Ben mi duygusuz biriyim yoksa kitaba karşı fazlaca mı beklenti içindeydim bilmiyorum ama kutu kutu mendile ihtiyacım olmadı ağlamadım :)) farklı ve duygu yüklü bir kitaptı itiraf etmem gerekiyor ama sonu keşke böyle bitmeseydi diyorum sadece. Ve herkese okumasını tavsiye ediyorum :))
Eğer Nikola Tesla ile ilgili yeni bir şey öğrenme, hayatında bilinmeyen yönleri keşfetme gibi düşüncelerle aldıysanız tam bir hayal kırıklığı yaratan kitap.. Basit bir internet araması sonucu elde edeceğiniz bilgilerden fazlası yok Tesla hakkında. Hatta neredeyse yan rolde kalmış. Kitabın adında geçen kutu çok arka planda. Ana olay ise belirsizliklerle dolu, basit bir hikaye. Kısaca sadece Tesls'nın ününden faydalanmış, kesinlikle hakkını verememiş bir kitap.
215 syf.
9/10 puan verdi
Bir felsefe öğrencisi olarak Hakan Günday okumak iyi geliyor. Azil'in kapağında dediği gibi deha mı deli mi?
Sorgulayışını beğeniyorum... Var ile Yok'u anlatışı...
Her gün gördüğümüz sıkıcı derslerden öte evet ya evet
bunu sormalıyız dediğimiz şeyler..
Azil'in başındaki felsefi anlatıma öyle daldım ki olaylara geçince afalladım bir an. Ne oluyor ya ? dememe kalmadan ben mi deliyim acabaya döndü olay :)
Hakan Günday beni Ziyan'da olduğu gibi Azil'de de dumura uğrattı. Bir olaya inanıyorum 10 sayfa sonra o olayın aslında öyle olmadığını okuyorum. Çıldırmadan kitabı bitirdim.
Azil'in sonu da Asil için, hepimiz için mutlak son'du.Zihnimizin içine bir kutu açtık kitapla. ^^
Bir kaza ile tüm hayatı değişen bir erkeğin ve işsiz kalan bir kadının bir araya gelmesi... Adam kötürüm kaldığı için,hayatına son vermek isteyen bu adamı yaşaması için ikna etmeye çalışan bir kadının yürek burkan hikayesi... Okumayı düşünüyorsanız eğer, size küçük bir uyarı:Garanti veriyorum bu roman %100 ağlatır! Kesinlikle yanınıza bir kutu peçete alıp okumaya başlamalısınız! Yazar kusursuz bir romana imza atmış. Aradan yıllar geçse de, büyük bir üzüntüyle hatırlayacaksınız karakterleri ve olay örgüsünü... Aslında sonuna geldiğimde yazara çok kızmıştım ama, bazen kitaplar istediğimiz, tahmin ettiğimiz sonla bitmiyor ne yazık ki.
Bir çocuk düşünün başına gelen çok kötü bir olay yüzünden
[ kitabın adındanda anlaşılacağı üzere :) ] travma geçiriyor ve konuşamıyor\konuşmak istemiyor..
Konuşamamasına rağmen çok iyi duyuyor..
Bu çocuk gidip bir anahtarcının yanında çalışmaya başlıyor ki bu onun geleceğini belirlemede tabiri caizse kilit rol oynuyor.
Kilitlere ilgi duyuyor hatta saatlerce bir kilit mekanizmasını inceliyor kurcalıyor ve bunu her gün yapıyor..
Artık öyle bir hale geliyor ki açamadığı kilit, kapı ve kasa kalmıyor..
Suç çevresine bulaşıyor hırsızlıklar ve soygunlar yapıyor ve bu çevrenin jargonunda 'kutu adam' olarak anılıyor tabi bunda konuşmamasının payı büyük..
Neyse daha fazla spoiler vermeyeyim ama bu kitapta ne ararsanız var; macera, dram, aşk, ihanet..
Ben bu kitabı okuduğumda çok etkilenmiştim ve günlerce kilitlerle uğraşmıştım :)
Yani uzun sözün kısası okunması gereken kitaplar arasında ve mutlaka okumalısınız.. Keyifli okumalar dilerim.
Evet, çocuk kitabı ve sıkıldım. Sıkılmam kitabı kötü yapmaz ki kitap gerçekten iyidir ve mesaj net bir şekilde anlaşılıyor. Kitabın altıncı bölümünde zaman işlenmeye başlıyor. Bende hayatımın son üç-dört senesinde bu konuyu derinlemesine işlemeye başladım. Zaman hakkında kendi görüşlerimi yazarak burada laf kalabalığı yapmak istemiyorum. Lakin
