152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
'Belki de, dedi, bizler, hepimiz, hayvanat bahçesindeki hayvanlar gibiyiz, birimizin kapalı alandan çıktığını gördük mü, bu kaçış yalnızca kaybolmasıyla sonuçlanacak olmasına rağmen; deliler gibi kaç diye bağırıyoruz ona.' . Bir yazar yaratıcı yazarlık dersi vermek için Atina'ya gider. Kısa süreli bir uzaklaşma olsa da aklı ardında bıraktıklarında ve kendinde görünür başta. Ama uçakta yan koltuğundaki adamla konuşmaya başlayınca odağımız, yazarın çevresindekilere kaymaya başlar. Başta umduğumuz bir resimdeki karakteri incelemek iken şunu fark ederiz: Bazen bizi kendimiz değil; bizi çevreleyen şeylerle tanımlamak gerekir. Baktığımız resim değil de çerçeve olur. Atina'ya gittiğinde eski dostlarının, öğrencilerinin anlattıklarına kulak veren yazarımızın yaptığı gibi.. . Rachel Cusk ile tanışmam -üçlemeye de adını veren- üçlemenin ilk eseri Çerçeve ile oldu. Anlatılan her hikayede kendimi yorum yaparken buldum. Birilerini dinlemenin kendi yaralarımızı da sarabileceğini hatırladım bu usul usul akan eserde. Serinin devamını da merak ettirdi elbet! . Lale Akalın çevirisi, Nahide Dikel kapak tasarımıyla ~
Çerçeve
ÇerçeveRachel Cusk · Yapı Kredi Yayınları · 2016199 okunma
156 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
' 'Sanıyorum insanlar korkuyor' dedi Eloise. 'Kendi çocuklarından korkuyorlar.'   Eğer bu doğruysa, dedim, çocuklarında kendi hatalarının ve kabahatlerinin kaydını bulduklarındandır.' . Bazen kırık dökük bir şeyleri tamir etmek isteriz, elimizde çok daha düzgünü-yapılmışı olmasına rağmen. Onu istediğimiz hale getirene kadar gösterdiğimiz çabanın bize iyi geleceğini, bizi büyüteceğini düşünmemizden belki de. Yazar Faye de nerden tutsa elinde kalacak bir ev satın alıyor. Yanında iki oğlu, boşanmasının sonrası.  Hayatını da derleyip toplamak istiyor olabilir mi? Duvarlara ses yalıtımı yaptırırken aslında istediği tam da aklındaki gereksiz düşüncelerin sesini kısmak olabilir mi? Bilmiyoruz ama dinlediğimiz şeyler ve kişiler var. Polonya'yı yani yuvasını özleyen Pavel'i, ne yazmak istediğini bilen ama nasıl anlatacağını bir türlü kararlaştıramayan Jane'i örneğin. Sonra kendimizi dinliyoruz. Öylece bitiveriyor Geçiş. Pek çok duyguyu kısa sürede üstelik yoğun bir biçimde yaşayıp. . Derinden bir güzelliği vardı bu kitabın.Yalnızca çok dikkatli dinlediğinizde keşfedilen. . Lale Akalın çevirisi, Nahide Dikel kapak tasarımıyla ~ 
Geçiş
GeçişRachel Cusk · Yapı Kredi Yayınları · 201886 okunma
Reklam
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
'Hikayeni herkese anlatamazsın' diyor Faye oğluna. Anlatamaz mıyız sahiden? Bir kişiye anlattığımız hikaye diğer kulaklara da ulaşmaz mı? Mesela Rachel Cusk diye bir yazar çıkıp; ona söylenenleri, aklında kalıp kalbine dokunanları yazsa kaç kişi bilir bir hikayeyi? . Üçlemenin son kitabı Övgü'de yine dinliyoruz. Kadın olmayı, boşanmanın ardından hayatlardaki değişikliği. Ama en çok ait olamamayı biraz da köksüz hissetmeyi. . Bu üçleme tenime işleyen - hani her an hissetmediğiniz ama durup dururken birden burnunuza gelen- bir koku gibiydi. Bahar gibi hafif ama renkli. Çok sevdim üç eseri de. Dinlendim, hikayeler dinlemek istediğimde ilaç gibi geldi Rachel Cusk'ın cümleleri, hatta kendi hikayemi de okurken kafamda kurup birilerine anlatmış gibi oldum. Yazma eyleminin kat kat paketlenmesine gerek kalmadığını gösterdi yeniden bana. Büyük sözler etmeden,büyük olaylar olmadan da ışıldayan eserler yazılabileceğini.. . Kapak tasarımında Nahide Dikel yer almakta. Ve Lale Akalın'a dilimize kazandırdığı bu üçleme için büyük şükranla..
