Önce insanların ihtiyaçları oluşturuluyor, ardından o ihtiyacı karşılayacak mal ya da hizmet sunuluyor. Artık insanların ihtiyaçlarının ne olduğuna kendileri değil, bunun yerine piyasa adı verilen olgu insanlar adına karar vermektedir.
Sayfa 137Kitabı okudu
Küreselleşme ve internet ülkelerarası açığı kapatsa da sınıflarlararası uçurum derinleşme tehlikesi taşıyor.
Sayfa 81
Reklam
İşlemekte olan sisteme direnmek söz konusuysa, üzülmek, düşünce üretmekten daha verimli bir hazırlık sayılabilir mi? Doğrusu bundan emin olamıyorum. (...) Artık kapitalizmin ne olduğunu anlayamıyorum. Dünya gücü, terörizmden birçok bakımdan faydalandı. Daha da kötüsü terörü içselleştirdi. Kâr sistemi, sermaye dolaşımı kendi kendini tükettiği zaman terörü ilaç niyetine dağıtmaya başladığında gerçek etki açığa çıkar. Zira sistem güçlendikçe kırılganlaşıyor. Çünkü bir yanda sürekli güç kaybedenler, öbür yanda giderek gücünü artıranlar var. Güçlünün zaafı, kaçınılmaz bir biçimde, zayıfın zaafından daha belirgin. Bu şartlarda hareketsizlik bile, küreselleşen yıkıcılık karşısında otomatik bir boyuneğiş, nesnel bir suç ortaklığı anlamına kavuşuyor. Böylece bir kimsenin pişman, üzgün, baygın olması süregiden işlemleri aksatmıyor. İnsan ilişkilerini anlamlı kılan ayrımlar bile kolayca silinebiliyor. Bugün dünya gücü tarafından, bombalar eşliğinde ihraç edilen demokrasinin öncelikli etkisi böylelikle açığa çıkıyor. Sistem her şeyi otomatikman kendi çıkarına hizmet eder hale getirebiliyor. Göz dolduran küreselleşme karşıtlığı da bundan muaf değil. Her ne kadar teselli edici olmasa da, hepimizi abluka altına alan çözümsüzlüğü kayda geçirmek gerek.
Zenginlik küresel, sefalet ise yereldir.
Hareketliliğin Küresel HiyerarşisiKitabı okudu
Herkes reklam dünyasından gelen baskılara bir cevap verme ihtiyacı içinde. Küreselleşme ve ekonomik akılcılık çağında, pek azımız kendisini emniyette hissediyor. Cüzdanımızda daha fazla para var; ama alınması gereken daha çok şey ve bütün bunları kazanmak için harcanması gereken daha fazla mesai de var. Başarımızın göstergesi, sahip olduklarımız ve hayatın öncelikli gündemi ekonomik mücadele olduğunda, anne babalık da iş hayatındaki sert ve rekabetçi üsluba bürünüyor.
"Bazılarının özgür seçimi, ötekilerin üzerine kötü bir kader gibi çökmektedir."
Sayfa 82 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Burada belirtilmesi gereken bir başka nokta, küreselleşme sürecinde, ekonomik ve teknolojik güce sahip kişilerin başkalarını, hatta bütün toplumları, kendisinden aşağıda, hizmetçi gibi, kendinden kopuk ve kendi kendini yönetmeye ve insan haklarına hakkı olmayanlar olarak tanımlıyor olduklarıdır.
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.