Avrupa... Hangi Avrupa? Bu senin Avrupan, kusmuk ve kazurat kokan bir domuz ahırı. Ahırını Avrupa sanan bedbaht.
Sayfa 249Kitabı okudu
Reklam
Bazı şeylerde hiç kıtlık olmuyor nedense; sigara, içki, polis, hava kirliliği, Lucille Ball televizyon dizisi, futbol maçı, beysbol maçı, şair, siyasetçi; lavaboda kirli bulaşık, sadakatsizlik, bel soğukluğu, serçe; bok, kusmuk, ağız kokusu, idrar, karafatma, sıçan; mantıksızlık, opera, şeytantırnağı, bağıran kadın, tecavüzcü, kayıp çamaşır fişi ve Bukowski.
Sayfa 102Kitabı okudu
Bugün yine sadece söylü­yoruxz: Cetait la guerre - ne savaştı diyoruz. Artık bundan fazla bir şey söylemiyoruz bugün, çünkü savaşın bir tek saniyesi­ni, yalnızca bir tek saniyesini dile getirecek sözcükler yoktur elimizde, ve sadece diyoruz ki: Doğru, Allah için öyleydi. Çün­kü başka her şey savaş karşısında bir gevezeliktir sadece. çün­kü hiçbir
Fotoğraf çektirdim tekrar. Tekrar parmak izi alındı. Ayyaşların hücresine götürdüler beni, kapıyı açtılar, gerisi odadaki kişinin arasında bir yer bulmaktan ibaretti. Bir lağım çukuru. Kusmuk ve sidikten geçilmiyordu yerler. Hemşerilerimin arasında kendime bir yer buldum. Charles Bukowski’ydim ben, Santa Barbara’nın Kaliforniya Üniversitesi’nin kütüphanesinde kitaplarım bulunuyordu, orda benim bir dâhi olduğumu düşünen biri vardı...
Ey Çocuklar
Ey çocuklar Okyanus'tan Körfez'e dek Umut başaklarısınız siz Sizsiniz zincirleri kıracak kuşak Başlarımızdaki afyonu öldürecek Gölgeyi geberteceksiniz Ey çocuklar, iyiler sizsiniz artık Temizler sizsiniz, çiy gibi, kar gibi temizler Bizim bozguna uğramış kuşağımızı okumayın çocuklar Hüsrana uğrayanlarız biz Bir karpuz kabuğu gibi değersiz Çürümüşüz biz, çürümüşüz nallar gibi Bizim haberlerimizi okumayın Okumayın eserlerimizi bizim Fikirlerimizi kabul etmeyin Kusmuk, firengi, öksürük çağıyız biz Dalavere, cambazlık kuşağıyız biz Ey çocuklar Ey bahar yağmurları, ey umut başakları Derin hayatımızda bereket tohumlarısınız Bozgunu bozguna uğratacak kuşak sizsiniz.
Sayfa 102 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Gelin, olasılıktan söz edelim. İlk önce, olasılık dediğimizde en sık akla gelen çekilişlerden, piyangolardan söz edelim. Amerika’daki en büyük piyangoyu, Povverball’ı kazanabilme olasılığı 120.000.000′da l’dir. Povverball’ın ilk oynanmaya baş­landığı 1997′den beri elliden fazla insan bu olasılığı alt üst ederek büyük ikramiyeyi kazanmıştır.
" İçinden geçmekte oldukları düş göz kapaklarına bile değmedi. Hemen oracıkta torpil yeseydik karanlık öte dünyaya o halde geçecektik ; kan, kusmuk ve kargaşa içinde . O anda eşyam olmadığına sevindim, bağlarım yoktu, korkum yoktu, kıskançlığım yoktu, garezlerim yoktu. Bir düşten ötekine sessizce geçebilirdim ben, hiçbir şeye sahip olmadan, zerre pişmanlık duymadan, hiçbir şey arzulamadan .Yaşamla ölümün bir olduğundan, biri olmadan ötekinin keyfine varılamayacağından, kucaklanamayacağından hiç bu kadar emin olmamıştım."
Sayfa 25 - SirenKitabı okudu
642 öğeden 631 ile 640 arasındakiler gösteriliyor.