Çok geç öğrenmek için yeniden yaşamayı
Tek ses olmuş ağlıyor yüreğimiz gecede
Mutsuzluğu istiyor en küçük şarkı bile
Her titreyiş payını alıyor yaşlar ile
Her gitar havasına nice hıçkırık gerek
Mutlu aşk yoktur.
Ala gözlerini sevdiğim dilber
Kokuya benzettim güller içinde
İnceciktir belin hilaldir kaşın
Selviye benzettim dallar içinde
Benim dostum gelişinden bellidir
Ak elleri deste deste güllüdür
Güzel seven yiğitler de bellidir
Melil mahzun gezer iller içinde
Karşımızdan geçen acep yar m'ola
Benim gibi yaralanmış zar m'ola
Benim sevdiceğim güzel var m'ola
Hakkın yarattığı kullar içinde
Karac'oğlan söyler biz de varalım
Kelpler rakip olmuş biz de görelim
Halin hatırını onun soralım
Götürüp giderler sallar içinde
BU ADRES AŞKA GİDER
Birazdan çocuklar oyun kurar sokakta
Saksılarda sulanır genç kızların elleri
Kimbilir savrulurken saçları ne hayallere değer
Oysa sabahları ben geçerim safağın köründe
Ben görürüm umutları yarım insan suretlerini
Emek elleriyle ürkek üşüyen işçileri ben
Alışmak zor iştir çünkü yaşamak ister
Bir yarayı bin yerinden deşmeye benzer
Beni bekletme artık uzaklara yolcuyum
Çaresiz bu benim ayrılığım ölümlere ne kaldı ki
O sen misin gülüşüne tutunduğum
Bu adres aşka gider
Sen kendine dön Istanbullu'm
Bil ki yalnızlıklar kalabalıkla başlar
Birgün o şehrin de boğulur yazgısı sürgünse eğer
Söz çığlık olur kendini işgal eder
Ve her yana kanayan sesinden sorulur.
BU AŞK BURADA BİTER
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir
Solarken albümlerde çocuklar ve askerler
Yüzün bir kır çiçeği gibi usulca söner
Uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir
Yan yana uzanırdık ve ıslaktı çimenler
Ne kadar güzeldin sen! Nasıl eşsiz bir yazdı!
Bunu anlattılar hep, yani bir aşkı
Geçerken bu dünyadan bütün ölü şairler
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider.
1965
MUTSUZ KORU
Ne söylediysem hep o ilk yalnızlıktan
İzin verdim kaçsın için ne çok aşka Dönüşürken sonsuz bir yorgunluğa Kalbim ,dilimin kayalığı
Güne başlamak için ne iyi niyettir oysa
Annemin fotoğraftaki elleri
Hatırlatıyor bir kez daha: unutma şarkı söylemeyi!
Boğulmaya gittiğim denizlerden biliyorum
Hep o ilk yalnızla kurtuldum
Ne çok ad var bende çocukların küs dediği
Kalbim! Ambulansların bile yol verdiği.
Ve nasıl da çok sevdim seni dedim toprağa
Her yağmurdan sonra toprak gibi koktu kalbim
Yazmadığında bir adam bana onu dinle dedi
O adamı da sevdim adını: sırdır
Sonra huzurundan indi adını toprağa gömdüm.
ZAMANSIZ
O gün belki
Leylak morluğuyla ağladı gökyüzü
Bir damla sandım seni
Yüreğimi dolunaya batırdım,
Aylarca sevdim seni
Zamanı terli...
Hem yorgun...
İçim bir bardak su gibi
Suç bende
Zamansız sevdim seni.