"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
6 Şubat 2023, gece 4.17, şiddetli bir sarsıntıyla yataktan fırladım. İlk aklıma gelen çocuklardı. Odalarına gidip yataklarından onları nasıl alıp yere attım, üstlerine kapandım bilmiyorum. Bekledim, bekledim, bitsin diye bekledim. Ama boşuna beklemişim. Eşyalar hiç durmadan devrilmeye başlayınca bitti, dedim, buraya kadarmış her şey. 12 kat
Gelinine tecavüz, gelininden olma 13 yaşındaki ilk çocuğuna yıllarca taciz yine gelinine tecavüz sonucu olan ikinci çocuğa tecavüz. Ulan Allah belanı versin. Üç yaşındaki çocuk yırtılma sonucu aşırı kanamadan ölmüş. Ne desem az kalacak yine boşa gidecek. Mesleğe ilk başladım önümüze beş yaşında bir kız çocuğu getirdiler bisikletin kolu geçti kanaması var diye sonucu bilin bakalım ne çıktı. Dedesi tecavüz ederken fazla zorlamış ve kanama olmuş. Babasının tecavüz ettiği çocuk İçin annesinin söylediği söz; dışarı gideceğine evdekine yapsın!!!! Abisinin yıllardır tecavüz ettiği erkek kardeş muayenede canı yanması gereken yerde kılı bile kıpırdamıyor o kadar alıştırmışlar ki ve yine bundan da annenin haberi var. Beş yaşındaki kıza soruyoruz deden sana bunları yaparken kimse görmedi mi diye; annem babam yanımdaydı diyor. Sadece bir kaç örnek…. O kadar çok ki lanet olsun lanet. İnsan denilen bu yaratığın dünyadan sonsuza dek izi silinsin artık. Kimse de bana demesin neden bu kadar mutsuzsun diye, şuan ben bunları yazarken bile kim bilir nerde hangi O. Çocuğu hangi çocuğa tecavüz ediyor. Hayvanlara işkenceyle tecavüz et, çocuklara tecavüz et, yanından geçen kadını paramparça et tecavüz et öldür… Ulan şehvetiniz kurusun erkekliğiniz batsın. Bu kadar pislik bir dünyada, onlarca insanın, hayvanın, çocuğun tecavüze, işkenceye, açlığa mahkum olduğu bu hayatta mutlu olabilen varsa buyursun olsun ben olamıyorum hele ki bunları birebir gözümle görüyorken artık benim bu gözlerim bu hayata bir daha iyi bakmaz, bakmıyor. Etrafınıza iyi bakın ne olur belki bir çocuğun, bir hayvanın anlatamadığı derdine derman olursunuz….
Son 10 gündür bu kitapla yatıp kalkıyorum desem yalan olmaz... Okuma serüvenimde bu kitap bir kilometre taşı oldu benim için. Nedenlerini dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Çünkü anlatacak gerçekten çok şey var bu kitapla ilgili. Hepsini bir incelemeye sığdırmak mümkün olamayacağı için kendimce önemli gördüğüm bazı konuları masaya
Bu siteyi yaklaşık 3.5 senedir severek kullanıyorum. Bunun sebebi de diğer sosyal medya uygulamalarına benzemiyor olmasıydı. Yani Facebook gibi morukların ilişki peşinde koşmadığı, Twitter gibi ergen isyanlarının olmadığı ve İnstagram gibi anı yaşamaktan habersiz özel hayat nedir kavramını insana sorgulatan bir uygulama olmadığı için kullanmak
“Ölüm seninle bir anlaşma yapalım.Şu lanet olası defter dolduğunda bana gel. Bak kalan ömrüme ömür biçerek kafa tutuyorum sana-sen ki en tabii korkusun.” Diye başladı erkek.
“Bir kadın birdenbire günlük tutmaya başlamışsa, ya aşık olmuştur ya terkedilmiştir” Diye başladı Kadın.
Eğer insan sonradan günlük tutmaya başlıyorsa sorun büyüktür. Başlayan ya da başlamayı düşünenler kitabı sevecekler.
Ayfer Tunç bize çevresinde konuşacak insan bulamayan karakterlerini bizim için konuşturacak.
Suzan Defter’ gerçekten dikkatli okunmadığında çoğu şeyi kaçırabileceğimiz bir kurguya sahip. Derya’nın kendisini Ekmel bey ile tanıştırdığında, ağabeyinin eski sevgilisi Suzan’ı oynaması, onun gözünden kendini ve ağabeyini görmesi de kitaba gereken dikkati verdiğinizde ancak ortaya çıkıyor.
Hayatımda ilk defa bandrol uygulaması indirip kitap korsan mı,diye baktım. Yayın evini aramayı düşündüm! Kitap hatalı basım demek için. Bunları yaşamamak için sol tarafı her zaman erkeğin günlüğü, sağ tarafı kadının günlüğü olarak okuyunuz.
İnsanlar günlüklerine bile dürüst davranamadığı her şeyi yazamadığı zamanlar olur. Okurken aa bende de bu böyle oluyor diyeceğiniz çok şey bulacaksınız.
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202212,8bin okunma
Bu kitabı starbucks bardağı ile fotoğraf çekilmeyeni dövüyorlarmış dediler. Ben yine de çekilmedim. Hatta tuttum balkona koydum arkaya da Hekimbaşı Mezarlığı'nı aldım öyle çektim. Altına da şunları yazdım:
" Ölüm değilmi ki içimizde kalanları bir daha söylememize engel olan en can yakıcı ve en büyük pişmanlığımız ? Bugün içim bulutlu. Bugün