Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Kuva-yı Milliyeci, yalnız milli vicdanından emir alan, mücadelesinde yılmadan hayatını istihkar eden, ferdi menfaatlerden tamamıyle uzak, milli bir aşkla içi yanan, emperyalistlere ateş püsküren , cesur, yiğit, milliyetçi ve halkçı bir kuvveti temsil ediyordu. Kuva-yı Milliyeciler, hürriyet ve istiklal için Milli Mücadele'ye giriştiler."
Sakarya Savaşı Sonrası Başkomutan:
" Bu savaşta subay, astsubay ve erlerin katlandıkları fedakârlık ve gösterdikleri çaba, insan gücünün üstündedir" dedi, gazilerini övdü. 21 Eylül günü Ordu Beyannamesi'nden: " ... Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği sizinkinden daha temiz ve sağlam bir askere rastgelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir. " ... Millet de ordudan geri kalmamıştı. Binlerce sahne aktı hayalinden: Milli yükümlülüklerini gecikmeden yerine getirenler, ikmalciler, kağnı, araba, eşek ve deve kolları, işçi taburları, gizli örgütler, silah ve cephane kaçakçıları, hamallar, gümrükçüler, sandalcılar, motorcular, denizciler, havacılar, doktorlar, gönüllü hemşireler, dikimevi terzileri, sargı bezi hazırlayanlar, takılarını orduya armağan eden kadınlar, ustalar, işçiler, demiryolcular, şoförler, gazeteciler, öğretmenler, yurtsever din adamları, Kuva-yı Milliyeciler, Kızılaycılar, Müdafaa-yı Hukukçular, yöneticiler...
Sayfa 487 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Söz dönüp dolaşıp Sakarya Savaşı'na geliyordu. Başkomutan, "Bu savaşta subay, astsubay ve erlerin katlandıkları fedakarlık ve gösterdikleri çaba, insan gücünün üstündedir" dedi, gazileri övdü. Millet de ordudan geri kalmamıştı. Binlerce sahne aktı hayalinden: Milli yükümlülüklerini gecikmeden yerine getirenler, ikmalciler, kağnı, araba, eşek ve deve kolları, işçi taburları, gizli örgütler, silah ve cephane kaçakçıları, hamallar, gümrükçüler, sandalcılar, motorcular, denizciler, havacılar, doktorlar, gönüllü hemşireler, dikimevi terzileri, sargı bezi hazırlayanlar, takılarını orduya armağan eden kadınlar, ustalar, işçiler, demiryolcular, şoförler, gazeteciler, öğretmenler, yurtsever din adamları, Kuva-yı Milliyeciler, Kızılaycılar, Müdafaayı Hukukçular, yöneticiler... Hiçbir dönemde bütün milletin katıldığı böyle bir mücadele yaşanmamıştı. Gözleri minnetle parlayarak, "Bu zafer yüz binlerce yurtsever insanımızın ortak eseridir" dedi..
Sayfa 487 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Karboğazı Baskını hakkında,
Gülek Boğazı'nı ellerinde tutmak isteyen Fransızlar, Pozantı'ya bir tabur kuvvetinde takviyeli bir müfreze yerleştirmişlerdi. Başlarında Binbaşı Mesnil adında, Verdun Müdafaası'nda bulunmuş bir kumandan, inatçı bir savaşçı vardı. Fakat hem Ulukışla, hem Karaisalı'dan Gülek Boğazı'nın iki tarafı Kuvâ-yı Milliye tarafından
Sayfa 172 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Enver Behnan Şapolyo "Kuva-yı Milliye" isimli eserinde Kuva-yı Milliyeci'yi şöyle tarifeder (s. 11): "Kuva-yı Milliyeci, yalnız milli vicdanından emir alan, mücadelesinde yılmadan hayatını istihkar eden, ferdi menfaatlerden tamamıyla uzak, milli bir aşkla içi yanan, emperyalistlere ateş püskürten, cesur, yiğit, milliyetçi ve halkçı bir kuvveti temsil ediyordu. Kuva-yı Milliyeciler, hürriyet ve istiklâl için Milli Mücadele'ye giriştiler."
