"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Hey!
Size sesleniyorum!
Kendinizden bir şeyler bulacaksınız bu kitapta!
Buldukça duygulanacaksınız ve hayranlığınız artacak!
Hangimiz sevmiyoruz:
Kütüphanemizi düzenlemeyi?
Geçip karşısına seyretmeyi?
Ödünç kitap vermek yerine gidip yenisini alıp vermeyi?
Bir kitap eksilince kitaplıkta onun yerindeki boşluğu hangimiz fark etmiyoruz?
Hangimiz
Merhaba arkadaşlar. Dün https://1000kitap.com/beydervis'un ortaya attığı fikirden hareketle ben de kendi beğendiğim, gözüme çarpan ve kaydedilenler bölümüne attığım incelemeleri sizinle paylaşmak istiyorum.
İsim olarak kimseyi etiketlemedim. Gören görsün. Elbette burada gözden kaçan içinde bize çok şey katacak incelemeler vardır. Ben bu
İnsan zor bir ulusdur, kendi evinde yaşar,
Isınmaz neler yaksa, bir odası soğuksa.
Aydınlanmaz tepeden, kuş-bakışı gözlere,
Bir ülke karanlıktır, bir sokağı sönükse..
"Bu fani güzergâhta ebedi olmaya layık ne kadar an ve saniyeler vardır. Gökyüzünde seherin renkleri, yeryüzünde yaldızlı bir sabah, çiçeklerden bir gelin odası, kuş sesleriyle alkışlanan ilk aşk busesi ebedi olmaya layık değil midir?"
Felsefe finalinden çıktım, o halde varım.
Merdivenleri ikişer ikişer çıktım. Dışarıdayım. İçimde garip bir neşe mevcut. Halbuki felsefeyle az biraz da olsa haşır neşir olmamdan mütevellit buhranlar geçiriyor olmam gerekmez miydi? Gerekmezdi. Hem havanın serinleten soğukluğu olası buhranın harını dindirecek yumuşaklıkta. Belki de bu sebeptendir
E-book olarak okumak İsterseniz.
drive.google.com/file/d/1upa9t7o...
Her son yeni bir başlangıca gebedir. Bitmek; kimine göre bir son, başkasına göre yeniden doğuştur. Her şeyin sonu olduğu gibi bununda bir sonu vardır. Geç olsa da öğrendim artık. Şimdi baktığımda geride ne bırakabiliyorum ve siz
"Dünyadan mı sıkılıyorum ne? Dünyayı ben yaratmamıştım, hiçbir şeyi değiştirmek elimde değildi. İşte bundan ötürü sıkılıyorum galiba."
Selçuk Baran, başka bir yazarın tavsiye kitapları ile denk geldiğim bir yazardır ama hangi kitapta hangi yazar sayesinde bilemeyeceğim bazen notlar almayı ihmal ediyorum ama okuyacaklarım listesine
Bu fani güzergahta ebedi olmaya layık ne kadar an ve saniyeler vardır. Gökyüzünde seherin renkleri, yeryüzünde yaldızlı bir sabah, çiçeklerden bir gelin odası, kuş sesleriyle alkışlanan ilk aşk busesi ebedi olmaya layık değil midir?
İnsan zor bir ulusdur, kendi
evinde yaşar,
Isınmaz neler yaksa, bir odası
soğuksa.
Aydınlanmaz tepeden, kuş-bakışı
gözlere,
Bir ülke karanlıktır, bir sokağı
sönükse.
Bir düşün izm’e varmaz, bir sözcüğü dönükse,
Bir anlamı eğikse, bir kavramı soluksa.
İnsan zor bir ulusdur, kendi evinde yaşar,
Isınmaz neler yaksa, bir odası soğuksa.
Aydınlanmaz tepeden, kuş-bakışı gözlere,
Bir ülke karanlıktır, bir sokağı sönükse.
Bir adım aksadı mı, bin adam yuvarlanır;
Bir müzik özgünleşmez bir notası bozuksa.
Bir ordu darmadağın olur bilisizlikten;
Delice ya da uslu düşlerle beslenikse.
Bir zincir zincir gibi, bir çizgi çizgi gibi
Olmaz, tek bir halkası, bir noktası çürükse.
Akıl bir düş değildir, masalı uykuların,
Sisde yolunu bulur, istenen seçiklikse.
Toplumsal amaçların somut uydusudur izm;
Kişilere tanınmak istenen kişilikse.
- "(...)Ebu Musa Eş’ari Hazretlerinin naklettiği bir Hadîse göre, kalb sahraya düşmüş öyle bir kuş tüyüne benzer ki, rüzgârlar onu her yöne çeker, çevirir. Kalb ile yürek arasındaki fark, (zaman ve mekân gibi), kalbin yürekte bir merkez olmasıdır. Cevherî, kalb ile yüreği aynı mânâda görür. (Nitekim kalb madde mânâsıyla alırsak, yürekle arasında bir fark kalmaz.) Ama Zerkeşî’nin ifâdesine göre, yürek kalbin perdesi (kalıbı, zarfı, mahfazası) kabul edilebilir. Allah Resûlü’nün, KALBİ YUMUŞAKLIK ve YÜREĞİ YUFKALIKLA vasıflandıran bir hadîsi, birinin MÂNÂ ve öbürünün MADDE hususiyetini belirtmek bakımından, maddî kalbi, mânevî kalbten ayıranlarca bir senettir. Bazı din büyüklerine göre, ilim ve şecaat gibi mânâlardan ne varsa, hepsi kalbi terkib ve teşkil ederler. Allah’ın kalbi andığı yerlerde daima akla ve ilme işaret olunmuştur...
Ön-Türklerde yeni evlilerin hayat boyu kullanacağı çadırı kız babası tedarik eder, bizzat kurup dayayıp döşerdi içini. Yeni olan bu çadırlara "Gerdek" denir ve gençlerden ilk gecelerini muhakkak burada geçirmeleri istenirdi.Erkek tarafının gerdek çadırıyla ilgili bir sıkıntısı veya talebinin olmadığına tüm konuklar şahit kılınır. Olası itirazların önü peşinen kesilirdi. Bozkır töresindeki bu adet; kız tarafının yatak odası takımını hazırlaması şeklinde günümüzde de devam edegelmektedir. " Yuvayı diş kuş yapar" deyişinin kökeninde de bu gerdek töresi vardır..
İnsan zor bir ulusdur, kendi evinde yaşar,
Isınmaz neler yaksa, bir odası soğuksa.
Aydınlanmaz tepeden, kuş-bakışı gözlere,
Bir ülke karanlıktır, bir sokağı sönükse.
İnsan zor bir ulusdur, kendi evinde yaşar,
Isınmaz neler yaksa, bir odası soğuksa.
Aydınlanmaz tepeden, kuş-bakışı gözlere,
Bir ülke karanlıktır, bir sokağı sönükse.