biz neden böyleyiz dedirten bir kitap.
koskoca vezir, koskoca sultana masallardan, menkibelerden ders çıkararak devlet yönetimini şekillendirmesini öğütlemiş. kocaman adamlar oturup birbirine masal kitabı yazıp adına siyasetname demiş.
genel olarak baktığınızdaysa bu hikayelerden ulaşılan sonuç; kötülere karşı alınan bu tedbirler zulmü değil zalimleri ortadan kaldırmaya yöneliktir. kalıcı çözümler değil, sultan odaklı çözümlerle devlet idame edilir.
türk tarihine damga vuran bir şahsiyetten hiç değilse biraz olsun sağlam temellere dayanan, karşılaştırmalı toplumsal olaylardan yola çıkan, nesnel ve güçlü bir eser bırakmasını beklemek inanın çok şey değil. gökten dolu düşmüş de allah ömer'e mektup göndermiş de... yazık, oysa biz farabiler görmüş bir milletiz.
ne diyeyim avrupa'nın la fontaine'den masalları varsa bizim de nizamülmülk''ten masallarımız var.
Söylendiği gibi kitap tam da Stalin rejiminin bir örneği olmuş.Yöneten ve dalkavukları yesin geri kalan herkes maraba aç bi aç çalışsın.Ve kendilerini ayrıcalıklı sanıp mutlu olsun.Koyun gibi güdülsün diyecem zaten hayvanlar.
Kişileştirme sanatına çok güzel örnek olmuş.La Fontaine'den masalları okur gibi hissettim bir ara.
Düşünmeyi, ses çıkarmayı , itiraz etmeyi,doğruyu ve yanlışı görmeyi bilmiyorsan sırtında yük dolu semerle kırbaçlanıp yönetilmeyi de hak ediyorsundur.
Kitap çok güzel,akıcı...tavsiye ederim.
Fransız yazar La Fontaine'in fabllarının Nazım Hikmet çevirisiyle sunulduğu güzel bir eser. Toplam on iki bölümden oluşan eserde 103 masal bulunuyor, aslında bunlara şiir de diyebiliriz, masal şiir, şiir gibi masallar, hem şiir hem masal, neyse ne. Yani aslında şuna canım sıkılıyor, Nazım Hikmet bu çeviriyi cezaevindeyken yapmış ve bu eseri Ahmet Oğuz Saruhan takma adıyla yayımlamış. Bu eseri takma adla yayımlayacak ne gibi bir durum olabilir onu merak ediyorum. Biz neden böyle şeyler yaşadık, neden böyle şeyler yaşıyoruz? Neyse ne işte! Kitap içerisinde insanların, insani özelliklerin, hayvanlar aleminden birçok canlı aracılığıyla hicvedildiği kıssadan hisseler bulunuyor. Kedi, köpek, horoz, ördek, arslan, eşek, keçi, leylek, ayı, sinek, hele tilki, hele tilki... Bir sürü hayvan... İlkokul ve ortaokuldaki arkadaşlarımın bu kitabı okumasını isterim. Nazım Hikmet'in ağırlıklı olarak çocukları düşünerek kaleme aldığı bu masal şiirleri beğeneceklerini umuyorum. Yani şunu diyorum, çocuklar düşünülerek, yani ülkenin geleceği düşünülerek yazılmış, muhteşem bir içeriğe sahip bu eser neden takma adla yayımlanır kardeşim? Neyse işte... İyi okumalar...
KARANTİNA GÜNLERİ İÇİN MUHTEŞEM BİR TERCİH!
Corona günlerinde keyifle okunacak bir kitap Decameron. Çünkü kitap şu an bizim de yaşadığımız benzer bir durumla başlıyor. 1348'de Avrupa'da büyük bir veba salgını ortaya çıkar. Özellikle İtalya'nın zarar gördüğü bu salgından etkilenen Gıovannı Boccaccıo o dönemin Floransa'sı üzerinden hikayelerini anlatır. Kitap Boccaccıo'nın konuşmasıyla
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
I want to use the word fable rather than fairy tale, because it was a wonderful book consisting of animal stories. As Eyüboglu said in the preface, we have all read a few of them, but very few have read all of these fables. As a Turkish teacher, I wanted to fill this gap, but I wanted to learn lessons about life outside of the fables we know. I read the chapters with a very simple, concise and entertaining narrative. Everyone, but especially adults, should read it.
Masallar bizi iç dünyamıza döndüren kadim anlatılardır. Onları dünyamıza almaya yahut onların dünyasına girmeye hazır olduğumuzda şifalanmaya başlarız. İşte tam da bu yüzden terapi.
İnsan masallarla konuşmaya başlayınca aynı zamanda kendi içsel terapi seanslarına da başlıyor. Bu kitap da masallarla nasıl konuşacağımızı, oynayacağımızı öğretiyor bir nevi.
Zaten okuması da bir hayli eğlenceli öyle başından açıp sonuna kadar okumak için yazılmış bir kitap değil. Gerçi ben baya gaza gelip kısa sürede bitirdim ama siz öyle yapmayın. Ya da yapın.
Kitapta ağırlıklı olarak -hatta hepsi olabilir- meseller var aslında. Meseller ders vermek amacıyla yazılan hikayeler, mesneviden çok iyi tanıyanımız vardır. Bu kitap isimlerini verirken "aman nolcek masal mesel aynı şey işte anlamaz kimse" diyorlar sanırım. Zira Aisopos Masalları , La Fontaine Masalları da içinde masal barındırmayan yayınlar. Neyse. Velhasıl güzel kitap okuyun.
