Muhammed Emin Zeki Beg, eseri yazmak için türlü zorluklarla karşılaşmasına rağmen (İstanbul'da iken konuyla ilgili topladığı bilgilerin bir yangında tamamen yanması gibi) pes etmeyip, bu sabrı ve azmi sayesinde emeğinin karşılığını alarak Kürtler ve Kürdistan tarihine ilişkin en kapsamlı eseri yazmış. Hem içeriğindeki bilgileri ile hem de bu bilgilerin derli toplu olup güzel bir şekilde tasnif etmesiyle gayet başarılı bir eser ortaya çıkarmış. Böylece Kürt tarihine ilişkin efsanelerin dayandığı muhtemel tarihi gerçekleri, kendi görüşünü de okuyucuya dayatma eğilimi olmadan aktarması kitabı daha da önemli bir konuma getirmiş.
Kürt tarihine ilişkin üzerinde konuşacağım en önemli nokta ise Kürtler tarih boyunca krallık, beylik, hükümet, devlet ,emirlik ya da aşiret yani ne şekilde tezahür etmiş olursa olsun -bazı istisnalar olsa da- tarihinden çoğu zaman ders alamayan, dışarıdan bir müdahale olsa bile en büyük zararı kendi iç karışıklıklarından, iç çekişmelerinden,aile arasında oluşan kıskançlık, idareyi ele geçirme yarışından alan, bundan kaynaklı olarak da tam bir teşkilatlanma, tam bir birlik oluşturamayan bir millet olmuşlar. Aynı hataların etrafında dolanıp durulması; isimlerin değişmesine ama olayların aynı şekilde tekrar etmesine neden olmuş. Aslında düşününce yalnızca Kürt tarihinde değil, hangi tarihi okursak okuyalım aynı durum söz konusu, sadece Kürt tarihinde bu hatalar silsilesi çok daha büyük kayıplara neden olmuş.