Payibəndəm,qəmi-eşqə giriftar
Hicran atəşindən can oldu bimar,
Razi-dilim edə bilməm aşikar,
Çəkərəm dərdini pünhan,bəri bax!
Çox çəkir hicrini Vaqifi-xəstə,
Leylü nahar, şamü səhər peyvəstə,
El yanağı lalə, ləbləri püstə,
Ağzı nabat, şəkər zəban, bəri bax!
Sayfa 128
Hasretini anlat deselerdi destan yazardı dilim,
Seni sordular bana lâl oldu sözlerim.
Lâl oldu dilim dünyâya
Konuşsam yağmur yağıyor
Sussam harf harf göl oluyor yüreğim.
gün erdi zevale, gam zeval oldu
baktığım noktada başka hâl oldu
aklım kilitlendi, dilim lâl oldu
hangi aşk içime girdi bilmem ki?
Lal oldu dilim dünyaya konuşsam yağmur yağıyor sussam harf harf göl oluyor yüreğim
İkrarnâme
Münir Baba Tekkesi'nden dönerken
Vadi-i sevdaya düştüm, pür-gamım şahım Ali,
Kimsesiz kaldım karanlık günde gümrahım Ali,
Doğmuyor mihr-i ümidim, çıkmıyor mâhım Ali,
Gelmiyor mu güşuna bu ah u eyvahım Ali?
Merhamet et halime her şeye agâhım Ali,
Var mı senden başka söyle ilticagâhım Ali?
Rû-siyahım, pür-günahım, yok yüzüm Peygamber’e
İstemem
Duygulu düşler sokağı
D>üşündüm durdum çıkamadım içinden
U>mudum sensin gel olduğun yerden
Y>osun tuttu yanaklarım hüzünlenmekten
G>ücüm yetmiyor artık yoruldum beklemekten
U>nuttum kendimi çıkamıyorum geçmişimden
L>al oldu dilim ömür gitti ömrümden
U>sulca geçiyor hayat sadece bizden
D>uygularım sorma ne halde diye
Ü>şüyorum çaresizim işte
Ş>ahittir gökyüzü seni sevdiğime
L>ütfen inan bana muhtacım yüzüne
E>limde değil alıştım gözlerine
R>uhum esir düştü ömrüne
S>ensiz ne haldeyim görüyor musun beni
O>lmaz olsun ayrılık yaktı bizi
K>ader mi bu yazdırmadı hikayemizi
A>şkın sevdaya dahil değilmi
G>üneşim sensin soldurma beni
I>zdirapların eşiğindeyim şimdi
Nihat korgan
"Ala gözlü, sərv boylu dilbərim,
Həsrətin çəkdiyim canan, bəri bax!
Gecə-gündüz fikrim-zikrim, əzbərim,
Üzüldü taqətim, aman, bəri bax!
Kim dözər mənim tək belə firqətə,
Rəncü məşəqqətə, bari-möhnətə,
Haçandır düşmüşəm tari-zülmətə,
Çəkilsin üstümdən duman, bəri bax!
Payibəndəm, qəmi-eşqə giriftar,
Hicran atəşindən can oldu bimar,
Razi-dilim edə bilməm aşikar,
Çəkərəm dərdini pünhan, bəri bax!
Günbəgün könlümün artır qubarı,
Pərişandır, tapmaz o qəmküsarı,
Ölsün, itkin olsun belə əğyarı,
Gəzməsin arada yaman, bəri bax!
Çox çəkir hicrini Vaqifi-xəstə,
Leylü nahar, şamü səhər peyvəstə,
Ey yanağı lalə, ləbləri püstə,
Ağzı nabat, şəkkər zəban, bəri bax!"
Sayfa 96 - Ala gözlü, sərv boylu dilbərim...Kitabı okudu
Bundan uzun uzun bir zaman önceydi, Bir Roman düştü gönlüme "adı aşk şeriatı" yazmaya cesaret edemedim ,dilim lal oldu. kalemimin ucu kör 40 fırın ekmek yemeye yolladım kendimi ,Dünyayı dolaştım.insanlar tanıdım, hikayeler topladım .üzerinden çok bahar geçti .fırınlarda Ekmek kalmadı ,ben hala çubuk gibi Toy.
Lâl oldu dilim dünyaya..
Konuşsam yağmur yağıyor,
Sussam harf harf göl oluyor yüreğim.
✍🏻| 
Şems-i Tebrizi
Hiç ölmedim ama yaşamıyor gibi hissettiğim çok anım oldu. O yüzden bana soğuk gelir ölüm. Soğuk ve sakin. Bedenim soğuk, duygularım soğuk, hislerim ve bakışlarım donuk. İnsan üzüldüğünde, kırıldığında yük taşıyamaz olur, dinlenmek ister yattığı yerde yorulur. İçinde verdiğin savaşların uyurken de seni nefes nefes bırakır. Kendini sevememiş insanların kurbanlarıyız hepimiz. Kendilerini sevmezler, kimseyi sevmezler, kendimizi sevmemize de izin vermezler. Bizi bize küstürürler. Ve sen, yavrusunu araba ezen bir sokak köpeği gibi kalakalırsın ayna karşısında kendinle göze göze geldiğinde.
-Bu kim?
-Bu ben miyim?
-Ben bu değilim'lerle başının arasında ellerin, dilinde sessiz çığlıklarla, hıçkıra hıçkıra ağlarsın içine kimse duymaz.
Size bahsetmek istediğim çok şey var ama dilim lâl, dilsizdir derin acılar.
Ölüm soğuk gelir bana. Ölüm, soğuk gel bana.
İçim kıyamet gibi, içim kabrin sorgu suali.
İçim aktif bir volkan, ne yana dönsem batıyor kemiklerim. Henüz ölmedim, yaşıyor gibi de değilim.
✍️ Murat Çağlar
Sarardı yaprağım kırıldı dalım
Yara hallerimi bildirin ne olur
Lal oldu konuşmaz söylemez dilim
Bir işe yaram öldürün ne olur.(Engin Nurşani)