Vefatının 37.senesinde rahmetle anıyoruz..
Onlar kendilerini yarı ilah sayıyorlardı. Yapanlar onlardı, yaratanlar onlardı, partilerinden bahsederken şerefli partimiz diyorlardı. On yılda on beş milyon genç yaratmışlardı. Tam 27 yıl tanrılar gibi konuştular. Firavunlar gibi saltanat sürdüler. Yediler, içtiler, kustular. Altta kalanın canı çıksın. Altta kalan halktı, milletti, köylüydü. Amma nutuklarda, amma afişlerde Köylü milletin efendisidir' diye yazıyordu. Halkı ve köylüyü efendimiz sensin, efendimiz sensin diye soydular.
Osman Yüksel Serdengeçti
Osman Yüksel Serdengeçti
Unutmadık, unutturmayacağız..
On yedisinde kanadın kırdılar Mübarek naaşın yerde ezdiler Ayan beyan kinlerini kustular Ölmedin Yasinim ey ana kurban.. #6-8EkimKatliamı
Reklam
(Oruçla alakalı bir kıssa) Enes (r.a) rivayet eder:
Resûlüllah, herkese bir gün oruç tutmalarını emretmiş ve «benden izin almadan kimse orucunu bozmasın!» demişti. O gün herkes oruçlandı. Akşam olunca birisi geldi ve "Ey Allahın Resûlü, günü oruçlu geçirdim. İzin verin de iftar edeyim!"dedi. Resûlüllah ona izin verdi. Sonra biri daha, biri daha geldi. Derken bir adam daha geldi, dedi ki: Ya Resûlellah, evimde âilemden iki delikanlı var. Oruçlu olarak akşamladılar. Mahcubiyetlerinden müsaade almak için sana gelemiyorlar. İzin ver de iftar etsinler! Resûlüllah ona izin vermedi. Adam dileğini tekrarladı. Resûlüllah izin vermekten gene kaçındı. Adam üçüncü defa izin isteyince Resûlüllah buyurdular ki: Onlar oruç tutmadılar. Gündüzü insanların etini yemekle (gıybet etmekle) geçen bir kimse nasıl oruç tutmuş olabilir? Git onlara. Eğer oruçlu iseler kusmalarını söyle. Adam gitti. Resûlüllahın buyruğunu onlara anlattı. Kustular. Herbirinden pıhtılaşmış birer topak kan çıktı. Adam geri geldi. Hâdiseyi anlattı. Resûlüllah buyurdular ki: Varlığım kudret elinde bulunana yeminle söylerim ki eğer karınlarında kaldıysa onları da cehennem ateşi yer.
Ben de durur muyum, hemen inandım tabii; kuştular, oradaydılar ve uçuyorlardı.
Tarihin belirli safhalarında İslam’a ve Müslümanlara olan kinlerini hep kustular Şiiler.
- Alınma nazlı ağaç, yaprak değildi onlar, kuştular! - Hayır, dedi, yapraklarımdı onlar, aldanıp kahkaya koştular, şimdi boşlukta kaldılar, ağaç gibi somut bir şey değil ki kahkaha, neresine konacaksın? Bekle ki kahkaha dallanıp, budaklansın...
Sayfa 6 - Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okudu
Reklam
99 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.