Başo'nun üçüncü büyük gezisi onu Kuzeye Giden İnce Yol' u (Oku no Hosomiçi) yazmaya yöneltir. Edo'dan 1689 baharında aynIışından sonra iki buçuk yıldan çok bir süreyi yollarda geçirir (bakınız: Harita 3, sayfa 174). Yola çıkmadan önce Edo'daki evini satması da, bu yolculuktan geri dönmeyi pek ummadığı anlamını taşıması bakımından düşündürücüdür. Daha da önemlisi, alışılmış Tokaido yolunu değil, az kullanılan başka bir yolu izleyerek Kuzey'e gitmesidir. O zamanlar Japonya'da halkın gözünde Kuzey, insan ayağı değmemiş bir bölge gibiydi ve Başo için de, evrenin tüm gizemleri oralarda gizliydi. Başka bir deyişle, Kuzeye Giden İnce Yol, Başo için hayatın ta kendisiydi; herkes kısacık ömrü boyunca bu yoldan nasıl geçerse -yok olmaya yazgılı şeylerde sonsuzluğu arayarak- o da öyle yol aldı. Kısacası, Kuzeye Giden İnce Yol Başo'nun sonsuzluğu arama çabasıdır ve bu çabasında başanya da ulaşmıştır, zamanın akıp gidişine karşı bize bir anıt bırakarak.
Nobuyuki YuasaKitabı okudu
Otların içine doğru biraz daha yürüyüp Tamamo Hanımın13 mezarına ve Haçiman Tapınağı'na gittik. 13 Tamamo Hanımın tilki kılığına büründüğüne inanılır. İmparator Konoe'nin (1139-55) gözdesi olmuştur, ama bir rahip sırrını anlayınca, kuzey ellerine kaçmış ve sonunda bir zehirli kaya (Sesşo-seki) biçimine dönüşmüştür. (Bkz. aşağıdaki Not 19). 19) Bu taşın özgün adı Sesşo-seki'dir.
Reklam
Bu sırada Arap yarımadasının uzak güneyinde önemli değişiklikler yaşanmaktaydı. Tarım alanları olan ve hanedan monarşileriyle yönetilen şehirleri olan Güney Arabistan, yan çöl olan kuzeyden oldukça farklıydı. Ancak monarşiler yıkılmış, yerini Himyaritik monarşi adı verilenyeni bir düzene bırakmıştı. Batıdan Habeşler ve doğudan Persler olmak üzere
Huzursuzluk içinde geçen ve günler süren bir yolculuğun ardından nihayet Şirakava sınırındaki kapıya ulaştım. Buraya ulaştığımda ilk kez ruhumda bir dinginlik hissettim. Bu dinginlik, kuzey yolculuğuna çıkabilmem için bana gerekli olan şeydi. Geçmişte Taira No Kanemori'nin buradan geçerken yazdığı şiiri hatırladım ve neden öyle bir şiir yazdığını şimdi daha iyi anladım. Burası eskiden beri çok sayıdaki, sınırlarda bulunan kapılar içinde özellikle önemli kabul edilen üç kapıdan biriydi. Nice zarif ve duygulu kimseler vardı ki buradan geçerken kalplerini adeta burada bırakmışlardı. Rahip Noin'in şiirini anımsayınca sonbahar rüzgarının tatlı uğultusunu duyar gibi oldum.
Matem içinde iki sene geçti. Tulu, hükümet naibi olarak Karakurum’da ikamet ediyordu. Fakat süresi sona erdiğinden, Cengiz Han’ın arzusuna uygun olarak yeni bir hakan, bir imparator seçmek için, prensler ve kumandanlar Gobi’ye döndüler. Cengiz Han’ın isteğine uyup, miraslarına sahip çıkarak reislerinin kralları haline geldiler. Şimdi Han’ın en
Azerbaycan, Nahçivan'ın durumu ve Bolşevizm
Bolşevik Cumhuriyeti, hem kendi hayat ve mevcudiyetlerinin ehemmiyetini artırmak hem de İtilaf devletlerinin zulüm pençesinden kurtuldukları takdirde dünya çapında olan inkılabın gayelerine ulaşmak için kendilerine en kuvvetli, en kudretli bir destek ve yardımcı olacak milletimizin dostluk ve birlik elini tutmak için fiili teşebbüslerde
Sayfa 83 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam