FELSEFE KAPİTALİZM VE DİN
Düşünce tarihine bakıldığında filozofların gündemini işgal eden konulardan birinin de din olduğu gözlerden kaçmıyor. Birçok filozofun düşünüş tarzı dine karşı aldığı tutuma göre değişiklik gösteriyor. Felsefeyi dinin hizmetine sunan filozofların tüm ortaçağ boyunca etkili olduğu görünürken, Rönesansla birlikte
Bilinen Tarihin Bilinmeyen Yanları: Dünyayı Yöneten Rotschild Ailesi
Gönderen: Aysal Bülent
Ülkemizin neden bölünmesi isteniyor? Gazi Mustafa Kemal'in bildiği ve bizi uyardığı hitabenin ne anlama geldiği... Sağ-sol ayrımı, gerçekte de var mıdır? İşte bu soruların bir kısmının yanıtı;
Bilinen Tarihin Bilinmeyen Yanları
Hitler, dünya
Bu yüzden bilimin gelişmiş olduğu her yerde din yok olmuştur. Zihnin bilimsel yollarda düşünmek ve yapmak üzere eğitildiği bir yerde din öylece ölüp gider; zihnin çiçekleri orada açmaz artık. Bilimsel zihnin toprağında, dinin tohumunun büyümesine izin vermeyen, onu öldüren bir zehir vardır. Nedir bu zehir? Bilim varoluşun sırrını çözmeye
KİTAP İNCELEMESİ (12)
Kitabın Adı : Türkiye’de Çağdaşlaşma
Orijinal Adı :Türkçe yayın
Alt Başlık : Yok
Yazarı : Niyazi Berkes
Çevirenler : Türkçe
Yayınevi : YKY Yapı Kredi Yayınları
Yayıncı : ykykultur.com.tr
Sayfa Sayısı : 584
Kategori : Tarih / Sosyoloji
Baskı : 23.baskı
Editörlüğünü Umberto Eco'nun yaptığı, birbirinden iyi yazarların hem düşünceleri hem de belgeler ile katkı sağladıkları ansiklopedi niteliğinde bir kitap okudum..
Hakkını verip vermediğimi bilmiyorum şimdilik, ilerleyen dönemde belgesellerle ve araştırmalarla destekleyince göreceğim sonucu.
Belirli bir konu olmadığından, incelemede de tek bir
Kitabın yazarı leo huberman kitabı yazmaktaki amacını tarihi ekonomi teorisiyle ve ekonomi teorisini tarihle açıklamak olarak ifade ediyor. Tarihsel bağlamından koparıldığında ekonomi teorileri özellikle konuya aşinalığı olmayan insanlar için oldukça karmaşık ve anlaşılması güçtür. Başka bir açıdan bakıldığında ise tarih toplumların ekonomik süreçlerinden bağımsız incelemeye çalışıldığında çoğunlukla okuyana pek bir şey ifade etmeyen iktidar mücadeleleri, taht değişimleri ve savaşlardan ibarettir. Elbette bu savaş ve taht değişimlerinin o toplum hakkında bize söylediği birşeyler var yok değil. Ama bu sıkıcı tarih anlatımı altında toplumu esas oluşturan köylüler, nalburlar, devrimler kralların görkemli taçları altında görmezden gelinir, toplumsal olayların anlaşılması sekteye uğrar. Şarlkenin mi yoksa İ. François in mi kutsal roma imparatoru olacağını Şarlkene verdiği ödünç paralarla belirleyen alman bankeri jakob fugger klasik tarih anlatımında neredeyse pek geçmez ama iktidarı belirleyen, devrimleri yönlendiren neredeyse her zaman fuggerler ve onların çıkarlarıdır aslında. Kitap özellikle feodal Toplumdan kapitalist topluma geçiş sürecini çok güzel anlatmış. Güçlü merkezi yönetimlerin nasıl doğduğu, lonca sistemi, ardından yıkılışı, merkantilizm, fizyokratlar, sanayi devrimi hepsi tarih ve ekonomiye en ufak ilgi duymayan okuyucu için bile asla sıkıcı olmayan akıcı bir dille ele alınmış . kitaba yapılabilecek tek eleştiri sosyalizme aşırı romantik yaklaşması olabilir. Fakat bunu da kitabın rusya'daki Bolşevik ihtimalinin oldukça erken bir döneminde yazılmış olmasına bağlayabiliriz.herkese iyi okumalar
GİRİŞ
İnternet devletlerin ve şirketlerin hayatından daha öteye giderek bireylerin dünyasını şekillendirme etkisini sürdürmektedir. Toplumsal hayatın bütün kurumları da pozitif ve negatif bir değerlendirme ile bu etkinin altında hızlı değişim yaşadığı ve Friedman’ın “Küreselleşme 3.0” (2010:20) olarak adlandırdığı bu sürecin hangi boyutlarda