Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hepimiz, karşılaştığımız sorunların üstesinden gelmek isteriz. Hepimiz de uzaklarda bulunup bize güç, üstünlük ve kusursuzluk bağışlayacak bir amaca varmak için çaba harcarız.
Hastalıklı olan, gerekli olan ile arzulanır olanı aynı şiddetle arzu etmek, kusursuzluk özlemi yüzünden, ekmeksiz kalmış gibi acı çekmektir. Romantizm hastalığı budur işte: sanki sahip olmanın bir yolu varmış gibi Ay'a göz dikmek.
Sayfa 86 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
BECKETT: Diktatör, diktatör! Konuşun bakalım, Genet. Siz ki ip cambazınıza, Abdullah'ınıza, kusursuzluk adına eziyet etmeye hiç ara vermediniz. Onu ne yapacaktınız? Sizden alıntı yapıyorum: "[Sizin] başyapıt[ınız]." Gerçekten de güzel başyapıt!... Sonunda intihar etti.
Orhan Pamuk’un romanlarında bir çeşit kusursuzluk arayışı hep vardır, bunu en çok kadın portrelerinde görürüz.
Sayfa 24 - Can YayınlarıKitabı okuyacak
Fakat kesin olan bir şey var; ırmak aceleyle okyanusa doğru ilerliyor ve akıntıyı meydana getiren tüm damlalar zamanla sonsuz denize kavuşacak. Dolayısıyla onca acısı ve mutsuzluğu, sevinci ve mutluluğuyla bu hayatta şurası kesin ki her şey hedefine doğru ilerlemektedir; sizin ve benim, bitkilerin ve hayvanların, hayatın her parçacığının Sonsuz olan Kusursuzluk Okyanusuna, Özgürlüğe, Tanrı’ya kavuşması sadece bir zaman meselesidir.
“Hangi Tanrı yarattı seni, kendine dünyayı yaratmış Tanrı’nın nefret ettiği hangi Tanrı? Bilmiyorsun, ama farkında değilsin bunun; ne bilmek istiyorsun ne de bilmemek. Hayatını bütün tasarılardan arındırdın, kusursuzluk ve dokunulmazlık kisvesini giyerek görüntünü gerçekdışılıkla kuşattın ki Saatler bile dudaklarıyla değemesin sana, Günler yüzüne gülümseyemesin, Geceler ayı avuçlarına bırakıp da bir zambağa benzetmesin.”
Reklam
Kusursuzluk şeytanı o kadar gözlerini bağlamıştı ki en küçük bir hatayı bile üzerlerine kondurmadılar. Sadece şikâyet ettiler, suçladılar, inkâr ettiler.
"Çünkü Kemal, kusursuzluk, eksiksizlik ancak Cemil-i Zülkemal olan Allah'a mahsustur. İnsan ilişkileri noksanlıklarla alûdedir: İnsanın kendi küçük dairesi içindeki her şeyin sınırlı olduğu açık değil mi?... İyi bilin ki hiçbir şey, hatta aşk bile, kendi çabamızın ürünü değildir. Veren yalnız Allah'ın rahmet elidir."
