Hareketin gerçek mahiyeti ka­dar, onun götürücüsünü ve şefini de tanımıyoruz dersek, pek yanlış olmaz. Mustafa Kemal'i Saray'a ve onunla işbir­liği halinde olan milletlerarası emperyalizme karşı, ümitsiz, kanlı, fakat azimli bir ihtilal hazırlayıp başaran; arkası sıra, milletin sosyal yüzünü kökünden değiştirecek, radikal inkı­lapları yöneten bir aksiyon adamı, bir inkılap çocuğu, bir halk hareketinin siyasi ve askeri lideri diye almıyoruz da; daha çok törenlerde dalkavukluk edilen, gururlu, kendin­den emin, ama klişe haline geldiği için önemini kaybetmiş, bir put halinde alıyoruz. O sanki bizden, bizim içimizden çıkmamış; en eski, en halledilmez nedenlerimize, karşılıklar aramamış, yollar çizmemiş. Sanki 1919 hareketi doğrudan doğruya bizi, geçmişimizi olduğu kadar geleceğimizi ilgilen­diren; esaslı dayanak noktaları veren bir toplum davranışı değil, çocukluğumuzda dinlediğimiz heyecanlı bir masal. Sadece bir masal.
Sayfa 301 - ÜmidKitabı okudu
Biz, bir çoğumuz, sosyal ve genel meselelerden çok, ferdi ve özel meselelerin küçük insanları olarak yetiştik. Gerçekte, herhangi bir sos­yal değişme ve gelişmenin, ağır, karışık ve çetrefil problem­leri idrakimizi aşıyor. Yüzde doksanımızın, bütün yaşama düşünme imkan ve yetileriyle, bu problemlerin tamamen dı­şında olduğu, söylenemez mi?
Sayfa 301 - ÜmidKitabı okudu
Reklam
Ben, boyuma bakmadan ve gücümü hesaplama­dan, inkılabı bütün cephelerde nasıl yürütebileceğimizi araş­tırıyorum. Bu da her şeyden önce, kendimizi ve çıkış nokta­mızı, sonra da metodumuzu öğrenmeyi gerektiriyor.
Sayfa 300 - MahmudKitabı okudu
- . . . bizi, hepimizi bunaltan, yarım bırakılmış in­kılabın çocukları olmak. Çocukluğumuzu büyük değiş­melerle yaşamaya başlamadık mı biz? Değişmeyi değiştirme­yi, tarihi ve mantıki yolunda geliştirmek gerekirken, sonra­ları aşağı yukarı dondurulduklarını gördük. Onlar, kendile­riyle ve ihanetleriyle mutabık oldukları için, rahat. Fakat biz inkılap nesli, ayakta kaldık.
Sayfa 300 - MahmudKitabı okudu
- .... ne yapmak istiyorsun? - Hiç! Kendimizi anlamaya çalışıyorum. Şuurlu bir insan hayatı yaşayabilmek için. Bu da epeyce zor bir iş.
Sayfa 300 - MahmudKitabı okudu
"- . . . düşündüğümüz zaman, biz hayatını ve istiklalini kurtarmak için çalışan erbab-ı sayiz( çalışmak zorunda olan) zavallı bir halkız. Ma­hiyetimizi(Aslımızı) bilelim. Kurtulmak için çalışan ve çalışmaya mecbur olan bir halkız. Binaenaleyh her birimizin hakkı vardır. Salahiyeti (yetkisi) vardır. Fakat çalışmak sayesinde bir hakkı iktisap ederiz(elde ederiz) Yoksa arkaüstü yatmak ve hayatını saydan(çalışmadan) muarra geçirmek isteyen insanların bizim heyet-i içtimaiye­miz (sosyal yapı)içinde yeri yoktur, hakkı yoktur . . . "
Sayfa 299 - MahmudKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.