gerçekten öyle miydi peki? insan bencil bir varlık olduğu için mi vazgeçemiyordu, yoksa yalnızlık korkusu yüreğine bir bıçak gibi saplandığı için mi? karar veremiyordum, tek düşündüğüm şey aslında hiçbir şey düşünemediğimdi.
hayatım bir yama parçası gibiydi sanki. izi de, sökükleri de sonsuza dek benimle birlikte yaşayacaktı. ipler ne kadar sıkı olsa da yamaydı işte, kapanmayan büyük bir yara ve her baktığımda içimi sızlatacak bir kalıntı.