Elimde, sükutun nabzını dinle, Dinle de gönlümü alıver gitsin! Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle, Yaşlı gözlerime dalıver gitsin! Yürü, gölgen seni uğurlamakta, Küçülüp küçülüp kaybol ırakta Yolu tam dönerken arkana bak da, Köşede bir lahza kalıver gitsin! Ümidim yılların seline düştü, Saçının en titrek teline düştü, Kuru yaprak gibi eline düştü, İstersen rüzgara salıver gitsin!
Ebedi seferinde bu dönüşsüz gecenin Hep başka sahillere doğru sürüklenen biz Zaman adlı denizde bir gün, bir lahza için Demirleyemez miyiz? (Alphonse De Lamartine) Çeviri: Yaşar Nabi Nayır
Reklam
Göl Ebedi gecesinde bu dönüşsüz seferin Hep başka sahillere doğru sürüklenen biz Zaman adlı denizde bir gün, bir lahza için Demirleyemez miyiz? Ey göl, henüz aradan bir sene geçti ancak,
Hiç uygun olmayan bir vakitte hiç uygun olmayan bir hareket yapan, yahut lâf söyleyenler hakkında kullanılan bu deyimin hikâyesi şöyle: Sultan II. Mahmut devrinde Mehmet Efendi isminde bir zat yaşarmış. Münasebetsizlikle şöhret bulmuş. Padişah bir gün onu dinleyip, münasebetsizliğinin derecesini ölçmek istemiş. Efendiyi huzura getirmişler.
Eğer yaşamak kelimesinin manası her şeyden mahrum olmak ve ıstırap çekmekse, her an küçülmek ve bunu nefsinde her lahza duymaksa, bir türlü aşamayacağı çemberin içinde durmadan çırpınmaksa şüphesiz ben de, benimkiler de en derin şekilde yaşıyorduk.
Sayfa 12
Yürü, gölgen seni uğurlamakta, Küçülüp küçülüp kaybol ırakta Yolu tam dönerken arkana bak da, Köşede bir lahza kalıver gitsin!
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.