Çağ kapatıp çağ açan bir fetih. Tüm dünya tarihini değiştiren bir olay. Bu elli dört günlük kuşatmayı öncesinde hazırlayan faktörleri ve sonrasını da anlatan en kapsamlı kaynaklardan biri. Fatih’in tek hatası belki de iyi bir tarih yazıcısı tutmamasıdır o dönemde. Bu kitap Bizans ve Osmanlı kaynakları başta olmak üzere birçok kaynağı baz alarak oluşturulmuş ancak yazar; efsaneler ile dolu olduğunu da belirtiyor bu kaynakların. Bunun dışında tarihi bir film kadar heyecan verici bir anlatımı var. Ancak yazar bana göre biraz da olsa Bizansa yakın taraflı bir anlatım sergilemiş. Yine de Fatihe olan hayranlığı her satırda belli oluyor.
Her iki tarafın dini kullanarak “Tanrımız-Allahımız bizimledir” düsturu insanları savaşmaya ikna etmek konusunda fazlasıyla etkili olmuş gibi duruyor. Gerçi savaşmayıp ne yapacaklardı, başka çıkar yolları yoktu. Din; günümüz de dahil olmak üzere devletlerin-devlet başkanlarının-din adamlarının kolkola verip insanları güttüğü bir araç olmuştur.
Genel anlamda okumaktan büyük keyif aldığım ve bilmediğim birçok ayrıntıyı öğrendiğim bir kitap oldu. Başka kaynaklardan da okumayı düşünüyorum. Her cumhuriyet gencinin de okumasını tavsiye ederim. Osmanlı da Cumhuriyet de bizim tarihimiz.
Çağ Değiştiren Padişah
Son dönemde "Fatih" ile ilgili ne kadar kaynak varsa okudum herhalde. Sanırım yıllar önce Nedim Gürseli'in "Boğazkesen" i damağımda güzel bir tat bırakmış olsa gerek ki, hiç farkında olmadan elim raflarda "çağ değiştiren padişaha" gidiyor. Bu yıl içinde okuduğum Ahmet Ümit'in "Sultanı Öldürmek", İskender
Konstantinapolis'i İstanbul, 2.Mehmet'i de Fatih Sultan Mehmet yapan savaşı yabancı bir tarihçinin kaleminden tarafsız bir şekilde takip edebileceğiniz bir kitap.
Ya İstanbul'u Alırım Ya Da İstanbul Beni
Şuana kadar mevcutlar arasında İstanbul'un fethi ile ilgili en yetkin eseri okuduğumu düşünüyorum.
Akademik bir dille kaleme alınmış. Bu da okumanın yavaş ilerlemesine neden oluyor. Dönemin Osmanlı, Doğu Roma, Latin kaynakları taranarak her iki tarafın penceresinden de bakabileceğimiz olabildiğince nesnel bir kitap ortaya konulmuş.
Hocamız 2. Murat'ın tahttan feragat etme sebeplerini ortaya koyarak dönemin fotoğrafını çekmekle işe başlamış. Fatih Sultan Mehmet'in nasıl bir atmosferde büyüdüğü ve onu başkentte bekleyenler, hiçbir şeyin öyle kolay başarılmadığını bize kanıtlıyor adeta.
İstanbul'u alma fikrinin dini motivasyonunu, lanetli şehir İstanbul metaforu, İstanbul'un alınması kıyamet alametidir gibi her iki tarafında hurafelerine ayrı bir bölümde yer verilmiş.
İstanbul'un fethi esnasında yaşanan zorlukları hem Osmanlı hem de Doğu Roma kaynaklarından alıntılar yapıp, hocamızın yorumlarıyla süslenmesi eserin kıymetini artıran bir diğer husus olmuş.
Kitabın son sayfalarında yer alan ek bölümünde kuşatma silahlarına yer verilmesi, kuşatmayı gözümüzde canlandırma ve anlama adına çok iyi düşünülmüş bir iş olmuş.
Kitabın her satırında buram buram emek, alın teri var. Valla helal olsun. Feridun Emecen artık benim favori yazarlarımdan biri oldu.
İsranbul fethini doğru anlayabilmemiz için bu kitabı okuyun ve okutun.
Yazarın uzun araştırmalar yaparak derledigi bu kitap roman havasında gayet akıcı bir dille yazılmış.okurken kesinlikle sıkmıyor.Crowley elinden geldiğince tarafsız olmaya çalışmış fakat fetihe dair pek çok bilgiyi sağlam kaynaklardan aktarmasının yanı sıra "bir Italyan dedikodusuna göre"diye başlayan cümlelere de yer vermekten geri durmamış.
Yeni bir bilgi katmasa da farklı bir bakış açısından okumak da güzel oluyor.
Herkese selamlar arkadaşlar. Kuşatma 1453. İstanbul’un fethi. Belki tarihin akışında bir zelzele belki bir volkan patlaması olan ve asırlardır İslam coğrafyasının koca hayali, eline kılıç alanın uğruna serdengeçtiği İstanbul. Kitabı okurken fethin ihtişamına (mücadelenin veriliş şekline) kapıldıkça bu ihtişamın yeterince hak ettiği kadarıyla anlatılamıyacağı vehmine kapılışlarım...
Kitap yaklaşık 60 günlük kuşatmanın akışı içerisinde genel olarak 3 ağızdan aktarılıyor; Sultan Muhammed Fatih, Çankırılı bir Türk olan Azaplar birliğinden Ali Haydar ve XI. Konstantinus doğu roma imparatoru. Kitapta her üç karakterin bakış açısıyla İstanbul’un gergine tanık oluyorsunuz. Anlatım dehşet, akıcı ve anlaşılır. Kitap gayet sürükleyiciydi kesinlikle tavsiye ederim keyifli okumalar.
