Gömdüler ruhumu yüz bir sene mahkûm gibi.. Cismim ayrılsa da ruhum çıkmaz artık zindandan. Bu yol zor ve zahmetliydi niceler yolda kaldılar. Rahatlıkta kükreyenler kaçıp bize taş attılar. Kimi dosttu düşman oldu acıya acı kattılar. Çoğu rahat koltuk için ahiretini sattılar. "Gülistanda Bir Gülem, Kardeş için bülbülem" diyenler birden baktımki sustular.. Kaleminden bal damlayanlar zaman sonra zehir kustular. Cephe olup kılıç çekip, hainlere saf tuttular. Vaadlere aldanıp da fitne peşinde koştular. Hikmetlidir tüm bakışlarım. Hainleri görmeseydi gözler, anlamazdı gerçekleri. Bedeller ağır olsa da, sonu hayr şükür gördük o yüzleri.. youtu.be/rkSKu7KiWN8
Ekmek ve ilaç taşısalar bile artık sevmiyorum uçakları Çok ölüm kustular kaşarlanmışların keyfince
Sayfa 270Kitabı okudu
Reklam
Öhhhö öhhhöö
Nazi cellatlarını övüp baştacı ettiler onlar Bize kötülüğü yutturmaya kalkıştılar Tek şey söylemediler iyi güzel doğru Anlaşma gibi dayanışma gibi güzelim sözleri Gizlediler hasıraltı ettiler O şom ağızlılar hep ölüm kustular dört bir yana
(Oruçla alakalı bir kıssa) Enes (r.a) rivayet eder:
Resûlüllah, herkese bir gün oruç tutmalarını emretmiş ve «benden izin almadan kimse orucunu bozmasın!» demişti. O gün herkes oruçlandı. Akşam olunca birisi geldi ve "Ey Allahın Resûlü, günü oruçlu geçirdim. İzin verin de iftar edeyim!"dedi. Resûlüllah ona izin verdi. Sonra biri daha, biri daha geldi. Derken bir adam daha geldi, dedi ki: Ya Resûlellah, evimde âilemden iki delikanlı var. Oruçlu olarak akşamladılar. Mahcubiyetlerinden müsaade almak için sana gelemiyorlar. İzin ver de iftar etsinler! Resûlüllah ona izin vermedi. Adam dileğini tekrarladı. Resûlüllah izin vermekten gene kaçındı. Adam üçüncü defa izin isteyince Resûlüllah buyurdular ki: Onlar oruç tutmadılar. Gündüzü insanların etini yemekle (gıybet etmekle) geçen bir kimse nasıl oruç tutmuş olabilir? Git onlara. Eğer oruçlu iseler kusmalarını söyle. Adam gitti. Resûlüllahın buyruğunu onlara anlattı. Kustular. Herbirinden pıhtılaşmış birer topak kan çıktı. Adam geri geldi. Hâdiseyi anlattı. Resûlüllah buyurdular ki: Varlığım kudret elinde bulunana yeminle söylerim ki eğer karınlarında kaldıysa onları da cehennem ateşi yer.
Gıybet ederek oruçları bozulan iki genç kızın hikayesi
Enes bin Mâlik radıyallahu anh anlatıyor: “Günün birinde Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem insanlara o gün oruç tutmalarını emretti ve ‘Ben izin verinceye kadar kimse iftar etmesin' buyurdu. İnsanlar o günü oruçlu geçirdiler. Nihayet akşam olup iftar etme vakti geldiğinde insanlar gelip Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemden iftar etmek için izin istiyorlar, O da izin veriyordu.Bir adam gelip ‘ Ey Allah’ın Resûlü! Ben bugün oruçluydum. Eğer izniniz olursa orucumu açayım ’ dedi. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ona izin verdi. Bunun arkasından birkaç kişi daha geldi; onlara da izin verdi. Sonra bir adam daha geldi ve ‘Ey Allah’ın Resûlü! Senin yakınlarından iki genç kız var; onlar da bugünü oruçlu geçirdiler. Ancak yanına gelip iftar etmek üzere izin almaya utanıyorlar. Onlara izin ver de oruçlarını açsınlar’ dedi.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona cevap vermedi. Adam ikinci kez sordu , yine cevap alamadı . Üçüncü kez sordu yine. Dördüncü kez sorduğunda Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem , ‘Onlar oruç tutmadılar! Sabahtan akşama kadar insanların etlerini yiyen bir kişi nasıl oruçlu olabilir ki! Git ve onlara eğer oruç tutmuşlar ise kusmalarını, midelerindekini çıkarmalarını söyle’ buyurdu. Adam gitti ve Resûl-i Ekrem’in söylediklerini onlara anlattı. Bu iki kız da Allah Resûlü’nün dediği gibi kustular ve parça parça etlerin çıktığını gördüler. Adam gidip durumu Resûlullah’a bildirdi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ‘Nefsimi elinde tutan Allah adına yeminle söylüyorum ki eğer o et parçaları karınlarında dursaydı , onların yüzünden cehenneme girerlerdi' buyurdu.
Kuşlar her zaman kuştular.Bu doğal bir şeydi işte.
Sayfa 135
Reklam
99 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.