“Adamın yüzünde manalı hatlar vardı. Sevilmemişlerin, çok üzülmüşlerin, sarhoşların, bir zaman güzelken çirkinleyivermişlerin, okumuşların, hasılı içi rahatsızların yüzündeki ifade...”
“Foucault bütün toplumsal sathı kuşatan, bireyleri sarıp sarmalayan iktidar ağı içinde direnişin mevzisi olarak kişinin kendiyle kurduğu ilişkiyi işaret eder.”
“Öyleyse iktidar basitçe birilerinin sahip olduğu ve bize rağmen üzerimizde uyguladığı bir şey olmak zorunda değildir; iktidar mekanizmaları kimi zaman bizim sayemizde, bizim davetimizle, bizim talebimizle, bizim yakarışımızla, bizim rızamızla, bizim iş birliğimizle gelir ve bizi kendine entegre eder.”
“Yalnız beden değil, can da değişir. Tabiat, huy, inanışlar, arzular, zevkler, dertler, kaygılar, bunların hiçbiri kimsede aynı kalmaz, biri ölürken, bir yenisi doğar.”