Ekim ayının 11.betiği (2021 yılında okuduğum 97.betik)
Murat Kaya Beşiroğlu'nun bilimkurgu edebiyatındaki evrimine tanık olmak için bu eser sizin önemli bir başvuru kaynağı olacak. Öykülerine baktığınızda ilk zamanlar yabancı karakter özentiliğini az çok his ediliyor. Zamanla bu davranıştan küresel çaplılığına geçişini kronojik olarak aşama aşama görüyorsunuz. Bu da kalemin tekdüzeden farklılığa
Ama insan sadece kaştan, gözden, gövdeden mi ibaret? Ayna dediğin, taşı toprağı, evi sokağı da gösteriyor. Mühim olan bu vücudun içini görebilmek. Kalbin aynasında ne var, ona ulaşabilmek.
Ne demişler; "Kendini bilen, Rabbini bilir."
Gece
bir tabut gibi çöker omuzlarıma
bir ölünün iç çekmesi olur rüzgâr
hüzünle düşünürüm uzaktaki bir evi
yıldızlar sayılmaz: hasret uzakta
hasreti bir ben bilirim
Ama insan sadece kaştan, gözden, gövdeden mi ibaret? Ayna dediğin, taşı toprağı, evi sokağı da gösteriyor. Mühim olan bu vücudun içini görebilmek. Kalbin aynasında ne var, ona ulaşabilmek.
Baba ve oğul arabaya binerek eve döndüler.Çocuğun aklı uçurtmada kalmıştı.Eve vardılar.Çocuk babasına dönerek’’Baba uçurtmanın evi neresidir’’diye sordu.Baba ‘’Yavrucuğum.Biz hayvanlar, bitkiler, insanlar canlıyız.Diğer bütün herşey canlıların emrine verilmiştir.Mesela sen okula gidiyorsun.Kağıt kalem senin için, kitaplar senin için.Önemli olan onları nasıl kullandığındır.Uçurtma parçalarını oluşturan mesela odundur.Odunu ağaçtan yapıyorlar.Ağaçtan, kalem yapılıyor, kağıt yapılıyor.İnsanlar ısınmak için odun ihtiyacını oradan karşılıyor.Önemli olan onu düzgün şekilde kullanabilmek.Uçurtmada insan eliyle odun parçalarından kağıtlar, poşetler ile yapılıyor.Onun evinden ziyade geldiği yer, doğadır.Yani ağaçtan meydana geldiği için evi doğadır.Özü orada.Mesela, bugün meyveler sebzeler, yiyoruz.Onlarda tohumdan meydana geliyor.Küçücük tohum parçası toprakta aylarca bekliyor, sonradan büyüyerek meyve oluyor.Uçurtmanın evi de geldiği yerdir.Yani bir köşede saklayalım, bırakalım, böyle yaparsak, elimizdeki maddeyi, doğru kullanmış oluruz.Uçurtmak istediğimiz zaman da tekrar oradan alırız.Tekrar da kullanmış oluruz.İsraf etmemiş de oluruz.’’