Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Derdlilerin dermânıdır Hakk'ın bize ihsânıdır Tesbîhlerin sultânıdır Lâ ilâhe illa'llah
Hadis-i Şerif
Geceleri 'Kul hu va'llahu ahad' suresini okuyan, Kur'an'ın üçte birini okumuş gibi olur. 'la ilahe illa'llah, diyen ateşe atılmaz. Kırk gününü Allah rızası için ayırıp ihlas ve samimiyetle ibadet eden kimsenin kalbindeki hikmet pınarları dilinden dökülmeye başlar.
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
*Şöyle demiştir: (Bir kere) "Ya Resûlâ'llah Kıyâmet gününde Sen'in şefâatin en ziyâde kime râyegân olacak? " diye sordum. Buyurdu ki: "Ya Ebâ Hüreyre, hadîs (bellenmek) için sende gördüğüm hırsa göre bu hadîsi senden evvel kimsenin bana sormayacağını (zâten) tahmin ediyordum. Kıyâmet gününde halk içinde şefâatime en ziyâde mazhar olacak kimse kalbinden (yâhud içinden) hâlis olarak Lâ ilâhe illâ'llâh diyendir."* *(Bûhari , Kitâbü'l-ilim)*
Doğru Olan İyiliğin Çıkar İçin Yapılmamasıdır
Namaz kılmak, oruç tutmak, hacc etmek, kurban kesmek ya da Muhammed'i peygamber bilip "La ilahe illa'llah" demek ya da buna benzer davranışlarda bulunmak, kişileri her türlü günahlardan kurtarmaya yeterli şeylerdir. Oysa ki eski Yunan'ın akılcı ahlak sisteminde ve özellikle Eflatun'dan gelme ahlakilikte, "iyilik" hiç bir ödül karşılığı olmadan, hiç bir çıkar beklemeden ve sadece "iyilik" adına yapılmak gerekir. "
Sayfa 169Kitabı okudu
"Cam-ı Cem-Ayın"deki bu bilgiler, Neşri'nin; "Kitab-ı Cihan-nüma"sında Oğuz Han hakkında verdiği bilgileri tasdik etmekte ve bu bilgilerin kaynağının da" Oğuzname" olduğunu gözler önüne sermektedir. Onun ifadesine göre; Türk hükümdarları arasında ilk iman eden kişi, İbrahim A.s'dan ahir zaman peygamberinin vasıflarını işiterek "evvel La ilahe illa'llah, Muhammedün Rasulullah!" diyen ve "kavmini evvel Allah-u Te'ala'ya davet iden" Oğuz kavminin atası Oğuz Kağan'dır.
Sayfa 131 - Kripto Yayınları
Reklam
"La ilahe illa'llah", insanın her türlü boyunduruktan vicdanını özgürleştirmesi demektir,toplumsal eşitlik demektir.Zira herkes Allah önünde birer insan olarak eşittir,siyah ile beyaz,yöneten ile yönetilen,büyük ile küçük,kadın ile erkek,güçlü ile zayıf arasında fark yoktur,insanlar bir tarağın dişleri gibidir.Ve nihayet "La ilahe illa'llah", adalet ve eşitlik temeline dayalı bir toplumun inşası yolunda sürekli devrim(cihad-ictihad) demektir. M.Hayri Kırbaşoğlu / Ahir Zaman İlmihali
"Misafirim bir akşam şöyle buyurmuştu: 'Geceleri Kul hu va'llalıu ahad.' suresini okuyan, Kur'an'ın üçte birini okumuş gibi olur.' Hani îhlâs Suresi diyoruz ya, işte o. Ardından müjdeli bir söz daha buyurmuştu: 'Lâ ilahe illa'llah, diyen ateşe atılmaz.' Ve bir de şöyle buyurmuştu: ‘Kırk gününü Allah rızası için ayırıp ihlâs ve samimiyetle ibadet eden kimsenin kalbindeki hikmet pınarları dilinden dökülmeye başlar: Bunları aklından çıkarma sakın evladım!"
Saadet ülkesinin sultanı sensin ey Allah'ın elçisi; vahdet beratında ("Lâ ilâhe illa'llah / Muhammed rasûllullah" biçiminde) yazılı olan da sen...
Sayfa 151 - Hersekli Arif HikmetKitabı okudu
TEŞRİK GÜNLERİNDE TEKBİRLER
👉665 Molla Hüsrev: "Teşrik günlerinde alınan tekbirler vacibtir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de: "Allah'ı sayılı günlerde (teşrik günlerinde) zikrediniz" buyurulmuştur. Teşrik lûgat yönünden, eti kurutmaya verilen isimdir. Halil b. Ahmed (rha)'den rivayet edilmiştir ki; teşrik, tekbirdir. Bir kavle göre "Teşrik tekbiri" diye
Reklam
Nefes ( tanaffus) aynı zamanda parlamak, ışık saçmak ve belirmek anlamları da taşır.146 Nitekim “Nefesin içinde olan her şey karanlığın sonundaki aydınlık gibidir.”w İbn Sina’ya göre, nefes ışıkla uyum içindedir, ancak karanlıkla uyumlu değildir; çünkü insanın kimyasını semavi varlıklara yaklaştırabilecek yegâne bileşendir, aydınlık bir cevherdir, ışığın ışınıdır.” Üstelik nefesin ritmi simgesel olarak kelime-i tevhidin iki bölümünde tecelli etmektedir: Lâ ilâhe, O’ndan gayrı şeylerin sudüruna; illâ'llâh, O’na, yani sonsuz birliğe dönüşe işaret eder.149 Nefes, Rahman isminden çıkar ve her şeyin varlık ilkesidir.“o Rahman (ve Rahim), ana rahmi anlamındaki r-h-m kökünden türemiştir ve Allah’ın yarattıklarını sevgisine (hubb-muhabbet) ve kuşatıcılığına işarettir.“ı Aynı zamanda nefes, tecellinin başlangıcından bu yana daimi bir yaratma jestidir ve biyolojik varlıklarımızda gözlemlenmektedir. Tam da rahimde biçimlenmekte olan embriyonun yolculuğunda olduğu gibi: “Nefesin başlangıcı, suret tam anlamıyla tamamlanıp mükemmelleşinceye kadar aralıksız ve sınırsız olarak devam eden ilahi bir destekle, kuvveden fiile geçiş gibidir. (...) Diğerlerinin kökenini oluşturan bir tek nefes vardır, önemli filozoflara göre bu nefes ilk önce kalbte ortaya çıkar ve oradan diğer organlara geçer; her organda ona fıtri özelliklerini hissettirinceye kadar kalır."152
La ilâhe illa'llah, diyen ateşe atılmaz.
Sayfa 196 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.