Genel olarak çok güzeldi. Başları hiç ilerlemedi. Niye öyle oldu anlamadım. İlk 100 sayfayı çok zor okudum. Ama ondan sonrası aktı gitti. Hem de güzel aktı gitti. İmparator Konstantinus'u kötü, bencil, korkak biri olarak göstermemiş yazar, bu çok hoşuma gitti. En çok askerler arasındaki konuşmayı,olayları çok sevdim. Ali Haydar en sevdiğim karakter oldu Hemşerim ya ondandır belki. Toplarsak güzel bi' kitaptı. Tarihi böyle romanlaştırınca benim için okuması daha keyifli oluyor.
364 syf.
8/10 puan verdi
SON BÜYÜK KUŞATMA 1453
Tarihe meraklıysanız, hele, hele İstanbul’un Fethi’ni merak ediyorsanız bu kitap tam size göre. Yazar kitabın da ilk kuşatmadan başlayarak, son kuşatmaya kadar olan tüm kuşatmaları (Hıristiyan ve Türk tarih yazıcılarının belgelerine dayanarak onlardan alıntı yaparak) tarafsız bir gözle anlatmış. Kitap da hem kuşatılan, hem de kuşatan insanların duygu, düşünce ve çektiği sıkıntılar anlatıldığı için okurken olayları bir bütün olarak görme imkanını da bulmuş oluyorsunuz. Okurken zaman, zaman sıkılsanız da (yazar bazı yerler de ister istemez tekrara düşüyor) eliniz de ki kitabın bir roman olmadığını gerçeklere dayandığını bilmeniz ve okuduklarınızın size çok şey katacağından emin olmanız kitabı okumanız için en büyük neden bana göre.
Bu güzel şehrin fethini yazıya dökmek kolay olmayacağı gibi, bunu tarafsız ve objektif bir şekilde anlatmak da gerçekten çok zor bir iştir. Hele ki böylesine insanı duygulandıran, göğsünü kabartan, kelimelerle anlatılamayacak bir hadiseyi bu kadar güzel, bu kadar objektif bir şekilde okuyucuya yansıtmak.. İşte Okay Tiryakioğlu bunu tam anlamıyla başarmış. Size savaşı, diplomasiyi, kişisel çıkarları, o gergin savaş ortamındaki bireysel ilişkileri, Fatih'in iç dünyasını öylesine güzel anlatmış ki; yazarı tebrik etmekten başka hiçbir şey düşünemiyorsunuz.. Teşekkürler Okay Tiryakioğlu..
İstanbul'un fethiyle ilgili olarak bugüne kadar okuduğum kitapların tamamı bizler tarafından yazılmış ve tek taraflı anlatımdan ibaretti. Ama bu kitap, bizden olmayan biri, bir Hristiyan tarafından yazılmış olup, kuşatma ve fetih sırasında diğer tarafta yani o zamanki adıyla Konstantinopolis'te olan olayları da beraber anlatıyor.
Kitap, bir tarih kitabı olması ve çok geniş kapsamlı yazılmasına rağmen muhteşem ötesi bir akıcılık ve sürükleyicilik içinde okunuyor.
Yazar, hem fetih öncesinde, hem fetih sırasında ve hem de fetih sonrasındaki gelişmeleri çok ayrıntılı bir şekilde bize aktarıyor. Hele fetih sırasındaki aktarımlar o kadar sürükleyici ki yazar gelişmeleri, gün gün, saat saat, hatta dakika dakika, adeta bir naklen yayın spikeri edasıyla yansıtmış.
Yazar kitabı yazarken , aralarında olayı direkt yaşayan Bizanslı tarihçiler ve İslam tarihçileri de dahil olmak üzere, konuyla ilgili yazılan çok fazla kaynaktan yararlanmış. Bundan dolayı da kitap için, fetih konusunda bugüne kadar yazılmış en kapsamlı kitap olma özelliği taşıyor da diyebiliriz.