Sayfa 162 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Ben 300 Spartalı bilmem ama Karboğazı Baskınını bilirim
"Gülek Boğazı'nı ellerinde tutmak isteyen Fransızlar, Pozantı'ya bir tabur kuvvetinde takviyeli bir müfreze yerleştirmişlerdi. Başlarında Binbaşı Mesnil adında, Verdun Müdafaası'nda bulunmuş bir kumandan, inatçı bir savaşçı vardı. Fakat hem Ulukışla, hem Karaisalı'dan Gülek Boğazı'nın iki tarafı Kuvâ-yı Milliye
Reklam
Sahi bütün bu olan bitenlerde kimdeydi kusur? Kimdi bütün bu büyük yıkımın müsebbibi? Ne zaman değişmişti tarihin akışı? Nerede hata yapılmıştı? Saltanat rejimi kötü olduğu için mi kaybetmiştik? Kaybettiğimiz için mi saltanat rejimi kötü olmuştu? Yeni devre ayak uyduramamaktan söz ediyordu herkes. Ne zaman başlamıştı bu yeni devre ayak uyduramama
Sayfa 157 - Everest Yayınları, 1. Basım, Aralık 2015Kitabı okudu
"Kuva-yi Milliyeci, yalnız milli vicdanından emir alan, mücadelesinde yılmadan hayatını istihkar eden, ferdi menfaatlerden tamamıyla uzak, milli bir aşkla içi yanan, emperyalistlere ateş püskürten, cesur, yiğit, milliyetçi ve halkçı bir kuvveti temsil ediyordu. Kuva-yi Milliyeciler, hürriyet ve istiklal için Milli Mücadeleye giriştiler."
Mustafa Kemal'in mütareke defteri, Kuva-yı Milliyeciler ve hürriyet savaşı ruhunun bir tebşircisidir. Bu ruh, en karanlık, en ümitsiz, en boyun eğdirici şartlar içinde dahi şeref vazifesinden kaçınmamak demektir. Mütareke defterindeki ruh ile Atatürk'ün Türk gençliğine hitabındaki zihniyet hayatındaki tezatsızlığın güzel bir bütün onun vesikasıdır.
Kuvâ-yi Milliyeci yalnız milli vicdanından emir alan, mücadelesinde yılmadan hayatını istihar eden, ferdi menfaatlerden tamamıyla uzak, milli bir aşkla içi yanan, emperyalistlere ateş püskürten, cesur, yiğit, milliyetçi ve halkçı bir kuvveti temsil ediyordu. Kuvâ-yi Milliyeciler, hürriyet ve istiklal için milli mücadeleye giriştiler.
Reklam
Deniz Gezmiş Savunma Tutanağı
Biz Türkiye İş Bankası Emek Şubesi'ndeki 124 bin liraya el koyduk, bunu da kendi şahsımız için almadık, fakat kendi şahsı ve kardeşleri için 30 milyon lira çalanlar hâlá ellerini kollarını sallayarak ortada dolaşmaktadır... İş Bankası’nın mekanizmasını izah etmek istiyorum, İş Bankası bilindiği gibi her sene küçük cep defterleri dağıtır. Bu
Sayfa 96 - HERDEMKitabı okudu
"Kuva-yı Milliyeci, yalnız milli vicdanından emir alan, mücadelesinde yılmadan hayatını istihkar eden, ferdi menfaatlerden tamamıyla uzak, milli bir aşkla içi yanan, emperyalistlere ateş püskürten, cesur, yiğit, milliyetçi ve halkçı bir kuvveti temsil ediyordu. Kuva-yı Milliyeciler, hürriyet ve istiklal için Milli Mücadele'ye giriştiler." Enver Şapolyo
CHP Dönemi Siyasetle İlişkisi Derginin çıkış amacının mevcut siyasi iktidarın halk ve onun değerleri üzerindeki baskısına son vermek olduğu daha birinci sayının ilk sayfasında net bir şekilde ortaya konulmuştur. Derginin isminin altında yer alan “Allah’a, Millete, Vatana Koşanların Dergisi” ve “Hakka Tapar-Halkı Tutar” sloganları yayın
342 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Esir Şehir Üçlemesi'nin devamı olan ikinci kitap, Hafız Ağa ve Millici Abi olmak üzere iki bölüm ve her bölüm de kendi içinde alt kısımlardan oluşmaktadır. İstanbul’da işgalin devam ettiği yıllarda, Anadolu'da Mustafa Kemal ve halkın mücadelesi devam etmektedir. Romanın baş kahramanı Kamil Bey ise Anadolu'ya yardım ettiği ve
Esir Şehrin Mahpusu
Esir Şehrin MahpusuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20203,665 okunma
...Hatırlatmak istediğim bir husus var: Bu kitapta, o dava dolayısıyla yapılan sorguların ve savunmaların hepsi yok. Niçin yok? Çünkü bana verilen dosyada yalnız bu sorgular ve savunmalar vardı. Okuyacağınız savunmaları, bana, Nejdet Sancar'ın eşi Reşide Sançar verdi. Sançarlar, önce Ankara'da oturuyorlardı. Sonra İstanbul'a,
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.