Şeyh Said İsyanı
Diyarbakır'da kurulan İstiklal Mahkemesinde yargılanan Şeyh Said'le birlikte toplam 47 kişi idam edilir. Ayaklanmanın patlak verdiği 8 Şubat 1925'ten bugüne değin isyanın İslamcı-dinci-şeriatçı bir kıyam hareketi mi; yoksa milliyetçi-ulusalcı bir Kürt ayaklanması mı olduğu tartışılmaktadır.
Sayfa 66 - Çıra
11 Ocak 1971 Deniz Gezmiş ve arkadaşları İş bankasını soydu (Resim) Canan Kaftancıoğlu: Mücadeleyi koşullarıyla değerlendirmezsek Deniz Gezmiş'e hırsız, Yılmaz Güney'e katil dememiz gerekmez mi? Bir de burdan bakalım. Canan Kaftancıoğlu karısı, nereden bakarsan bak. Deniz Gezmiş hırsız, Yılmaz Güney katildir. (Resim)Ekrem İmamoğlu: Mustafa
Reklam
Azadi Hareketi
Miralay Cibranlı Halit Bey'in öncülüğünde kurulan ve dönemin Kürt aşiret ağalarından, Haydaranlı Kör Hüseyin Paşa, Sipkanlı Abdülmecid Bey'in çocukları, Hesananlı Halit Bey, Hoytili Hacı Musa Bey'in yanı sıra, eski Bitlis milletvekili Yusuf Ziya, Doktor Fuat... Gibi dönemin Kürt aydınlarını da bünyesinde toplayan Azadi örgütü, başlarda Kürdistan İstiklal Komitesi adı altında bir süre çalışmalarını gizli yürütür. Gün geçtikçe örgütlenme sahasını genişleten Azadi, Şeyh Sait ve Şeyh Abdulkadir gibi dini Kürt önderlerin desteğini de sağlar. 1924 anayasasının katı Kürt inkarcılığı üzerine, topyekûn direniş kararı alan Azadi, kadrolarını, etkinlik gösterdikleri bölgelere gönderir.
Artık açık olan şudur ki; PKK, Kürt kılığına girmiş Hoybun Ermeni örgütü olup, Kürt çocukların ellerine silah verilip dağa çıkartılarak Ermeni örgütüne Kürt kılığı giydirilmek istenmektedir. Bitmez tükenmez bir Türk düşmanlığı ve bölücü PKK yandaşlığı ile hareket eden bazı Ermeniler aklını başına almak zorundadır. Ermenistan'da Rus ordusunun yardımıyla işgal ettikleri Türk toprağı Karabağ'dan çekilmeyi hiç düşünmüyorlar. Fakat aynı milletin bir başka devletine (hem de "soykırıma uğrattı bizi" dedikleri bir ülkeye) kaçak yoldan girmeye çalışmaktan geri kalmadıkları bir gerçektir. Bizde bir atasözü vardır: "Yemek yediğin kaba pisleme." Üstelikte o yemek yediğin kabın sahibinin soydaşlarının toprağını gerçek bir soykırım yaparak işgal etmişken. Ama "ihanet" ve "işbirlikçilik" gibi bazı alışkanlıkların kolay kolay bırakılamadığı görülmektedir. Hatta genlere işlediği de bir gerçektir. Türk ve Kürt görünümlü tarihi düşman ile mücadele günümüzde bitecek gibi görünmemektedir. Egemenliğe ve toprak bütünlüğüne yönelik ardı arkası kesilmeyen bu saldırıların ve akan kanın azalmaması durumunda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ulusu olan "Türk" milletinin son çare olarak ikinci bir Kuvayi Milliye hareketi ile topyekûn ve kalıcı bir çözüm için harekete geçmekten kaçınmayacağını, İstiklal Mahkemelerini tekrar kurmakta tereddüt etmeyeceğini düşünüyorum.
Sayfa 205 - Bilgi Yayınevi, 2.Basım, Nisan 2016Kitabı okudu
İnönü ve şeyh Sait isyanı
Halk Fırkası'nın sertlik yanlılarının Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası gibi bir muhalefete sahip olmanın hazımsızlığını yoğun olarak yaşadık­ları (100) günlerin birisinde Doğu'dan önemli bir haber gelir: İsyan çıkmış­tır. 13 Şubat 1925'te Şeyh Said önderliğinde doğrudan rejimi hedef alan bir isyan patlak verir. Her ne kadar, resmi söylem
"1925'te Doğu'da yaşanan Kürt isyanı ge­rekçe gösterilerek 4 Mart'ta Takrir-i Sükun Ka­nunu yürürlüğe girdi. Yasayla tüm muhalefet örgütleri ve basını kapatıldı. İstiklal Mahkeme­leri çalıştırıldı; her türlü işçi hareketi fiilen engellendi. Cemiyet üyelerine yasal soruşturmalar açıldı, bazı yöneticiler tutuklanarak istiklal Mahkemeleri'nde yargılanıp, 7 ila 15 yıl arasında cezaya çarptırıldı. 1925 yılından sonra 1 Mayıslar gizlilik içinde kutlanmaya başlandı." Volkan Yaraşır - 1 Mayıs - Broşür Kitap
Reklam