Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
·
Puan vermedi
Merhabaaa
Spoilr var
Tüm seri aynı yorum
Serçe sevinç ve ceyhun Çapkın.Beni çok etkileyen bir kitap olmadı ayılıp bayılmadım ama kafa dağıtmak için arada bir okunabilecek Çerezlik bir kitap denilebilir ama genel olarak alışılmadık bir konuydu düşünülmüş bir konuydu o yüzden sevdim Onun dışında ceyhun çok iyiydi ceyhun gerçekten aşırı iyi yani aşırı aşırı aşırı iyi ama serçe için aynı şeyi söyleyemeyeceğim çok her şeyi lafa vuruyordu hep kabaydı yani evet bazı yerler yumuşuyordu ama onun dışında hep kaba yani hep laf sokma odaklı o biraz sıktı birinci kitap çok iyiydi ikinci kitabı çok Zor bitirdim ama genel olarak fena değildi. kapak olarak ben cildli aldım bu arada ikisi de çok iyiydi hayatımda hiç bu kadar iyi cild görmemiştim çok sanat fışkırıyordu o yüzden sevdim kapağını yani dediğim gibi yenebilecek bir kitaptı böyle arada bir götürülecek kolay okunabilen yazımı falan edebi bir şey içermiyor bence öyle canınız sıkıldığında okuyun yani okutturmanıza da gerek yok ama size bağlı neyse bu kadarlık bir yorumum vardı umarım işinize yaramıştır Spoiler da şu bence Ceyhun’la buluştuğutuğunda o pembe giyinmemeliydi ve ayrıca hani bu kovuluyor ya kovulduğu gün bence çok çok daha farklı davranmalıydı evet olay çıkarsın da bilmiyorum öyle de çıkarmasın yine çok olay çıkarsın ama o tarzda çıkarmasın azaltsın demiyorum sadece o şekilde yapmasın diyorum bye bye.
Bir #juliaquinn kitabına 6 puan vermeme neden olan yayın evine, çevirmene, editöre, ilk oyuyana, son okuyana,.... falana filana en içten teşekkürlerimi bir borç bilirim. Hiç mi basıma yollamadan önce kitabı kontrol etmediniz yahu, pesss diyorum başka birşey diyemiyorum.....
Only positive vibes diyerekten yorumuma geçecek olursam;
Meraklı, zeki, eğlenceli, komik ve tatlı olan ikilimiz Poppy ve Andrew un laf sokma sanatları ve espirileri çokça darbe almış olsalarda ben onları ve hikayelerini çok sevdim. Çok nevi şahıslarına münhasır tiplerdi kendileri.:)
Kitabın orjinalini okumuş olsaydım eminim buraya bir sürü methiyeler düzerdim ama, ama işte.:))
Peki, bu kitaptan alınması gereken en önemli ders neydi????
"Kıymetli paralarınızı hakkı verilerek güzel ve düzgün bir şekilde çevirilmiş kitaplara saklayınız. İsraf etmeyiniz..."
Ah, Romeo, Romeo!
Neden Romeo'sun sen?
Gerçekten neden ama neden...
Kitapla ilgili düşüncelerim şöyle ki;
-Tüm karakterlerin laf sokma becerisindeki komikliğe ve ince zekaya çok çok güldüm.:))
-Zach, Olive ve Romeo nun sanal sohbet gruplarına dahil olabilmeyi çok istedim, tam benlik bir gruptu :))
-İlk kez bir romcom da ne kızı ne de erkeği kalp gözlerle okuyamadım, baya baya şok gözlerle okudum ki kendilerinden pekte hoşnutta kalmadım zaten. Aşırı toksik tiplerdi...
Yinede tüm bunlara rağmen hakkını yemeyeyim çok kolay okunan ve kendini okutturan akıcı bir kitaptı.
Klasik Romeo&Juliet in sonuna atıfta bulunup olaya zehiri dahil etmeleri bu yüzyılda olacak iş değildi ama neyse artık, bu kitapta ha bir eksik "neyse" ha bir fazla "neyse" çok birşeyi değiştirmez.:))
Velhasılı okuyacak kitap bulamıyorsanız, biraz daha zorlayın eminim çok daha iyisini bulabilirsiniz.:))
320 syf.
