Konstantinopoliste Latin serpuşu göreceğimize Türk sarığı görmeyi tercih ederiz.
timaş yayınlarıKitabı okudu
Yüreğimiz kimsenin yergisiyle daralmaz,kimsenin övgüsüyle de ferahlamaz;çünkü kulların övgüsü de yergisi de birdir katımızda.Bugün seni övenlerin,göz açıp kapayıncaya kadar yerdiklerinin görürsün;çünkü kalpler,ocağın üzerinde kaynayan tencereye benzer,fokurdadıkça titreyen kapağı üzerinde kağıttan evler kuramazsın.
Sayfa 164 - Timaş
6 NISAN 1453- EDIRNE - KONSTANTINIYYE
Ordunun hayranlık uyandıran bir düzen ve disiplinle ilerleyen birliklerinin peşine ısrarla takılan arsız çingeneler de vardı tabi , taze meyve sebze yüklü arabalarıyla şamatıcı satıcılarda. Kolay yoldan zenginlik arayan uslanmaz maceraperestlerde kaynamışlardı kalabalığa, ganimetin kokusunu duyunca dağdan düze inen haramilerde. Gizli yüzlerini açık etmeden , her biri kocalarının peşinde olduğu iddiasıyla yürüyen içleri geçmiş fahişeler , neşeli müzisyenler , bıkkın çengiler , umutlu panayırlar , orduya ait küçük ve büyük baş hayvan sürülerine gururla çobanlık eden ve birer general edasıyla diğerlerinden ayrılan bıyığı bitmemiş delikanlılarda görülüyordu.
Arapların,Persleri,Romalıların ve de Ruslarin topraklarında kılıç Türklerin elindedir ve onların kılıcının korkusu insanların yüreğine kök satmıştır.
Sayfa 29Kitabı okudu
Bana bak çocuk, beni iyi dinle... Seni taşıyamam anladın mı? Seni bırakırım, yemin ediyorum bırakırım seni; içim kan ağlar ama yine de yaparım bunu, çünkü bana senden daha fazla ihtiyacı olan insanlar var...
Sayfa 141Kitabı okudu
İlla ki bir şeylere takılır kalırsın öyle değil mi çocuk? Kırk tilki dolaşır o koca kafanda, ama kırkının da kuyruğu birbirine değmez.