Yazarın birkaç yıl evvel Gurur ve Ön Yargı kitabını okumuşken; bu sefer Akıl ve Tutku’nun satırlarında gezindim. Bu da tıpkı diğeri gibi bir karşıtlıklar romanıydı. İki kahramanın farklı karakterleri kitaba adını vermiş. Kahramanlarımızın biri on dokuz diğeri on yedi yaşında iki kız kardeştir. Romanda farklı karakterlere sahip iki kızın aşk deneyimini nasıl yaşadıklarını mizaçlarında gizlemiş. Büyük kız Elinor; akıllı sağduyulu, imkânlarını ve haddini bilen birisiyken; Küçük kız Marianne ise; ablasının tam tersi olup, haylaz ve kural tanımaz, kulağı sürekli duygularında olan bir yapıya sahiptir. Elienor düzen ve güven Marienne macera ve tedirginliği temsil eder. .
Suya sabuna dokunmayıp açık vermeden kurgudan bahsedecek olursam şayet; bu iki zıt huydaki kardeşlerin kapısını aşk çalıp, karakterlerine göre yol aldığında birinin mantığıyla diğerinin duygularıyla hayatına manevra vermesini ilmek ilmek işler. .
Son olarak kitap için düşüncelerimi yazacak olursam; haliyle bir klasik olunca haddimizi biliriz efendim. Lakin o yılların İngiltere’si ve bizim örf, adet ve ananelerimizle kıyaslayınca yadırgayabiliyor insan. Zengin koca merakı kızlar ve anneler bunu kutsal bir görev olarak bilen akrabalarla komşular .
Kitabı bitirince bir de filmini seyrettim; İngilizce adı Sense and Sensebility. Emma Thompson, Kate Winslet rol almakta. Mekânlar, evler, giysiler ve makyajlarla harika bir hava yakalanmış. Kitabı okurken nötr olduysam da filminden daha duygulandım diyebilirim. Kısacası güzel bir deneyimdi, zira nihayetinde her kitap ayrı bir dünya… Daha nice iklimlere konuk olmak dileği ile musmutlu günler efendim