Her evde kutsal kitaplar asılıydı Okuyan kimseyi göremedim Okusa da anlayanı görmedim
EN KUTSAL KİTAP, ÜŞÜMEMEK İÇİN YAKTIĞINIZ KİTAPTIR! Zekâ bir kum saati gibidir, bilgi arttıkça inanç azalır ya da inanç arttıkça bilgiye duyulan istek azalır. Bunu, eğitim seviyesi yükselen insanların inanç- larındaki azalmadan ya da daha seküler bir yaşam tarzı benimsemelerinden görebiliriz. Şimdi, asıl konuya dönecek olursak bugün dindarların,
Sayfa 124
Reklam
Unutmayın ki; kutsallık doğumunuzla beraber sizin içinizde var olan bir olgu ve onu deneyimlemenin bir sertifikası yok!
Kutsal bir metne dokunmak her şeyden önce bir risktir. Ona inanmayı değil onu samimi olarak anlamayı istediğimizde karşımızda koca bir tari- hin yükünü buluruz. Tarih boyunca insanların kitabı taşıdığı gibi, kitap da insanı taşıdığından, bu yük hem kitabın kendisine hem de onu anlamak isteyene aittir.
Kutsal topraklar, tarih boyunca pek çok savaşa ev sahipliği yapmıştır. Belçika’nın, Avrupa’da “Er Meydanı” oluşundan çok önceleri bile Filistin tüm dünyanın “Er Meydanı” rolünü üst- lenmiştir. Asya ile Afrika’yı birbirine bağlayan bu güzergâhta Mısırlılar ile Asurlular, İsrailoğulları ile Kenan Ülkesi orduları, Yunanlılar ile Romalılar ve Eyyubi kuvvetleriyle Haçlılar ara- sında çok büyük savaşlar yaşanmıştır. Bu dar alanda savaşan komutanların isimleri en az Hz. İsa kadar önemlidir. Dolayısıy- la Armagedon topraklarında geçen Filistin Seferi’ni hiç kimse göz ardı edemez.
Sayfa 9 - Destek Yayınları
Apollo 11 astronotlari Ay'a seyahat etmeden önceki aylarda ABD'nin batısında Ay' a benzeyen ıssız bir çölde eğitim gördüler. Bu alan pek çok Kızılderili topluluğa ev sahipliği yapıyordu. Bir yerliyle astronotlar arasında geçen bir diyaloğa dair şöyle bir hikaye vardır: Birgün eğitim esnasında astronotlar yaşlı bir Kızılderili ile karşılaşırlar. Adam orada ne yaptıklarını sorar. Astronotlar kısa süre içinde Ay'a yapılacak bir araştırma seyahatinin parçası olduklarını söylerler. Yaşlı adam bunu duyunca bir an sessiz kalır,sonra astronotlarin kendisine bir iyilik yapmasını ister. Astronotlar "Ne istiyorsunuz" diye sorar. Yaşlı adam, "Kabilemdeki insanlar Ay'da kutsal ruhların yaşadığına inanır. Onlara halkımdan önemli bir mesaj iletmenizi isteyecektim." Astronotlar "Mesaj nedir?" diye sorar. Adam kendi dilinde bişeyler mırıldanir ve sonra da astronotlara bunu ezberleyene kadar tekrar etmelerini söyler. Astronotlar "Bu ne demek?" diye sorar. Adam "bunu size söyleyemem. Sadece kabilem ile ay ruhlarının bileceği bir sır," der. Üsse geri döndükten sonra astronotlar uzun uğraşlardan sonra yerel dili konuşabilen birini bulur ve ondan mesajı tecrübe etmelerini isterler. Ezberledikleri şeyi söyleyince çevirmen kahkahalar ile gülmeye başlar. Nihayet sakinleşince, astronotlarin dikkatle ezberledikleri sözlerin "Bu adamların size söylediği hiçbir şeye inanmayın. Topraklarınizi çalmaya geldiler." olduğunu söyler.
Sayfa 283Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.