Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yazılı Kürt Edebiyatı’nın Zenginliği
NEVZAT EMİNOĞLU-KÜRT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ 1. Giriş Tarım devriminden sonra şehir-devletlerin ortaya çıkmasıyla kentler medeniyetlerin oluşum alanları haline geldi. Şehirlerdeki nüfus yoğunluğunun sonucu oluşan ticari faaliyetlerle ortaya çıkan refah ortamı insanları estetik duyguların tatminine yönlendirdi. Bu ise şehirlerin başta edebiyat ve
Türkçe üzerine
Bana sık sık sorulan bir soru var; neden dünya türk edebiyatına önem vermiyor? Neden türk edebiyatı evrensel olarak itibarlı bir yerde değil? Benim bu soruya cevabım yine bir sorudur; niye dünya türk edebiyatına önem versin? Türk edebiyatının evrensel olarak itibarlı hale gelmesinin tek bir koşulu var; türk diline yüklenen tüm bu kirliliği, tüm bu kötü duyguları temizlemek. Türk diline yüklenen kötülüklerün sayısı ne yazık ki bir değil ve bu kötülükler, kirlenme bugün başlamadı. Resmi ideolojinin şekillenmeye başladığı 1920 li yıllardan günümüze kadar aralıksız süren bir süreç söz konusu. Kürtçe gibi resmi olarak yasaklanan diller, ırkçı türk dil teorileri, zorla uygulanan resmi tezler, yasalarla değiştirilen insan,yöre, şehir mekan isimleri, üç askeri cunta, idam edilen başbakanlar, bakanlar, genç muhalif aydınlar, hapishanelerde çürütülen Türkiyenin yüz akı şairler, yazarlar, aydınlar, işkence, baskı, zulüm, yasak, sansür engeller, yasalar, gizli kararnameler, yaşanan düşük yoğunluklu iç savaş, otuz binden fazla ölü, faili meçhul diye isimlendirilerek sistematik olarak öldürülen on binden fazla kürt aydını, tehcirler, korku, şiddet... Tüm bu olup bitenler o sonsuz laf kalabalığıyla türkçe izah edildi, daha da kötüsü türkçeyle gerekçelendirildi, haklı gösterildi. Türk dili yüm bunların kirinden, kötülüğünden arınmadan canlanabilir mi? Dünya için itibarlı bir dik ve edebiyat haline gelebilir mi?
Reklam
Resmi ideolojinin şekillenmeye başladığı 1920'li yıllardan günümüze kadar aralıksız süren bir süreç söz konu­su. Kürtçe gibi resmi olarak yasaklanan diller, ırkçı Türk dil teorileri, zorla uygulanan resmi tezler, yasalarla değistirilen insan, yöre, şehir, mekan isimleri, üç askeri cunta, idam edi­len başbakanlar, bakanlar, genç muhalif aydınların, hapishanerde çürütülen Türkiye'nin yüz akı şairler, yazarlar, aydın­lar, işkence, baskı, zulüm, yasak , sansür, engeller, yasalar, gizli kararnameler, yaşanan 'düşük yoğunluklu bir iç savaş', otuz binden fazla ölü, 'faili meçul diye isimlendirilerek sis­tematik olarak öldürülen on binden fazla Kürt aydını korku, şiddet...
Sümerler konusu
Sümer isminin etimolojisini tam olarak bilmiyorum. Lakin akkadca olduğu kesin. Hem sümer şehir isimleri de Sümerce değildir. Kimiləri bu kelimenin Kürtçe olduğunu ve "Sê- mêr" anlamına geldiğini söylerler . Yani" üç adam" peki bu üç adam kim? Hz Nuh'un as tufandan sonraki üç oğlu mu, yoksa o halkın neslini devam ettiren üç adam mı? Eğer bu ve buna benzer muddaiye sual sorarsak , emin olunuz ki cevap veremez. Tarihçiler arasında bir çok ihtilaf varken , nasıl olurda onları Kürt halklarından biri yaparız? Bu kavl, hayli zayıftır. Ve cidden kimse itibar etmemiştir. (Tarih-ul, cihan)
(Y) EZİDİ …!
İNANÇLARI VE TARİHLERİ: Özet Ezidiler Kürttür ve anavatanları ile politik ve sosyal anlamda aynı kaderi paylaşmaktadır. Etnik veya dil yönünden değil, inanç kimliği üzerinden tanımlanan küçük bir Kürt topluluğudur. Türkiye, Suriye, Irak ve eski Soyyetler Birliği’ne dağılmış olan bu topluluk, genellikle çiftçilik ile hayvancılıkla uğraşır. Kürt
Bana sık sık sorulan bir soru var; neden dünya Türk edebiyatına önem vermiyor? Neden Türkçe itibarlı bir yerde değil? Benim bu soruya cevabım yine bir sorudur; niye dünya Türk edebiyatına önem versin? Türk edebiyatının evrensel olarak itibarlı hale gelmesinin bir tek koşulu var; Türk diline yüklenen tüm bu kirliliği, tüm bu kötü duyguları temizlemek. Türk diline yüklenen kötülüklerin sayısı ne yazık ki bir değil ve bu kötülükler, kirlenme bugün başlamadı. Resmi ideolojinin şekillenmeye başladığı 1920' li yıllardan günümüze kadar aralıksız süren bir süreç söz konusu. Kürtçe gibi resmi olarak yasaklanan diller, ırkçı Türk dil teorileri, zorla uygulanan resmi tezler, yasalarla değiştirilen insan, yöre, şehir, mekan isimleri, üç askeri cunta, idam edilen başbakanlar, bakanlar, genç muhalif aydınlar, hapishanelerde çürütülen Türkiye'nin yüz akı şairler, yazarlar, aydınlar, işkence, baskı, zulüm, yasak, sansür, engeller, yasalar, gizli kararnameler, yaşanan 'düşük yoğunluklu bir iç savaş', otuz binden fazla ölü, 'faili meçhul ' diye isimlendirilerek sistematik olarak öldürülen on binden fazla Kürt aydını, tehcirler, korku, şiddet... Tüm bu olup bitenler o sonsuz laf kalabalığıyla Türkçe izah edildi, daha kötüsü Türkçeyle gerekçelendirildi, haklı gösterildi. Türk dili tüm bunların kirinden, kötülüğünden arınmadan canlanabilir mi? Dünya için itibarlı bir dil ve edebiyat haline gelebilir mi?
Reklam
270 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
YAZIYOR YAZIYOR ÜLKENİN MAKUS TALİHİNİ YAZIYOR
PRANGA Biat, mutluluktur 21 Ocak 2021 Perşembe Fiyatı: 1 lira
100 Soruda Türk Basın Tarihi
100 Soruda Türk Basın TarihiHıfzı Topuz · Gerçek Yayınevi · 197316 okunma
Sadece son 3 yılda Kürtçe belediye isimleri, şehir isimleri, sokak isimleri, Kürt dili ve kültüründe önemli yeri bulunan şahsiyetlerin resimleri söküldü. Kürt dili, edebiyatı ve kültürü alanında çalışmalar yürüten dernekler, birlikler, kültür merkezleri, enstitüler kapatıldı.
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.