Yazar, olaylara objektif olarak yaklaşıyor ama ne kadar objektif olmaya çalışsa da , karşı tarafın bir ferdi olduğundan dolayı zaman zaman duygularını da hissettirdiği yerler az değil.
Başlı başına muhteşem bir bilgi hazinesi olan bu kitabın, özellikle konuya ilgi duyanların, olaya farklı bir bakış açısından da bakmak isteyenlerin, tarih okumayı sevenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Kuşatma 1453
Bir Fatih ve fetih romanı...
O zaman şiirlerinden o güzel dizelerle başlayalım Fatih'i anlatmaya. HİÇ KİMSE YOK KİMSESİZ, HERKESİN VAR BİR KİMSESİ BEN BUGÜN KİMSESİZ KALDIM, EY KİMSESİZLERİN KİMSESİ
Atatürk'ten sonra üzerine en çok kitap okuduğum ve beni en çok etkileyen Türk hükümdarıdır Fatih Sultan Mehmet.
Her kitabı hiç bıkmadan okudum... O kadar sonsuz bir deniz ki Fatih, sonuna varamıyorsunuz denizin.Zekası, karakteri, adaleti, sanatçı kişiliği, altı yedi tane dil bilmesi, mühendislik-mimarlık gibi birçok mesleği karakterinde barındırması, Türk ve dünya edebiyatında eserlerin neredeyse hepsini okuması ve bilmesi(De Cameron Hikayelerini Avrupa'daki bir çok insandan önce okuduğu da doğrudur), AVNİ mahlasıyla yazdığı şiirler, mücadeleci ve yılmayan bir kişiliğe sahip olması....
Bunların hepsi beni derinden etkiler, kendine hayran bırakır..
Bu kitapta farklı olan Fatih'in kuşatma sırasındaki yalnızlığını ve psikolojisini çok iyi anlatmış olmasıdır kitabın.
BuyrunFatihindenizindeboğulmaya
Kağıdı kalemi elime aldım.. İlmek ilmek işliyorum kelimeleri.. Peki bende yankılandığı gibi yankılanır mı kelimeler.. Benimle aynı duyguları paylaşır mısın okurken? Her kelime yüreklerde farklı yankı bulur.. Peki güzeli anlatmak için yeterli kelime haznesine sahip misin? Eğriyi doğruyu bir arada nasıl yoğurursun? İstanbul deyince aklında neler yankılanıyor? Nasıl bir aşktır bu şehir? Biraz düşünsek mi? Peki asırlar önceye gitsek madalyonun iki yüzünü kelimelerinle resmedebilir misin? Bir tarafı yüceltirken diğer tarafı yerle bir etmeden kaç kişi tarafsız yorumlar ki yaşananları.. Gelelim bu mucizevi şehrin fetih yıllarına bir şehir şanlı bir fetih öyküsü.. Ve fetheden komutan... Bir Fetih Bir Fatih... Bu güzel şehrin fethini bu denli tarafsız kaleme almak çok da kolay olmasa gerek.. Bu kutlu zaferi ustalıkla kaleme alan yazarı yürekten kutluyorum. Kelimelerine yüreğine sağlık.. Kitap kokusuyla kalın dostlar.. Ya kahraman olacak ya çamura batacaktım. İkisinin ortası yoktuŞiir daha çok genel olanı, tarih ise tek olanı tasvir eder."Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.
Nerden geldiğini unutma ki,
nereye gideceğini unutmayasın!"
Şeyh Edebali
Dipnot : yolumu yazarla kesiştiren @exyorumcu ya teşekkür ediyorum️ #kuşatma1453 #okaytiryakioğlu #kitapsever #kitapkokusu #kitaptavsiyesi #bookstagram #bookself #bookworm #bookstagram #bookself #bookworm #bookish #booked #booking #bookpic #kitapkurdu #okudumbitti #mylibary #readingbooks #bookskitapdostluğu #books