240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
İstanbul'un fethiyle ilgili olarak bugüne kadar okuduğum kitapların tamamı bizler tarafından yazılmış ve tek taraflı anlatımdan ibaretti. Ama bu kitap, bizden olmayan biri, bir Hristiyan tarafından yazılmış olup, kuşatma ve fetih sırasında diğer tarafta yani o zamanki adıyla Konstantinopolis'te olan olayları da beraber anlatıyor. Kitap, bir tarih kitabı olması ve çok geniş kapsamlı yazılmasına rağmen muhteşem ötesi bir akıcılık ve sürükleyicilik içinde okunuyor. Yazar, hem fetih öncesinde, hem fetih sırasında ve hem de fetih sonrasındaki gelişmeleri çok ayrıntılı bir şekilde bize aktarıyor. Hele fetih sırasındaki aktarımlar o kadar sürükleyici ki yazar gelişmeleri, gün gün, saat saat, hatta dakika dakika, adeta bir naklen yayın spikeri edasıyla yansıtmış. Yazar kitabı yazarken , aralarında olayı direkt yaşayan Bizanslı tarihçiler ve İslam tarihçileri de dahil olmak üzere, konuyla ilgili yazılan çok fazla kaynaktan yararlanmış. Bundan dolayı da kitap için, fetih konusunda bugüne kadar yazılmış en kapsamlı kitap olma özelliği taşıyor da diyebiliriz. Yazar, olaylara objektif olarak yaklaşıyor ama ne kadar objektif olmaya çalışsa da , karşı tarafın bir ferdi olduğundan dolayı zaman zaman duygularını da hissettirdiği yerler az değil. Başlı başına muhteşem bir bilgi hazinesi olan bu kitabın, özellikle konuya ilgi duyanların, olaya farklı bir bakış açısından da bakmak isteyenlerin, tarih okumayı sevenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Konstantinapolis Düştü 29 Mayıs 1453
Konstantinapolis Düştü 29 Mayıs 1453Steven Runciman · Doğan Kitap · 201151 okunma
53 günlük büyük bir kuşatma sonunda İstanbul'un Türk yurdu olmasında emeği geçen bütün ecdadımıza Allah'tan rahmet diliyorum.
Reklam
Bizim kudretimizin ulaştığı yerlere, onun hayalleri bile erişemez.
Rabbim içimde taşan rüyanın aşkını kaydırma, engellerin arasında ufalama rüyamı.
...diyebiliriz ki İstanbul'a ilk tehdit, 1305-1306'da Osmanlı'nın Aydos Tepesi'ndeki kalede bir akın merkezi kurmuş olmalarıdır. Oradan Bizans'ı korkutan akınlarda bulundular. Fe­tihten önce, Osmanlılar tarafından İstanbul'a karşı ikinci büyük tehdit, 1366'da I. Murad'ın Silivri fetihleridir. İlk ciddi kuşatma Yıldırım Bayezid'in 1394'ten 1402'ye kadar süren İstanbul'u ku­şatmasıdır. Yıldırım Bayezid'e İstanbul'u teslim için Patrik hazırlık yapıyordu. Fakat 1402'de Timur tehlikesi birdenbire doğuda kendini gösterince Bayezid kuşatmaya son verir ve Bizans bir kere daha kurtulur. Bundan sonra İstanbul kuşatması 1410'da Musa Çelebi, 1422'de II. Murad tarafından gerçekleştirilir. II. Murad o zaman tahta yeni geçmiş genç sultan­dır. Ona karşı Bizanslılar Anqdolu'da Karamanlıları tahrik edi­yorlardı. Murad bu tehlikeyi bertaraf ettikten sonra Bizans'ı gelip kuşattı. Dört ay süren bu kuşatmada Sultan Murad top kullandı. Anadolu'daki kargaşa dolayısıyla II. Murad kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldı. İstanbul'un zaferle biten son kuşatması 1453'te Fatih Sultan Mehmed'e nasip olacaktır.
Sen gülersen gül açılır yaz olur, sen ağlarsan hayat karlı dağ olur, dost elinden zehir olsa bal olur, zehrine balına kurban olayım.
Reklam
534 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.