''Kabul et, itaat et , hizmet et. Bir Flora kirli olduğu için ne mum yapabilir ne de zevksiz olduğu için tarlaya çıkabilir. Onun tek görevi temizliktir ve herkes ona çalışması için emredebilir.''
''Burada tek bir görevimiz var : Tıpatıp yavrulara tıpatıp bakım. Doğaçlama yapmak yok, transfer talep etmek yok ve sen zorla başımıza kalana kadar, hemşirelerimizin mükemmel soylarının arasında bir istisna da yoktu.''
Ve son kez Kutsal Ana'ya bakarken yüreğinin içi muazzam bir sevgiyle dolup taştı. Ama güzellik ve mucizelerle dolu böylesine bir günün sona ermiş olmasının acısı da aynı anda içini parçaladı.
Genel olarak insanlara biraz garip felsefe ben çok sevdim. İnsana hayatı sorgulatacak bir kitap. Ben nerdeyim? Ne yapıyorum? En çokta Neden yaptırıyorum diye sorgulamanıza neden oluyor. Çünkü hepimiz Florayız!
Türünden farklı özellikler gösteren asi, cesur ve maceracı bir arı olan Flora'nın yaşadağı olayları anlatan bu kitabın konusunu genel olarak sevdiğimi söyleyebilirim ama bazen de bölümün bitmesine ne kadar kaldı diye sayfaları saydığım oldu. Her şeye rağmen sürprizlerle dolu bir kitap.
İnsan yaşamına dair olayları hayvanlar üzerinden anlatan kitapları genelde severim.Bunlardan "Küçük Kara Balık-Samed Behrengi","Martı-Richard Bach","Hayvan Çiftliği-George Orwell"..her kitaplıkta olması gereken kitaplar diye düşünürüm.Kovan bu kitapların tadında değil ama iyi bir kitap.Kitabı bitirdiğinizde arıların yaşamını araştırma isteğiyle doluyorsunuz.Sürükleyici,anlatım güzel.Kendi adıma okumaktan keyif aldım.Ama daha kısa daha vurucu olamaz mıydı diye de düşündüm.