Sayfa 316Kitabı okudu
Merhaba kitapseverler #Kusurimzadırkusursuzlukbiryalan#Kişiselgelişim#farkındalık#okudumbitti#ozlemli_kitaplar#engelsizokurlaokuyoruz#kitap "Kesintisiz ve aralıksız şekilde her an her yerden  kusursuz imajlara boğulduk. Çaresizce kusursuzluğa mahkûmuz. Hepimiz kusursuzluk mağduruyuz! Kusursuzluğun imkansızlığı yüzünden mutsuzuz. Ne yaparsak yapalım doğamız kusurlu... O halde bu gereksiz ve yetersiz çabanın kurbanı olmak niye?" Bir yerde uyuyan dev uyanmalı ama artık değil mi? Uyanmalı tabii... Kusursuzluk bir YALAN! "Mutluluğun , sevincin, hazzın,keyfin, anlamın ve değerin çok ama çok basit gibi görünen ancak emek ve eylem gerektiren gayet açık ve net bir yolu var aslında . Bir şeye sebep olmak ... Mümkünse iyi bir şeye... ilk incinmissin kitabi ile yazarla tanışma fırsatım olmuştu ve incinmissini okurken kendimden bir şeyler bulmuştum . Bu kitap beni nedense içine alamadı nedendir bilinmez. Toplumun ve medyanın  bize yönelttiği  içi boş mükemmel insan kavramını çürütmek ve ne kadar etki ve tepki altındayız bunu bu güzelim anlatımıyla yazarımız anlatıyor.Bir öneri de benden sizlere gelsin . Sağlıcakla kitapla kalın  @melisbozkurtertoz @destekyayinlari
Semra
Semra
Unutmayın ki "kusur" tamir edilmesi gereken bir şey değildir, doğru değerlendirilmesi gereken şeydir. Çünkü kusur imzadır. Kusur özgünlüktür, otantikliktir
Reklam
Çocuğun reddedilmesi açık ya da üstü kapalı bir biçimde yaşanabilir. Açık iticiliğin başlıca belirtileri, çocuğa hırçın davranma, azar, dayak ya da gereksiz yere ceza verme, ilgisizlik, çocuğu terk etme ya da başka bir yere gönderme tehditleri ve çocuğu kötü sıfatlarla çağırma biçimlerinde görülür. Disiplin amacıyla çocuk gaddarca dövülebilir, saatlerce bir yere kapatılabilir ya da aç bırakılabilir. Bazı anneler, çocuklarıyla bedensel yakınlık da kurmaz, kucaklarına almaz ve okşamazlar. Çocukla bir başkasının ilgilenmesini sağlayarak ilk fırsatta kendi yaşantılarına dönerler. Toplumsal etkinliklere kendini fazla vermiş bazı annelerin çocuklarını randevu ile kabul ettikleri bile gözlemlenmiştir. Bu gibi koşullarda yetişen çocuklar normal çocukların canlılığından yoksundur, sevgisizlikten kaynaklanan duygusal bir açlık içindedirler. Çocuğun üstü kapalı bir biçimde reddedilişi ise ondan kusursuz davranışlar bekleme biçiminde görülebilir. Bazı ana-babalar, okulda ve diğer etkinliklerde başarılı olmaları konusunda çocuklarına aşırı yüklenirler. Çoğu çocuk, ana-babalarının bu aşırı beklentilerini karşılama gücüne sahip değildir. Gösterdiği çabaya rağmen ana-babasının onayını kazanamayan ve onların istediği kusursuzluk düzeyine ulaşamayan çocuk giderek kendi gözünde de değersizleşir.
- Her şeyi çizebilir misin? - Kusursuz şeyleri çizmem. -Neden? - Yaratıcıya has bir duygu kusursuzluk. İnsanım ben, kusurlarımla varım. Varız.
Değersizlik Duygusu
Görkeme ulaşma çabası insanın yaşam alanını da daraltır. Yaşamı kendisini üstün hissedebileceği durumlarla sınırlandırdığından yeni deneyimlere ve değişik yaşantılara kapalıdır. Kaldı ki sürekli görkem ya da kusursuzluk bir ütopyadır. Kusursuzluğun tanımı yapılabilmiş olsaydı, bu tanımdaki ölçütlere uyabilen bir kişi herhalde çok sıkıcı olurdu. Kusursuz olmaya çalışanlar bile öyle olduktan sonra!…
Kalbim seslendi Aşkın kızına: "Ey Aşk, huzur nerede? Bu evi sizinle paylaştığını söylüyorlar, öyle duydum ? " Cevap verdi: "Huzur açgözlülüğün kırıp geçirdiği kentte öğüt ver­ meye gitti, ona ihtiyacımız yok. Mutluluk huzurla ilgili bir şey değildir. Mutluluk, birliğin sarıldığı şiddetli bir arzudur, huzur ise unutuşun doldurduğu bir vazgeçiştir. Ezeli-ebedi olan ruh huzuru bilmez, çünkü o kusursuzluğa ulaşmaya çalışır ve kusursuzluk da sonsuzdur. "
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.