Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kısa süre sonra kurtarılması gereken şövalyenin kendisi olur
Beyaz şövalyeler, zor durumdaki genç kızları kurtarmak için düşmanın üzerine çullanırken, peri masalları da bizi onların sonsuza dek mutlu ve mesut yaşayacaklarına inandırır. Bu neredeyse imkânsızdır! Madalyonun diğer tarafında kurtarılan kişinin gücünü kaybetmesi vardır ve bu, ilerleyen zamanlarda girdap reaksiyonu olarak kendini gösterir.
Pdf, Geoaktif YayınlarıKitabı okuyor
❞ Şiirlerin hayat kurtardığını gördüm, Hem de farkında olmadan, Ne şiirlerin ne de kurtarılan hayatların. ❞ ✱ Eduardo Milán
Reklam
479 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
İkinci defa okuduğum muhteşem kitap. Yıllar evvel başka bir yayınevinden okuduğum baskıda sadece birinci cilt vardı. O yüzden yarım kalmış bir kitap intibaı uyandırmıştı bende. Türkiye İş Bankası Yayınları'ndan çıkan bu baskısında ise her iki cilt de yer alıyor. Kitabın yazılış hikayesi şöyle: Gogol, Ölü Canlar'ı iki cilt olarak yazmış ancak kendisi manik depresif psikoz olarak adlandırılan bir hastalığa sahipmiş. Bu durum özellikle kitabın ikinci cildini menfi yönde etkilemiş. İlk cildi yazmış, ikincisini ise rahatsızlığı dolayısıyla bitirememiş ve krizde olduğu bir anda müsveddeleri yakmış. Şu an elimizdeki kitap kurtarılan kısımlardan derlenerek oluşturulmuş. Belli ki, sağlık durumu kitaba çok yansımış. Şöyle ki, ilk ciltte genel olarak olumsuz tiplemeleri anlatan Gogol ikinci ciltte olumlu/dürüst karakterlere yer vermiş ve Rusya'nın geleceğine daha umutla bakılabilecek bir tablo çizmiş. Fakat birinci ciltteki kaliteye ikinci ciltte rastlanamadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Yazar, romanın baş kahramanı olan Çiçikov'u çok olumsuz betimler. Rahatsız edici pek çok özelliği karakterinde barındıran bir anti-kahramandır Çiçikov. Harika bir ismi ve enfes bir konusu vardır kitabın. Sadece bir roman değil, 19. yy Rus toplumunun sosyo-ekonomik bir tasvirini de bulur okur. Her zaman söylerim: Rus romanı olmasa dün edebiyatı bir hiç olurmuş. Bu kanaatim bu romanla biraz daha pekişti.
Ölü Canlar
Ölü CanlarNikolay Gogol · İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,5bin okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
* Epeydir böyle etkileyici bir roman okumamıştım. Bittikten sonra uzun uzun düşüncelere sevk edecek türden harika bir eser. Tahminimden çok daha güzeldi. * Küçük yaşta anne ve babası tarafından terk edilip, uğultulu tepelerdeki çiftliğin sahibi tarafından ölmekten kurtarılan, ancak eve getirdikten sonra oğlunun, ve ileride büyük bir aşkla bağlanacağı kızının eşi tarafından aşağılanmaktan kurtulamayan Heathcliff'in intikam dolu hayat hikayesi... Küçük yaşta yaşadığı aşağılanmalar, hor görülmeler ve küçümsenmelerin bir bünyede yaşatabileceği tahribat ancak bu kadar güzel yazılabilirdi. Bu kitabı okurken, bir taraftan Heathcliff'in intikam ile yaptığı, efendisinin oğlu ile Catherina'yı elinden alan Edgar'a ve hatta içindeki intikam ateşinin sönmemesiyle onların çocuklarına yaptığı akıl almaz işkencelere öfkelenirken, diğer yandan onun küçük yaşta geçirdiği travmaların nelere mal olabileceğini üzüntüyle okuyacaksınız. * Bu muhteşem intikam ve aşk hikayesini her kitapseverin okuması gerektiği kanısındayım. Öfke, umut, üzüntü, korku ve bir çok duygu yaşayacağınız bu kitap benim 'en'lerim arasında çoktan yerini aldı
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202141,9bin okunma
Bütün meselelerde tesadüfün büyük rolü vardır ve ikinci bir tesadüf olan ölümümüz de, ilk tesadüfün lütuflarını uzun müddet beklememize izin vermez. Kaybettiğimiz kişilerin ruhlarının, daha ilkel bir varlığın, bir hayvanın, bitkinin veya cansız nesnenin içinde tutsak olduğu yolundaki Kelt inancını çok makul bulurum; bu ruhları gerçekten de kaybetmişizdir, ta ki, birçokları için hiç yaşanmayan bir gün, ruhun hapsolduğu ağacın yanından geçinceye, ruhu barındıran nesneyi tesadüfen ele geçirinceye kadar. O zaman ruh irkilip ürperir, bizi çağırır ve onu tanıdığımız anda büyü bozulur. Bizim tarafımızdan kurtarılan ruh ölümü yener ve bizimle birlikte yaşamaya başlar tekrar.
