Öyküler ... Bizi farklı zaman ve mekanlara götüren bir zaman makinesi gibidir. Bazen bu dünyadan, çevremizden insanlara , olaylara denk gelirken bazen d bize çok yabancı olanlar ile karşılaşırız. Her ikisinde de aldığımız lezzet farklı ve tadına doyulmaz olur.
#feritabuaf da bizi kitabı #kuşlaröttüisanınbabasıöldü ile nefis bir öykü ziyafeti çekiyor. İnsanlar bizden ancak konular oldukça farklı ...
İlk öykü kitaba da ismini vermiş olan #kuşlaröttüisanınbabasıöldü . Bu #uzunöykü oldukça şaşırtan bir başlangıçla okuyucuyu kendisine bağlıyor. Nasıl mı? Hemen anlatayım Ava çıkan Richard ve Wiliam kuş sesleri duyarlar . Bu sesler öyle tuhaftır ki serçelere ait olduğuna inanmak istemezler başta. Bir bağırtıya benzer sesleri . "İsa'nın babası öldü!" diye bağırmaktadırlar. Peki ya sonra ... Birer birer patlayan serçeler ... İlginizi çekti değil mi
Farazi olarak düşünelim. Tanrı ölse dünyanın hali n'olurdu? Tanrının öldüğü, dünyaya İsa'nın indiği bir dünya. İşte ilk öykü ile böyle bir dünyaya adım atıyoruz.
İlk öyküden sonra üç kısa öykü yer alıyor. Son olarak da yine bir uzun öykü #hicrannineninsütü . Altmış iki yaşında olan Hicran ninenin memelerinden bir sabah süt gelmeye başlar. Bu tuhaf olayı ve sonrasında gelişenleri okuyoruz bu öyküde. Yazar notunda bunu ile Azerbaycan'ın halk ve siyasi ilişkisini, ağrılı olan Karabağ yarasının simgesel tasvirini subjektif bir şekilde aktardığını belirtmiş. Sizin okumanız için öykü hakkında çok detaya girmek istemiyorum. Ben çok sevdim kitabı
Sevgili Dost,
Bu sabah kuş sesleriyle
uyandım. Ne güzel değil
mi? Hayır, güzel değil! Açık
penceremden ok gibi dalıp
yastığıma saplanan karga
sesleriydi.Kuş sesleri dediğimde
aklına asla karganın
gelmediğini biliyorum. Bu,
karganın da bir kuş türü
olduğunu bilmeyişinden
değil, karganın, türünün
en önemli özelliği olan
güzel bir ötüșten mahrum
oluşundan elbette. Yüzümü
yıkarken acaba diyordum;
acaba türümüzün en önemli
özelliklerini taşıyor muyuz?
Hareketlerimiz ve sözlerimiz
nerelere saplanıyor? Acaba
insan' denince hatırlanıyor
muyuz?
İstanbul Şairi Orhan Veli Kanık
Şiir seviyorsanız okuyun. Gerçekten yalın bir dili var. Güzel de şiirleri var. Garip akımının temsilcilerinden kendisi bilirsiniz. Aslında şiirlerine dair çok şey yazılır ama. O şiirleriyle halkın bir parçası olmuş. Halkın sorunlarını anlatmış. Sanat sanat için değil de halk içindir, ilkesini benimsemiştir.
İSTANBUL'U
Zamanın kıymetini yalnız kaçıranlar bilir.
Zamanın içindeyken de sonuna kadar hunharca ve bosuna harcamakta maalesef hepimizin nefsi problemlerinden biri.
• Kitap;zamanimizin nasil boşa -manasız geçtigini, çocuklari esir alan teknoloji ve sistemsel tüketim furyasini masal şeklinde akici bir şekilde anlatıyor. «
... Insan caddenin uzunluğuna bakıp hemen karar vermemeli.
Her zaman adım adım ilerlemeli.."
"Çok az insan gerçekten iyi bir dinleyicidir. Dinlemek konusunda
Momo nun esi benzeri yoktur."
"Günkü nasil gözleriniz görmeye, kulaklariniz duymaya yarıyorsa , insanin yüregi de zamani algilamaya yarar. Kör biri için gök kuşağının renkleri ve sağır biri için kus sesleri nasil boşunaysa, yürekle algılanamayan zaman da öyle bosuna gider.
Ama ne yazikki düzgün atmasini bildigi halde kör ve sağır olan nice yürekler vardir..
Aslında her birimiz birer deniz fenerinin içinde yaşıyoruz: peşi sıra birbirini takip eden günler, dünyada bilmediğimiz görmediğimiz yerler, tatmadığımız tatlar ve hiç duymadığımız kuş sesleri… Şimdi söyleyin sizce biz de kendi deniz fenerimizde hapsolmamış mıyız? Umarım hepimiz bu romandan sonra kalan günlerimizi, “seni mutlu edecek ne var?” sorusuna bir cevap bulup kalan günlerimizi öyle yaşarız.
Hayat denizine olta atıp tuttuğumuz iyisiyle kötüsüyle anılar, deniz fenerimizdeki en değerli şeyler değil mi? Bunu okuyan herkes, sizlere sesleniyorum:Dünya deniz fenerinde saklanıp denizden bizi mutlu edecek bir şeyler ummak için fazla acımasız ve kısa. Denizde bulamadığımızı karada da arayabiliriz, gökte de.
Minimum yazı ile maksimum vuruculuğu sağlayan, okumasını sizin yapmanız gereken, kendinizden mutlaka bir şeyler ekleyebileceğiniz başarılı bir eser Yapayalnız. Özellikle en sevdiğim kısımlar karakterimizin sözlük ile yaşadığı anlardı. Herkese öneririm.
416 syf.
10/10 puan verdi
Doğa ile Aramızdaki Kuş Uçumu Mesafe
TRAKUS Türkiye’nin Kuşları kitabı, trakus.org platformunun birikimiyle ortaya konan bir çalışma. Ülkemizde kuşlar ve kuş gözlemciliğine dair ilk izler internet üzerinden seyir rotalarının ve gözlem deneyimlerinin paylaşılmasıyla oluşturulmuş. İnternet siteleri üzerinden birbirinden haberdar olan gözlemciler uzun süre bu mecralarda içerik