·
Puan vermedi
Tek kelimeyle bayıldım. Kendimizden küçük kuşakları eleştirmemiz, beğenmememiz, yaptıkları işlere ilgisiz bulmamız Sümer tabletlerine kadar gidiyor da konu özellikle cep telefonu, tablet ve bilgisayar kullanımı olunca gençleri suçlamaya hazırız. Sürekli çevrimiçisin, elinden tablet düşmüyor, aç iki satır kitap oku, gibi gibi. Bildiniz mi? Bir de
Merhabalar sevgili kitapsevenherkes ailesi bugün size Kayıp Zamanın İzinde’yi okuyanların bildiği gibi sayfalarında bolca mektup vardır ve bir dolu da karakter… Onların da iletişimlerini mektup yoluyla sağladıklarını görürüz sık sık. Kayıp Zamanın izinde uzun bir okuma yolculuğu benim için o yüzden araya bu kitabıda okumak istedim.
Kalan son
Kitap 6 öyküden oluşuyor. Sırasıyla: Meyhanede Kadınlar, Büyük Günah, Nergis Hanım İle Fehmi Bey, Mübareğin Kuyruğu, İğneli Fıçı, Zavallı Katil. Özellikle Zavallı Katil ve Mübareğin kuyruğu öykülerini çok sevdim. Her Hüseyin Rahmi kitabında olduğu gibi kadının özgürlüğü, medeniyet, edebiyata birkaç laf sokma, Hayvanlara eziyet etmemek, İnsan ilişkileri, Kaynana dırdırı vb. vardı.
İlk kitabın baş karakteri Ava’nın abisi Josh ve en yakın arkadaşı Jules’un hikayesini anlatıyor serinin bu kitabı.
Josh ve Jules birbirlerine asla tahammül edemeyen iki kişi. Öyle ki birbirlerini gördükleri her dakika sürekli bir laf sokma, bir nefret bakışı geçiyor aralarında. Ancak Jules ve Josh ortak çalışmaya başlayacakları için aralarındaki savaşa bir son vermeleri gerekiyor. İşte bu ateşkes de tüm olayların başlangıcı oluyor.
Josh, vurdumduymaz ve sürekli eğlenecek bir şey bulmasıyla çok sevdiğim bir karakter. Bu kitapta da gayet güzel yansıtılmış karakteri.
Jules birazcık yordu. Onu önceki kitaplardan başına buyruk, eğlenceli bir karakter olarak biliyorduk ama bu kitapta farklı yönlerini daha çok gördük.
Kitapta sürekli Alex ve Christian’ı görmek de mutlu etti. Henüz Christian’ın hikayesine geçmedik ama son kitabı hızlıca geçeceğim fazlasıyla meraklıyım Stella ve Harper’ın hikayesine
Özetle okunur, akıcılığı güzel bir kitap.
2021 Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Abdulrazak Gurnah'dan okuduğum ilk kitap Cennet açıkçası pek beğenmediğim bir kitap oldu. Eser babasının borçları yüzünden Tüccar Aziz'e satılan çocuk Yusuf'un yaşantısını anlatıyor ama pek yaşantı da denmez. Kapak tanıtım yazısında "Yusuf'un büyüme ve hayatta kalma mücadelesi"
Düşmandan aşka dönüşen kitapları ayrı bir sevdiğim kitaplar arasında. Serinin başından beri Josh ve Jules hiç anlaşamıyorlar, birbirlerinden o kadar çok nefret ediyorlar ki sürekli birbirlerine laf sokma çabasındalar ve bu laflar ağır kelimeler oluyor.
Josh doktor adayı, okulunda ve sınıfın da oldukça başarılı bunun yanındaysa herkes tarafından göze çarpan biridir.
Jules ise çılgın, Josh ve diğer karakterlere göre biraz daha geveze. Ama bu sadece görünen yüzü görünmeyen yüzüyse avukat olmak için hırsla çalışan biridir. Daha çok gizlediği şeylerde vardır buysa kitap ilerledikçe ortaya çıkacak. Bu çıkacak şeylerde Josh ve diğer karakterler ne gibi tepkiler verecek bakalım.
Bu ikili birbirlerinden nefret ederken aynı yerde çalışmak zorunda kalınca kısa bir ateş-kes ilan ederler ama bu aralarında daha da bir farklı şeyler çıkarmaya başlar. Bakalım neler olacak.
