Karamsarları aşağılarken :D
Karamsarlık burjuva edebiyatının temelinde mevcuttur. Çünkü bu edebiyatı meydana getiren zümre,, kafa ve his bakımından dere Beyliği’ni meydana getiren ve ne olursa olsun silahşörlüğü bırakmamış bulunan zümreden farklıdır. Daha korkak, daha miskin, daha hareketsiz. (ruhunu ve kafasını Sürmenaja kadar zorlayan ve tezatlarından bir türlü kurtulamayan bir garip mahluk)
Sayfa 64 - İthakiKitabı okudu
Oysa gerçekte ben, bunalımdan bir türlü kurtulamayan, hiçbir düşünceye, inanca ya da insana bağlanamayan, sürekli huzursuz, karamsar ve yapayalnız biriydim. Yaşama coşkumu çoktan kaybetmiş, belki de hiç kazanmamıştım.
Sayfa 11
Reklam
Tolstoy'un evi Frankfurtlu tüccar oğlu Goethe ile borçlarından bir türlü kurtulamayan yazar Balzac, göz göz odalardan oluşmuş, rastgele eşyalarla döşenmiş bu basık evle kıyaslandığımızda Weinar ile Pass'de gerçekten prensler gibi yaşamışlar.
Sayfa 247 - 248 Everest YayınlarıKitabı okudu
İnsan ruhuna, birbiri ardına hızla gelişen olayların körüklediğ duyguların ardından, insanı ümitten ve korkudan mahrum bırakan, eli kolu bağlı olmanın ve durumun gerçekliğinden daha çok acı veren hiçbir şey olamaz. Kan damarlarımda öz gürce dolaşıyordu ama ümitsizlik ve pişmanlık kalbimi öylesine eziyordu ki, bu yok edilmesi imkânsız bir acıydı. Uykum kaçtı, kendimi işlediğim korkunçluktan çok daha öte günahların beni beklediğine inandırdığım için, kötü bir ruh gibi başıboş geziniyordum. Ama yüreğim erdeme olan aşkla ve nezaketle doluydu. Hayata çok yüce amaçlarla başlamış, bunları hayata geçireceğim ve sevdiklerime yararlı olabileceğim anı dört gözle beklemiştim. Şimdi hepsi yok olup gitti. Geçmişe kendim- den memnun bakmamı sağlayan ve bu nedenle yeni ümitlere yelken açabilen vicdanımın rahatlığının yerine, hiçbir dilin anlatamayacağı derin işkenceler barındıran bir cehenneme hızla sürükleyen, pişmanlık ve suçluluk duygularının esiri oldum. Bu ruh hali, uğradığı ilk şokun etkisinden belki de tam olarak kurtulamayan sağlığıma zarar veriyordu. İnsanlarla yüz yüze gelmekten kaçınıyordum, neşe ya da memnuniyet belirten her ses benim için bir işkenceydi. Yalnızlık tek tesellimdi; derin, karanlık, öldürücü yalnızlık.
Her kadında en galib seciye (karakter), erkek tarafından mal edilmek arzusudur. Erkek kadını esaretten kurtarmıya ne kadar çalışırsa çalışsın, tabiî şevklerinin boyunduruğundan kurtulamayan bu mahlûk, daima efendisini arayan bir esir menzilesinde kalacaktır. Yalnız, Ali birşeyi daha biliyordu ki her kadının bu aczi, en büyük kuvvetidir.
160 syf.
9/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Zayıflıklarımızın Masalları
Her ne kadar iyi kalpli de olsa övülmeyi sevdiği için dalkavuklarının etkisinden kurtulamayan saf bir padişah varmış. Bir gün veziri, dünyada ondan daha cömert biri olduğunu söyler. Padişah bozulsa da çocukluk arkadaşı olan vezire bir şey yapmaz ve ondan açıklama bekler. Vezir de başka bir şehirde ensesine vuran herkese çıkarıp altın veren bir körden bahseder. Padişah meraklanır ve adamın hikayesini öğrenmek ister. Ama adamın da hikayesini merak ettiği bir başkası vardır, "Bana onun hikayesini öğrenip anlatırsanız ben de kendi hikayemi anlatırım," der. Böylece zincirleme bir hikaye başlar. Açgözlülük, bencillik, savurganlık, sabırsızlık, kıskançlık, önyargı gibi hatalara düştüğü için hayatları alt üst olan insanların hikayelerini öğreniyoruz bu kitapta. Sadece küçük çocuklara ders vermek için yazılmış masalları okuyormuş gibi hissetmiyorsunuz çünkü kitap boyunca korunan merak duygusu sizi sürüklüyor, aldığınız zevki katlıyor. Okudukça merak ettiren, eğlenceli ve düşündüren bir kitaptı. İnsan olarak sahip olduğumuz zaafları okuyucuya hatırlatması da başka bir artı. Tıpkı
Küçük Prens
Küçük Prens
gibi hem çocuklara hem yetişkinlere önerilebilir bence.
Masal Masal İçinde
Masal Masal İçindeAhmet Ümit · Everest Yayınları · 20187,7bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.