Kur'an'la çelişmeme anlamında daha doğru olduğunu; zira bu tür hadisleri, İslam'ın normatif, evrensel ve tüm zamanlarda genel geçer ahlâk ilkeleri olarak görmenin mümkün olmadığını anlatır.
Kadın - Erkek Arkadaşlığına İslami Bakış
Arkadaşlık meselesinde Müslümanlar için zaman zaman problem hâlini alan hususların başında ise, kadın-erkek, ya da kız-erkek arasındaki dostluk ve arkadaşlık ilişkilerinde ölçünün ne olması gerektiği meselesi gelmektedir. Bu konuda mükellefiyet çağına/yaşına gelmemiş olan çocuklar açısından, kız-erkek arkadaşlığı meselesinde önemli bir kısıtlama
Sayfa 300-301
Reklam
Tevbe Sûresı
Bu sûre müşriklerin, münafıkların ve müminlerin ahlak biçimleri anlatılarak iman edenlerin küfür ehline karşı uyarılmaları sûresidir. Ayrıca küfür ehlinin de sıfatlarıyla kendilerini tanımaları ve yaptıklarının sonucu olarak cezalandırılacaklarını bilmeleri için onlara da uyarı sûresi olarak indirilmiştir. Uyarı temelli anlatım üslubuna sahip bu sûrenin taviz vermeme sûresi olduğunu da belirtmek gerekir. Müşrik Allah’ın birliğine hakkıyla iman etmeyendir. O’na inanır ama işlerinde ortaklar koşar. Münafık ise nafık, nafaka, nifak gibi kelimelerle aynı kökene sahip olup iman ettikten sonra kendi menfaatini gözeten bunun için de ikiyüzlülük yapan dinden çıkmış kişiye denir. Sûrede müşrik ve münafıklığın ahlakı ibret olarak net biçimde anlatılırken verilen nasihat, iman edenlerin küfürde bulunanların hâline düşmemeleridir.
Nisâ
Bu sûre üzeri yaşayanlar Rabbin iradesi üzeri toplum ahlakı bilinciyle sorumluluklarını yerine getiren bir ahlak üzeri bulunurlar. Bu sûre haklar üzeri sorumluklarımızı bilerek onları yerine getirmemizin sûresidir de diyebiliriz. Kur’an’da kitap ehli denilirken Kur’an ehlinin de zaman içinde kitap ehli olduklarını çok iyi bilmeleri gerekir. Kur’an’ın bu açıdan da okunarak anlaşılması zaruridir.
Sayfa 17
Al İmran
Özet olarak Rabbin dilinden Al’i İmran’ı dillendirirsek: “Varlığımın hakkı için kim ki Bana iman etmiştir, sabırla takva üzeri güzel ahlakta bulunur, karşılığını da Benden ihsan olarak bulur. Kim de inkâr ile varlığımı sözde yalanlar, amellerinde de gaflet içinde bulunarak hevâ ve hevesler sebebiyle bozgunculukta bulunur, sonu acıların dipsiz kuyusudur. İman ile yaşarken takva ile dengeli olan sağlıklı bir karakter edinerek yaşam kıblenizi Benim varlığım olarak yaşayın. Bunun için varlığınızda melekeleriniz olarak tecelli ettirdiğim nebilerin ahlak sıfatlarını öldürmek yerine nefsinizin hevâ ve heveslerine bağlı olarak ortaya çıkan, Beni unutmanıza sebep olan kötü hâllerinizle savaşın ve onları öldürün. Bana hür olarak adanın. Onlar ki hürdür! Hevâ ve arzularla dünyaya bağlanmış değildirler. Onlar ki hürdür! Başka insanların keyfi iradesinin boyunduruğunda değildirler. Onlar ki hürdür! Kendisi için irade edebilenlerdir. İşte onlardır ki kendi iradeleriyle Bana adanmış olarak dönerek varlığımın sınırsızlığında ilahi sıfatlarım üzeri hürcesine yaşarlar. Benim iradem üzeri irade bularak sıfatlarımın hakkı üzeri yaşarlar. Öyle ise hür olarak birbirinize işlerinizde istişare edin ki size en doğru biçimde yol göstereyim. Hayır üzeri yaşayın, hakları gözetin, sabır, sebat başarıya ulaşın ve takva ile dininizi yaşayarak Bana dönün.”
Sayfa 13
Birkaç Söz
Faiz ve riba konusundaki bu araştırmanın gayesi imkân nispetinde meseleyi tarafsız bir biçimde ve tarihi gelişme süreci içinde ele alıp İslâm toplumundaki tezahürlerini incelemek, bunun tenkit ve tartışmasını yapmaktır. Esasen karmaşık ve anlaşılması zor olan bu meselenin inanç konusu olarak ele alınması, bu alanda yapılan inceleme ve çalışmaları
Sayfa 11 - Dergah Yayınları, 3. Baskı - Ocak 2010
Resim