Övgü
ÖvgüRachel Cusk · Yapı Kredi Yayınları · 201952 okunma
262 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kazuo’dan bir bilimkurgu kitabı okudum ki bir yerlerde görmesem bilimkurgu olduğu aklıma gelmez. Zaman, çocukların mağazalardan, güneş ile beslenen Yapay Arkadaş robotları aldıkları bir teknoloji çağı. Klara da bu arkadaşlardan ve Josie isimli bir kız tarafından seçiliyor. Aralarındaki ilişkiyi, evdeki duruma adaptasyonunu ve gözlem gücü ile Klara’nın öğrenmesini okuyoruz. Bu arada asla bilimkurgunun teknik etimolojisine boğulmamış bir okuma yapıyoruz. Öyle ki okurken Klara’nın yapay olduğunu unutuyorsunuz ve her şeyin normal devam ettiği bir hayatı okuyorsunuz. Bana göre kitap zamanın gelişimiyle yapay zekanın hayattaki yerine değinmiş ama asıl amaç bu değil. Yine bir yaşamdaki umut hikayesini okumuşum gibi. Dil açısından mükemmel, Lale Akalın çevirisi, akıcılık da gayet iyi. İkinci Ishiguro kitabım ve devamını da getirmek isterim.
Klara ile Güneş
Klara ile GüneşKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20211,527 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Klara ile Güneş Gelecek zamanda genç insanlara koruma,arkadaşlık etmek vb.hizmetleri verebilmesi için düşünebilme,yorumlayabilme,uygulayabilme gibi özelliklerle donatılarak üretilen “Yardımcı Arkadaş(YA)” lar ile tanışıyoruz.Hikayemiz de oldukça eşsiz özelliklere sahip olan YA Klara’nın ağzından bize aktarılıyor.Josie ile yolları keşisen Klara kendini tamamen Josie’nin iyiliğine adıyor.Sık sık bahsi geçen Güneş ve Klara arasındaki bağ okurken sizi düşüncelere sürükleyecektir.Bilim kurgu bir hikaye olabilir ama yazar pek çok duygu ve düşünceyi okura o kadar güzel bi şekilde yansıtmış kii… İyi ki okumuşum dediğim kitaplar arasında yerini aldı bile çoktan
Klara ile Güneş
Klara ile GüneşKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20211,527 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
Kazuo Ishiguro okuduğum en çarpıcı eserlere imza atmış bir yazar.Klara ile Güneş başlarda çok heyecanlandığım fakat okudukça bu kadar ilgi çekici bir konunun kopukluklar,zayıf diyaloglar ve basit bir finalle hiç edildiğini düşündüğüm bir kitap oldu."Yükseltilmiş" çocuklar,yapay zeka arkadaşlarla geleceğin muhtemel ve ürkütücü dünyasını gözler önüne sermiş yazar.Uzunca bir sürede bitirebildim.Yazarın okuduğum altıncı romanı bu.Sıralayacak olursam ne yazık ki en sonda yerini aldı :(
Klara ile Güneş
Klara ile GüneşKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20211,527 okunma
Reklam