Tarımdaki bu hızlı gelişmelerden kimler yararlanmıştır? Tarım için sosyal adalet isteyen Menderes'in politikası, tarım sektörü içinde adaletsizlikleri artırmıştır. "Tarıma öncelik" tavsiyesinde bulunan Dünya Bankası Misyonu üyelerinden William H. Nicholls, daha 1955 yılında bu gelişmeyi şöyle değerlendirmiştir: "1953'te Türkiye'nin tarımı makineleştirme programından doğrudan doğruya sadece 25.000-27.500 kadar çiftçi ailesi faydalanmıştır ki, bu, yüzde l'den biraz daha yüksek bir nispeti ifade eder. Sözü geçen ailelerin yıllık ortalama geliri muhtemelen 15.000 dolardan fazla olup, 1952 sonunda bütün çiftçilere dağıtılan resmi kredilerin en az yüzde 25'ini bu aileler almıştır... Gene de, traktörün gelişinden büyük bir kısmı karasaban kullanan, sayıları 2,5 milyonu bulan küçük çiftçiler doğrudan doğruya yararlanamamıştır... Türkiye -önce endüstride, sonra tarımda- 'vitrin' gösteriş tipi diyebileceğim bir ekonomik kalkınma politikası takip etmiş, yani geniş halk kütleleri aleyhine, ufak bir müstahsil grubu son derece korumuş, yardım vermiş, şu veya bu şekilde imtiyazlandırmış ve bu suretle bunları vatandaşlardan pek azının katıldığı bir ilerlemenin sembolü haline getirmiştir. Oysa ki bir yoksulluk denizi içinde birkaç imtiyaz adası, ekonomik kalkınmanın varlığını pek gösteremez."
Artık çok sevdiğimiz ve neşemizi paylaşmayacağımız biri gittiğinde, neşelendiğimiz için utanıp pişman oluyoruz.Sanki yeniden yaşamaya başlayınca kederimize sadık kalmamışız gibi hissediyoruz.