Ve diğer serinin son kitabı için biraz heyecanlıyım açıkça diğer kitaplarda bana göre biraz daha sessiz ve arka planda kalan karakteri okuyacağız.
Ne desem yada ne demesemlerde çok kararsızım, işte öyle birşey...
Şimdi, şöyle ki;
Yazarcığım ilk sayfalardan itibaren hemen talihsiz serüvenler dizisini başlattı, kitap bitene kadar da durmaksızın devam ettirdi ama altı dolmayan, havada süzülen çok fazla şeyi de açıkta bıraktı. Kızın güya çok korumacı olan nonnası, anası, babası bildiklerinizi bir anlatın anacım ya nedir bu, kız cahil cesaretiyle körlemesine daldan dala konup duruyor da kimse hop sen napıon bi gel hele gel yanacıma demiyor ya.!!!!
Serinin başlangıç kitabı olduğu için bu kadar çok muaallakta kaldığımı düşünmek istiyorum. Artıkın okuyup ne halim varsa göreceğim.
Bu arada belirtmelim ki; Öfke ve Emilia'nın laf sokma seanslarına bayıldım, tam benlik kıvamdalar :))
Kitabı çok aman aman sevdim diyemem hatta okurken çoğu yerde göz devirdim. Bir kitap ancak bu kadar gereksiz uzatılır ve olayları yarım bırakılırdı. Konusuna geldiğimde yarım kalan yerlere de değineceğim. Yorumlara baktığımda herkes çok sevmişti ama benim için orta karar bir kitaptı. Laçin, kendi düğününden kaçan namı diğer Bayan Sakar' ımız. Kaçtığı otel bir fuhuş otelidir ve şansa aynı odada Devrim Zorlu ile denk gelirler. Polise basılınca da, Devrim Laçin ' in karısı Melis Zorlu olduğunu ve bugün evlendiklerini söyler. Polis evlilik cüzdanlarını getirmelerini ister ilerleyen günlerde. Misal kitap ilerlerken Devrim o otel de ne arıyordu? Sorusu cevapsızdı. Daha sonra sahte evraklar ile Laçin olur Melis. Ve ilerleyen bölümlerde hafıza kaybetme numarası yapar Devrim ve tayfasına. Sayfalar aktıkça hiçbir şekilde Laçin ' in numara yaptığını Devrim' in anlamamasina rağmen, kıza Melis yerine Laçin demektedir. Keşke bir hafızasını kaybetme oyununun hesabı sorulsaydi. Bana göre kitabın en güzel yerleri Laçin ' in gerçek Melis ile atışma bölümleriydi. Kitap sizi yer yer güldürse de bana göre cidden çok boştu. Laçin bildiğiniz ergen. Doğru dürüst konuşma yok sadece atar gider ve laf sokma. Devrim bu kıza aşık oluyor eyvallah ama keşke son sayfalarda kısacık bölüm yerine hissettiği duygulara ve ne ara birşeyler hissetmeye baslanildigina deginilseydi. Kitabın ikincisi çıkacak görünüyor ama hala yok sanırım. İlk kitap beni bu kadar içine çekmemişken ikincisi çıkınca okur muyum muamma. Türü sevenler, yarım şeyler okusam da beni tatmin eder diyorsanız buyurun okuyun efendim.
Bu kitabı da birinci kadar sevdim. En büyük kardeşlerden Declan ve İris'in hikayesini okuyoruz. İlk kitapta büyük babalarından vasiyet name gelmişti ve Declan'a bıraktığı vasiyette biriyle evlenip, çocuk sahibi olmasını böylelikle iş yerindeki pozisyonunu garantileyeceğini yazmış.
Vee birini bulmaya, aramaya başlamıştır ama tam buldu derken kız bundan vazgeçer bulunduğu yeri terk eder. Restoranda tanıdık biriyle karşılaşır tabi nişanlın nerde der ve olaya İris girer. Bakalım bundan sonra neler olacak.
İki karakterin arasındaki kimyaya bittim. Birbirleriyle dalaşmaları, laf sokma çabaları hepsi aşırı iyi olaylardı hele ki ilk kısımların da Iris'in yaptığı şeye kahkaha attım. Bu durumda Declan'ın neye uğradığına şaşırması da ayrı bir komik olaydı benim için.
Okuyacak olanlara şimdiden iyi okumalar.
