Eski bir hikayeden geldim sana;
Kusura bakma,
Üstüm başım mutsuzluk içinde.
Görmüyormusun?
Güzel olan her şeye biraz eksiğim..
youtu.be/BK2OWy5Ul3o?si=...
Aylaklık büyük günahtır, ben dostlarımın aylak olmasından, uyuşuk olmasından hiç hoşlanmam. Seninle açık açık konuştuğum için kusura bakma. Dost olmasaydık, katiyen böyle konuşmazdım elbette. Ama düşündüğünü aynen söylemedikten sonra, dostluğun ne anlamı kalır? Hoş sözleri herkes söyler, herkes pohpohlar, iltifat eder, ama gerçek dost daima acı konuşur ve dostunu üzmekten korkmaz. Hattâ gerçek dost, dostunu üzmeyi tercih eder, çünkü ona iyilik ettiğini bilir.’
Ya Tanrı yarattığı şeyleri bizim onları daha çok ya da daha az istediğimize göre değerlendiriyorsa ? Aşağılık duygusu olan bir Tanrı mı? Bu da kimin aklına gelir ?