272 syf.
·
Puan vermedi
 DAĞA ÇIKAN KURT     Dağa Çıkan Kurt öyküsü, Milli Mücadele yıllarının panoramasını gözler önüne sermektedir. Hikâyenin başlangıcında yazar, Fransız bir sanatçının şiirinin çıkmasını beklemektedir. Bunun etkisinde kalarak rüyaya dalmaktadır. Rüyasında, işlerin sarpa sardığı bir orman görür. Ormandaki hayvanlar arasında mücadeleler yaşandığını
Dağa Çıkan Kurt
Dağa Çıkan KurtHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 2021414 okunma
Canınız cehenneme!" dedi şoför. "Ben voltamı alıyorum. Bü­tün şehir tımarhaneye dönmüş!"
Sayfa 356Kitabı okudu
Reklam
Tokat'ta Ortaokul: İlk Gazetem Yaltırık'ı Çıkartıyorum Tokat'ta en büyük kazancım Yekta [Güngör Özden] olmuştur. Yekta ile Tokat'ta tanıştık. En eski arkadaşım Türkiye'de halen Yekta'dır benim. Yekta da Tokat Lisesi'nde. Ben ortaokul 3'deyken o Lise 1'deydi, leylîydi [yatılı]. Oradan ahbap
Trout ya sen bensin, ya da ben senim dostum :)
"Ciddi misin değil misin anlayamıyorum," dedi şoför. "Hayat ciddi bir şey mi değil mi öğrenene kadar ben de bilemeyeceğim," dedi Trout. "Biliyorum, tehlikeli, çok da acı verebiliyor. Ama bunlar ciddi olduğunu göstermez."
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitap spoiler içerir. Bir kahve veya çay yapın ve öyle okuyun esenlikle kalın.
KİTABIN İLK 3 SAYFASI... Bir öğretmen işini layıkı ile yapmaya koyulur. Ve bir köy okuluna yerleşir. Gitmeden önce bir sürü öğütler alır. 1.öğüt="bit köy için öğretmen, en önemli dinamiktir." sayfa=7 son cümle. 2.öğüt= köylünün inanç ve geleneklerine ters düşen onlardan kaçan ve hayat tarzlarından kopan bir öğretmen o yerde hem
Kendini Arayan Adam
Kendini Arayan AdamHalit Ertuğrul · Nesil Yayınları · 201810,4bin okunma
Atasözü, Deyim, Söz Sanatları
_Türk savaşır, rus sevişir, yunan düşünür, arap da masal anlatır. Yunan _Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar güzel anlatan, Türkler kadar da bu masala inanan 2. bir millet yoktur. Azeri _Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, onu iki kat büyütür. Fransız _Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar. İran _Yılan
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
KİTABIN KONUSU Roman, San-Taş Vadisi’nde etrafındaki beş-altı insanla yaşamak zorunda olan, dedesinden başka seveni olmayan, gerçek hayatında mutsuz olan fakat hayal dünyasında mutlu olmaya çalışan bir çocuğun psikolojisini konu almaktadır. KİTABIN ÖZETİ Çocuk San-Taş Vadisi’nde dedesi, üvey ninesi, Orozkul, Bekey hala, Seydahmet, Gülcemal
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870bin okunma
Askeri darbenin en kötü günlerinde Diyarbakırlılar hapishaneden gelen işkence çığlıklarıyla sindirilmişken, Ankara’dan şehre müfettiş kılıklı bir adam gelmiş. Esrarengiz ziyaretçi kendisini havaalanından oteline götüren taksinin Kürt şoförüne Diyarbakır’da hayatın nasıl olduğunu sormuş. Şoför de bütün Kürtlerin yeni askeri yönetiminden çok memnun olduğunu, Türk bayrağından başkasına inanmadıklarını, ayrılıkçı teröristlerin hapse atılmasından sonra şehir halkının çok mutlu olduğunu söylemiş. ‘Ben avukatım,’ demiş Ankara’dan gelen ziyaretçi. ‘Hapiste işkence görenleri, Kürtçe konuştu diye köpeklere yedirilenleri savunmaya geldim.’ Bunun üzerine şoför ilk sözlerinin tam tersi bir havaya girmiş, hapishanede Kürtlere yapılan işkenceleri, canlı canlı lağımlara atılanları, dövüle dövüle öldürülenleri sayıp dökmüş. Ankara’dan gelen avukat dayanamayıp şoförün sözünü kesmiş. ‘Ama az önce tam tersini söylüyordun,’ demiş. Diyarbakırlı şoför de ‘Avukat bey, haklısınız,’ demiş. ‘İlk söylediğim resmi görüşümdü. İkinci söylediğim de şahsi görüşümdür.
askeri darbenin en kötü günlerinde Diyarbakırlılar hapishaneden gelen işkence çığlıklarıyla sindirilmişken, Ankara'dan şehre müfettiş kılıklı bir adam gelmiş. esrarengiz ziyaretçi kendisini havaalanından oteline götüren taksinin Kürt şoförüne Diyarbakır'da hayatın nasıl olduğunu sormuş. şoför de bütün Kürtlerin yeni askeri yönetimden çok memnun olduğunu, Türk bayrağından başkasına inanmadıklarını, ayrılıkçı teröristlerin hapse atılmasından sonra şehir halkının çok mutlu olduğunu söylemiş. "ben avukatım," demiş Ankara'dan gelen ziyaretçi. "hapiste işkence görenleri, Kürtçe konuştu diye köpeklere yedirilenleri savunmaya geldim." bunun üzerine şoför ilk sözlerinin tam tersi bir havaya girmiş. hapishanede Kürtlere yapılan işkenceleri, canlı canlı lağımlara atılanları, dövüle dövüle öldürülenleri sayıp dökmüş. Ankara'dan gelen avukat dayanamayıp şoförün sözünü kesmiş. "ama az önce tam tersini söylüyordun," demiş. Diyarbakırlı şoför de "Avukat Bey, haklısınız," demiş. "ilk söylediğim resmi görüşümdü. ikinci söylediğim de şahsi görüşümdür."