"Hoşça kal, konuşacağız daha önce, ya da sonra; hatırlamıyorum, belki de karşılaşmadık bile ya da haberleşemiyoruz. Böyle çılgın alışkanlıklarım var, konuşuyorum, kimse yok, dinlediğim yok, sorular soruyorum kendi kendime ve asla yanıtlamıyorum."
"Öyle yorgun ki yüreğim bunca şey bilmekten, sanki irili ufaklı taşlardan bir çuvalı sürüklüyorum, sanki dinmeyen bir yağmur yağıp duruyor belleğime."
Reklam
Sessiz Olmak
Sürdürmek uğruna hayatımızı Bu kadara sıradan olmasaydık Ve bir an, hiçbir şey yapmasaydık, Belki dev bir sessizlik Yarıda kesebilirdi kederini Kendimizi hiç anlamayışımızın, Kendimizi ölümle korkutmanın, Belki de toprak öğretecek bize Ölü görünen herseyin Aslında canlı olduğunu. Simdi on ikiye kadar sayacağım Sessiz olun, ben gideceğim.
Sayfa 31 - Can YayınlarıKitabı okudu
O Kadar Yüksek Değil
Neler görmüyor ki insan. Dolandırıcılar gördüm kusursuz beylerin ağırladığı, herşey İngilizceydi. Ve iyi insanlar gördüm, açlar çöplerin içinde ekmek arayan.
Sayfa 44 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sonunda Gittiler
Herkes yumrukladı kapımı ve bir şeyler alıp götürdü benden, yabacılardı hepsi ama iyi tanıyordum onları, dost düşmanlardı beni tanımadan bekleyen. Nasıl incitmezdim onları?
Sayfa 110 - Can YayınlarıKitabı okudu
ELVEDA PARİS
Elveda Paris, elveda sonbahar, mavi gemi, sevdalı deniz, elveda ırmaklar, köprüler, elveda çatlayan, mis kokulu ekmek, derin, tatlı şarap, elveda, elveda beni seven dostlar gidiyorum şarkı söyleyerek denizde geri dönüyorum solumak için köklerimi. Belli değil adresim, yüksek denizlerde, yüksek topraklarda yaşarım: coğrafyadır benim şehrim: sokağın adı "Gidiyorum!" numarası "Dönmemek Üzere."
Sayfa 119 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.