"Sen kimsin Martin Eden?" diye sordu aynada kendisine. Aynaya uzun uzun ve merakla baktı. "Sen kimsin? Sen nesin? Nereye aitsin? Sen aslında Lizzie Connolly gibi kızlara aitsin. Sen tüm aşağı bayağı ve güzel olmayan şeylerle didinenler alayına aitsin. Sen pislikler içinde, leş kokular arasında, öküzler ve köleler gibi çalıştırılanlara aitsin! Kokla onları! Ve sen yine de kitapları açmaya, güzel müzik dinlemeye, güzel tabloları sevmeyi öğrenmeye, güzel İngilizce konuşmaya, senin türünden kimsenin düşünmediklerini düşünmeye, kendini öküzlerden, Lizzie Connolly'lerden koparıp ayırmaya ve senin bir milyon mil ötendeki yıldızlarla yaşayan bir kadının solgun ruhunu sevmeye cüret ediyorsun! Sen kimsin? Lanet olsun sana!
Sayfa 91Kitabı okudu
Lanet pislikler! :(
Virüsler bir şeyleri enfekte etmekte özellikle yeteneklidirler. Kendilerini hücreye yapıştırırlar, içeri girip kontrolü ele alırlar. Lanet pislikler.
O zaman biz lanet olası pislikler miyiz?
Bizi ürettiğine göre, çağımız iyi olmak durumundadır.
Domingo YayıneviKitabı okudu
"Bugüne dek yeryüzünde her düzensizlik, birilerinin çıkıp da düzen sağlamak istemesi yüzünden gerçekleşmiştir, tüm pislikler de birileri bunları süpürüp durduğu için olagelmiştir. Anlayın artık, bu dünyadaki gerçek lanet örgütlenmedir, gerçek mutluluk ise örgütsüzlüktür, rastlantıdır, kapristir."
Sayfa 178 - Pinhan Yayıncılık, Çeviri: Vural Yıldırım, 1. Basım, Temmuz, 2012, İstanbulKitabı okudu
İNSANLARDAN KAÇIN!
Moliére de, Shakespeare gibi insanın hallerini ve reaksiyonlarını çok iyi anlatan bir adam. Bu kitapta da Shakespeare'in 
Atinalı Timon'undaki ''Apemantus'' karakterine benzeyen ve insanların yaltaklanma, şakşakçılık hareketlerini sevmeyen, huysuz ve ''başkaldıran insan'' Alceste var. Dediğim gibi kitap,
"Dertlerimi boğmaya çalıştım, lanet olası pislikler yüzmeyi öğrendi."