Nasıl da bu feci durum usuldan usuldan, sinsice gelip çullandı üzerime, bu tutukluk, kendime ve herkese karşı bu nefret, tüm duygulardaki bu tıkanıklık, bu koyu, bu lanet olası bezginlik, yürekteki boşluğun ve umarsızlığın bu pis cehennemi?
Peki hayatı önemsemeyeceksek, neyi önemseyeceğiz? Hayat yüce Tanrının asla iki kere bağışlamadığı tek nimettir. Heyhat! Ulu Tanrım! Ama
doğru, önem vermiyorlar! Ben '70'te gördüm onları; bu lanet olası savaşlarda ölümden korkuları kalmıyor ki; tam manasıyla birer deli olup çıkıyorlar; ciğeri beş para etmez serserilere dönüyorlar, insanlıktan çıkıp aslan kesiliyorlar.
Öp beni lanet olası, diye yakarıyor, ama kıpırdayamıyordum.
Bana lanet olası bir hayat vermedin değil mi?
Vermedin aslında.
Yalnızca eskisini mahvettin.
Küçük parçalara ayırdın....
Tat Almayanın Tadını Yorumladığı Dünya
Lanet olası züppe eleştirmenlerin söylediğine göre kitaplar bulaşık suydu.