Sayfa 48 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
74 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Ay ışığı sokağı, Stefan Zweig’ın 5 kısa öyküden oluşan kitabıdır; -Fransa’nın bir liman kentinin denizci mahallesinde gezinirken duyduğu arya söyleyen sesi izleyerek tanımadığı insanların marazi hayatlarina dalan bir gezgin; -Patronuna kölece bağlıliğı yüzünden korkunç bir eyleme sürüklenen karanlık, itici ve yabani bir hizmetçi; -1810 yilinda İspanya'daki savaşta yaralanan, düşman bir ülkede amansiz bir hayatta kalma mücadelesine girişen bir Fransiz albay; -1918 yılinin bir yaz gecesi Leman gölünde bulunup kurtarilan, ancak sonra yüreğini kavuran yurt özlemine yenik düşen bir Rus savaş esiri; -Yaşıtları üniversiteye giderken hala liseye devam eden avare bir gencin öğretmeninin otoritesine isyan ettikten sonra ödediği ağır bedel. Kitap insan psikolojisi ve ilişkilerine odaklanan derinlemesine 5 hikayeden oluşuyor. Hikayeler insan psikolojisini ustalıkla işlediği ve karakterlerin iç dünyalarını zengin bir şekilde tasvir ettiği için okuyucunun duygusal derinliklere inmesini sağlıyor. Kısa, hafif, çerezlik niyetine okunabilir. Keyifli okumalar.
Ay Işığı Sokağı
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167bin okunma
Reklam
Yenilenlerin Türküsü
Yenildik işte bir kere daha Ne olur tarihi yardıma çağırma Mezar taşlarında soluk bir yazı Uzun bir iniltiyiz dört duvar arasında Aksın diye yataklar açtığımız ırmak Döndü gerisin geri kaynağına Onca acıdan ne kaldı bilmem Bir uçurum mu yürekte, gitgide derinleşen Kahve masalarında kurtarılan dünyalar Söylevler, sıkılmış yumruklar mı yoksa Yenildik işte bir kere daha Ne olur tarihi yardıma çağırma ...
Sayfa 355Kitabı okudu
688 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
TARILARIN AÇLIĞI
Herkese Merhabaaaa fantastikmi fantastik bir dünyadan... Ölmüş Tanrılar diriliyor bir bir kimisi özgür kimisi boynunda bir tasma ile köle olarak.. Müritleri tarafından zindanından kurtarılan Lik Rifa.. Boynun da bir tasma ile köle Tanrı Ulfrir ve kızı Skuld.. Ve her durumda Hayatta kalmayı başaran sinsi Tanrı Rotta.. Kaçırılan oğlunun peşinden binlerce kilometre giden Orka.. Ölüm ittifakının yeni Şefi Elvar.. Bir hain Biòrr kanında ait olduğu Tanrının ihaneti dolaşıyor.. Warg kardeşinin intikamı ile çıktığı yolda dostlar ve kardeşler edinerek yoluna devam ediyor.. Planlar yapılıyor yandaşlar toplanıyor ve savaşın ayak sesleri usul usul geliyor. Ölü Tanrılar tekrar yükseliyor.. Kitap çok sürükleyici okuması harika keyifli fantastik kurgu seviyorsanız mutlaka tavsiye ederim kitaba notum 10/10 kitapla kalın..
