“Filmler siyah-beyazdı ama… Rengarenk günlerdi. Kimse kimseye Ermeni, Rum, Kürt, Türk diye cephe almaz, hafız’ı rakıcısı aynı potada erir, kimse kimsenin mezhebiyle meşrebiyle ilgilenmezdi. Ortak paydamız, insandı, cumhuriyetti, Müzeyyen’lerdi.”
En baştan diyeyim, ben Ali fanıyım. Kitaplarını çok severim. Ama bu yorumda okuyacaklarınız çok sevmek değil yani, diyen bir okuyucuya ait olacak.
Bir kurt adam ve bir vampir. Yeni bir evren, türlere değişik bir bakış açısı. Vampir bir gelin ve Alfa bir damat... Hepsini bir araya getiren eğlenceli de bir kalem. Ancak yine de bir eksiklik hissi var, bir olmamışlık ki sonuna kadar devam ediyor.
Başta da dediğim gibi Ali kalemini çok severim. Misery -adı çok manidar bence- karakterini de çok sevdim. Ortada kalmışlığı, yalnızlığı ve bir şeylere özlem duyduğunu sonuna kadar belli eden bir karakterdi. Zeki ve ne istediğini bilmesi de çok güzeldi. Yazarın esprili anlatımı, yeni bir bakış açısı katmasını da sevdim ancak Ali kendi alanında yazsın diye düşünüyorum. İlk 80 sayfa kadar sıkıldım kitaptan, sonrasında akıcılığı ve kurgunun ilerleyişi beni içine çekse de ortalamaydı benim için. Son kısımları çok oldu bittiye gelmişti bence. Lowe'un tavırları gereksiz geldi, aksiyon kısmı, önemli diğer olaylar çabucak geçmiş. Misery ve Lowe arasındaki tansiyon da keza bir tık slowdu ama o çekim çok geçmedi bana.
Asla kötü diyemem. Ali, sevdiğim bir kalem ve konu bu yazar olunca ben tarafsız olamıyorum. Ancak bir eksiklik, denenmiş ama çok da olmamış gibi bir hava vardı. Yine de hızlı okunan, değişik ve beklentisiz bir kitap isteyenlere öneririm ben. Hiç sevmedim değil de eh işte bir kitaptı benim için.
GelinAli Hazelwood · Nemesis Kitap · 2024211 okunma
Ben bir kurt kadar cesurdum.Ama şimdi bir tilki gibi cesurum.İnsan bir ava çıktı mı,avcı olur,güçlü olur.Avcıyı kimse yenemez.Ama seni avladılar mı,iş değişir.İnsana bir şeyler olur.Artık eski gücün kalmaz,belki yine zorlu olursun,ama güçlü olamazsın.
Senin işlerin neden uz gitmiyor biliyormusun Tanabay? derdi. Çok tez canlı, çok sabırsız oluşundan. Vallahi ondan.Aynı anda 'hem havadakini kapmak, hem yerdekini yalayıp yutmak' istiyorsun. Dünya çapındaki bir devrimin hemen gerçekleşmesini diliyorsun.Oyle bir çırpıda olmaz bu işler. Dünya devrimi söyle dursun , sen bizim şu eski Aleksandrovka yokuşunu bile araba ile ve araba yolundan tırmanmaya tahammül edemiyorsun. Arabadan atlayıp iniyor ve arkanda seni kovalayan iri bir aç kurt varmış gibi başlıyorsun koşmaya . Ne yararı oluyor bu telaşın . Tepeye ilk varan sen olunca ödül mü veriyorlar. Yine orada oturup gelenleri bekliyorsun. Şunu iyi bil dostum, dünya devrimini tek başına gerçekleştiremezsin, başkalarının da gelmesini, seninle beraber olmalarını beklemek zorundasın.