Üniversiteye ilk geldiğim sene, derslerim çok kötü idi. Avarelik çağımdı.
Nereden buldum bilmiyorum, Ege Üniversitesi Hastanesindeki lösemili çocuklar için yardım kampanyasına dahil oldum. Bir zaman sonra o çocukların "trombosit" denen bir maddeye ihtiyaçları olduğunu ve bunun kandan sağlandığını öğrendim. Ben de bağış için gittim.
Bundan sonra üzücü haberleri, muhataplarının seçimine göre izleyeceğim ve ondan sonra üzüleceğim, dert edineceğim. Mesela, haberlerde veya sokakta çocuğuna kalem alamadığından şikayet eden biri mi var. soracağım veya öğreneceğim son seçim kime oy verdin. Ekonominin bozuk olmasına yol açanlara mı verdin, e o zaman benim içimden sana üzülmek gelmez, seni artık dert edinemem ben, kusura bakma. Çünkü sen, haftalardır beni ve benim gibi milyonlarca insana terörist gözüyle baktın, vatanı kurtarıyorum moduna girip şu fotoğrafa yol açarak ülkeye binlerce ve hatta milyonlarca ne olduğu belli olmayan insanların gelmesine onay verdin. Verdiğiniz oyun ceremesini hiç şikayet etmeden çekmesini de bileceksiniz, sizin için dökülecek tek bir damla göz yaşım kalmadı benim. Sizinle bu günden sonra tek ortak noktam aynı dili konuşmamız, ki yakında öyle bir noktamız da kalmayacak zira siz Arapça, Peştunca konuşmaya başlayacaksınız.
YouTube kitap kanalımda hayatımda en sevdiğim kitap olan Niteliksiz Adam'ı yorumladım: ytbe.one/QspgH8phl2k
Oğuz : Oğuz
Niteliksiz Adam 1 : NA1
i.hizliresim.com/y0J3mN.jpg
NA1 : Beni neden buraya getirdin Oğuz?
Oğuz : Ben senin içindeki cümleleri bu kafede çizik çizik ettim NA1. İçindeki matematiksel bir düzenle kurulmuş,
Çocukluğumuzda bize yeterince verilmeyen duyguları , büyüdüğümüzde bir şekilde elde etme çabası içerisinde birçok rollere bürünüyoruz . Elbette her insan beğenilmek , ilgi görmek , kabul görülmek ister . Biz insan doğası olarak bunları isteriz , istemek zorundayız . Belki insanlığımızı bu duygular katkısıyla da hissediyoruz . Fakat bazı insanlar
"sen şimdi o çok kıymetli düşüncelerine dalacak ve kendi kafanda korkunç bir senaryo yazacaksın. sonra da inanacaksın kendi kendine yazdığın senaryoya. kafanın içinde beni bir yargılayacaksın, bir özleyeceksin. ama ben hayatıma devam edeceğim, kusura bakma."
kuvvetli bir alkış
"Seven kişi sevdiğini kıskanır." Tamam buna sözümüz yok ama kıskançlık çoğu zaman felaketle biter, Othello'da olduğu gibi.
Kıskançlık insan gözüne bir perde indirir ve bu perde hiç şüphesiz kapkaradır. kıskançlık her zaman beraberinde öfke getirir, Ee öfkeyle kalkan zararla otururmuş.
Shakespeare hiç şüphesiz bize bu kıskançlığı ve
Şimdi gerçekten Mecnun oldum işte. Meğer ömrüm boyunca eksikliğini hissettiğim şey senmişsin be Leyla. Hoş geldin Leyla. Yüreğim biraz tozludur kusura bakma. Bugüne kadar kimse girmedi içeri ne yapsın garip?
Kitap ilk önce yazarıyla , sonra ismiyle daha sonra da 40-50 bin satmasıyla gündem oldu.
Ikinci bir Nilgün Bodur vakası diyenler oldu ama ben onlardan değilim. Birşeyler üretmeye çalışmalı insan iyi veya kötü. Madem ortada edebi yönden kayda değer birşeyler yok, o zaman okuyan kitle sorgulanması lazım. Demek ki biz buyuz dostlar bizi iyi tanıyorlar.
Bir de bu tepkilere kızmak vs. hiç olmamış. Dünyanın en iyi yazarları bile eleştirilirken Şeyma hanım kusura bakma ama seni harcarlar çünkü pizza değilsin herkesi mutlu edemezsin :/
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Sadece ŞeymaŞeyma Subaşı · Dex Yayınevi · 2019164 okunma
Kimsin bilmiyorum ; dilin ,dinin ,ırkın ,siyasi görüşün(TERÖRİST VE BEBEK KATİLLERİNİ SAVUNMAK SİYASİ GÖRÜŞ DEĞİLDİR.),cinsiyetin beni ilgilendirmez. Allah'ın soracağı sorular sormak haddim değil .Beni ilgilendiren insan mısın ? Değil misin ? Allah her insanı mükemmel yaratır.Tercih senindir. İyi ya da kötü biri olman bana bir zarar vermez çünkü burada tanıdığım kadarsın. Yani iyiliğinin faydası, kötülüğünün zararı da sanadır .Paylaşımlara yorum yapmayı severim , saygı ve hoşgörü çerçevesinde de olsa mesaj atmayın lütfen . Unutma ki seni değil alıntılarını ve iletilerini beğeniyorum ve onlara yorum yapıyorum.Yanlış anlıyorsan bu senin sorunun kusura bakma .İstediğiniz zaman derdinizi ve sıkıntınızı dinlerim . Kendi edindiğim tecrübelerden tavsiyelerde bulunabilirim . İnsanlara yardımcı olmayı severim . 🤍🤗😊 Aklıma geldikçe bir şeyler eklerim .#129167848#136589494#140813965#144517004#151338764
🤚 🦅🦅🦅🦅🦅🦅🦅🦅🦅🦅🦅🦅🦅🦅🦅
İyi ki bitti dediğim nadir kitaplardan biri oldu...
Kitap, şimdiye kadar okuduğum en rahatsız edici kitaptı muhtemelen, böcek fobimi tetiklemesinden mi kaynaklı, yoksa hikayenin kasvetli havasından mı bilmiyorum ama daha uzun olsa kesinlikle sonunu getiremezdim.
Kitap akıcıydı evet ama gerçekten boğucuydu. Konusunu bilmeyen yoktur herhalde "Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerinden uyandığında kendini yatağında kocaman bir böceğe dönüşmüş buldu." Ve olaylar bu şekilde devam etti. Kitabı okurken hep acaba kitabın konusu Kafka'nın aklına nereden geldi diye düşünüyordum ki tesadüfen öğrendim. Meğerse Gregor'un böceğe dönüşmesinin nedeni, Kafka'nın babasının Kafka'ya çocukken böcek muamelesi yapması, ona karşı böcek gibi davranmasıymış. Yani aslında bir çocuğun ailevi yarasının bir çeşit tezahürü bu kitap...
Kitap, okuyanlara ne anlatmış ne hissettirmiş bilemem, ama bana daha çok bir insanın diğer insanlar tarafından anlaşılmaması, hor görülmesi ve küçük düşürlmesinin ne kadar acı ve zor olduğunu anlatmaya çalışıyor gibi geldi. Gregor'u anlamaya, empati kurmaya çalıştım ve yaşamının hiçte kolay olmadığını anladım. Aile fertlerine de sinirlenmemek elde değil tabii ki ama doğruya doğru, ben olsam bende öyle yapardım diye düşünüyorum... Kusura bakma Gregor ama ne yaparsam yapayım bir böceği sevebileceğime inanmıyorum.
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222bin okunma