Tanrıların Açlığı
Tanrıların AçlığıJohn Gwynne · Martı Yayınları · 202421 okunma
74 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Fransa’nın bir liman kentinin denizci mahallesinde gezinirken duyduğu arya söyleyen sesi izleyerek tanımadığı insanların marazi hayatlarına dalan bir gezgin; patronuna kölece bağlılığı yüzünden korkunç bir eyleme sürüklenen karanlık, itici ve yabani bir hizmetçi; 1810 yılında İspanya’daki savaşta yaralanan, düşman bir ülkede amansız bir hayatta kalma mücadelesine girişen bir Fransız albay; 1918 yılının bir yaz gecesi Leman gölünde bulunup kurtarılan, ancak sonra yüreğini kavuran yurt özlemine yenik düşen bir Rus savaş esiri; yaşıtları üniversiteye giderken hâlâ liseye devam eden avare bir gencin öğretmeninin otoritesine isyan ettikten sonra ödediği ağır bedel. Zweig bu öykülerde insanı insanlıktan çıkarıp en uç noktalara sürükleyen deneyimlerin izini sürerken, okuru da ister istemez karakterlerinin ruh çalkantılarının içine çekiyor…
Ay Işığı Sokağı
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167bin okunma
Özgürlük?
Insanlar özgürlük ve mutluluk arasında seçim yapmak zorundaydı ve büyük çoğunluk mutlu olmayı seçti. George Orwell Cümlenin orijinaline bakmak lazım evvelinde. Özgürlük olarak hangi kelime tercih edilmiş. Çünkü dilimizde eski kuşatıcılık kalmadı. Independence, freedom ve liberty aklıma ilk gelen ingilizce kelimeler. Osmanlıca da ise hürriyet ve istiklal. Bütün bu kelimelere eş anlamlıdır demek haksızlık olacak. Ben istiklal ve hürriyet kelimelerine odaklanmak istiyorum. İstiklâl kılletten geliyor. Yani azlıktan. Bütünden kopuş. Modern lügatın özgürlük olarak anlamlandırdığı şey. İngilizcedeki independent kelimesine daha yakın duruyor. Çünkü depend bir şeye dayanmak anlamı içeriyor. Halbuki sürüden ayrılanı kurt kapar. Özgürlük toplumdan kurtarılan bir şey mi? Özgürlüğü toplum mu esirgiyor insanlardan? Hürriyet! Esir-i aşkı olduğumuz paradoks. Esaretin bittiği yerde hürriyet, hürriyetin bittiği yerde esaret başlıyor. Allaha kul olan, bütün esaretlerin zincirini kırıyor. Hürriyet, tüm seçim haklarını, seçim hakkını verene iade etmekten geçiyor. Bütüne yöneliş! Yukarıdaki cümle gerçekten Orwell tarafından mi yazıldı, yoksa tercüme hatası mı var bilmiyorum. Seçim yapmaktaki zorunluluğu çözemedim. Yeşilçamın kaderci cümlelerinin tınısını duydum sanki. Özgürlük bütünden kaçış mı, bütüne kaçış mı? Mutlu olmayı seçmekte zorunluluk nerede? Madem seçim var o halde özgürlük de var! Özgürlüğün asıl başladığı yer, özgürlüğün insana verildiği yerde. Seçme hürriyetini insana kim verdiyse, hürriyet işte orada! 27.07.2020 tarihini düşmüşüm bu yazıya. Tekrar okurken aklıma Filistin geldi...
Reklam
Yırtıcı bir aslanın gazabından kurtarılan kişi, bu iyiliği yapanın meşhur olup olmadığına bakmaz. Öyleyse insanlar niçin bilgiyi meşhur kişilerde arıyorlar?
Ebedi Gelin'in uçan görüntüsüne dikkat buyur. Bu muammalı destanda insan dünyasının sonsuz saldırganlığının bedeli, ebedi ayrılık acısıyla ve kurban verilerek ödeniyor. Kötülüğün bedelini kaçınılmaz olarak iyilik öder. Ebedi Gelin nefret ve kıskançlıkla yanıp tutuşan kötülükle uzlaşmaz; avcı nişanlısını kurtarmak, çekildiği inzivadan hayata döndürmek ister ve bu kurtarma dürtüsünde hakikate ulaşmak için çabalarken insan ruhunun ne zaman ne de mekân sınırı yoktur. İnsan soyu için her zaman böyle olmuş ve böyle olmaya da devam edecektir. İşte bu yüzden nehir tarafından kurtarılan Ebedi Gelin, tüm zamanlar için sembolik bir imge hâline gelmiş. Ve işte şu anda o burada, parkta, bizimle birlikte çünkü onu düşünüyor ve onun hakkında konuşuyoruz ve o bunu hissediyor. Çıktığımız bu folklorik gezintide aşkın nostaljik ve evrensel motifini görebiliyor musun?
Sayfa 84 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
1.169 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.