"İnsanlığın zayıf idrakinin çok üzerinde düşünceler taşıyanlar, kendi beklentilerinin üzerinde bir sabra sahip olmak zorunda olduklarını da anlamalıdırlar."
“Konstantiniyye bir gün mutlaka feth olunacaktır. Onu feth eden asker ne güzel asker onu feth eden kumandan ne güzel kumandandır”
Akşemseddin 29 Mayıs 1453 gecesi gördüğü rüyasını, sabah sultana anlatıyordu:
— Rüyamda Mihmandar-ı Resul’ü gördüm. Artık bir İslam beldesinde yatacağından memnundu. Size ve askerlerinize hayır duada bulunduktan sonra,
Dev bombardlar yapma eğilimi, Osmanlıların 1453 yılındaki Konstantinopolis kuşatması ve fethi sırasında zirveye ulaştı. Yüz Yıl Savaşlarının sonuna denk gelen aynı tarihte, Fransızlar da ingiliz kalelerine karşı büyük kuşatma topları kullanıyorlardı. Sultan I. Mehmed, kimi kaynaklara göre Bizanslılar için çalıştığı sırada ücret meselesi nedeniyle işi bırakan Macar top dökümcüsü Urban'ı Edirne'de hizmetine aldı. İstanbul'u ele geçirme azmindeki sultanın şehrin fazlasıyla kalın surlarını yıkabilecek güçte taş gülleler atabilen büyük toplara ihtiyacı vardı. Urban tarafindan dökülen bombardlardan birinin dokuz metre uzunluk ve 75 santimetre çapta olup et kalınlığının ise 20 santimetreyi bulduğu söylenmektedir. 600 kiloluk taş gülleler atabilen bu topun Edirne'deki deneme atışına şahit olanlar, silahın patlamasının, "insanların korkudan dilinin tutulmasına ya da hamilelerin düşük yapmasına" neden olabileceğini söylemişti. Bu ikazlar yersiz olsa da, ateşleme kendisini hatırlatacak kadar şiddetliydi: Top ateşlenip de gülle havayı yırtan bir sesle namludan ayrılırken, her yer kesif bir duman ve is kokusuyla kaplanmıştı." Dev gülle, 1,5 kilometreye yakın bir mesafe kat etti ve düştüğü yerde iki metre derinliğinde krater oluşturdu.
Bir Eyüp Sultan romanı..
Divan Edebiyatını sevdiren adam olarak tanınan çağdaş yazarlarımızdan İskender Pala, 2014 yılında yayımlanan 'Mihmandar' isimli romanında, kutlu zamanlarda Nebî'nin mihmândarı, ahir zamanda ise İstanbul'un mihmânı olan Ebu Eyyûb el- Ensarî'nin Medine'den İstanbul'a uzanan