_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
_İslamı akıl ve hoşgörü dini sayanlar kuranı mutlaka okumalı. Şeriat yalnızca bir inanç işi değil, binlerce yıllık ilkelliklerin, cinayetlerin, terörün, işkencenin kaynağıdır. Kuran Allah sözüyse kölecilik, cariyelik, küfürler, kısas-kan davası niye?
_Bir şeyin "insanlık dışı" olması, islamcının umurunda değildir. Elverir ki "islam
Bir numaralı hücresinde bir numara... Yaşayan şehit Abdullah Galib Bergusi..
İşgalci Katil İ*rail'in esir ettiği
kahramanlardan biri Abdullah Galib Bergusi.
Her Filistinli gibi vatanı için savaşmış. Siyonist
örgütün eline esir düşmekten maalesef
kurtulamamıştır. Bu satırları bize tek kişilik hücresinde aktarıyor. Kitap hakkında
ne söylemek gerekir bilmiyorum. Kitabı
Filistin'de yaşanan olaylardan sonra okumaya
karar verdim... Yaşadıklarımız şaka gibi geliyor
artık. Tüm dünyanın gözü önünde soykırım
yapılıyor. Çoluk çocuk, yaşlı kadın demeden
insanları öldürmeye devam ediyor lanet olası
pislikler. Ve tüm dünya film izler gibi izliyor
bu vahşeti. Mücadele eden yiğitler terörist,
işgalci sözde devlet kendini savunuyor
sayılıyor. İşte Bergusi ve daha nicesi bunlarla
mücadele etmiş ve etmeye devam eden
yiğitlerden. Sizler de eğer olayları gerçek bir
kahramandan öğrenmek isterseniz bu kitabı
okumalısınız.
Yıllar sonra da tüm dünyanın gözü önünde yaptıkları soykırımı okuruz...
Yoldaki MühendisAbdullah Galib Bergusi · Ekin Yayınları · 20244,565 okunma
"Sen kimsin, Martin Eden?" diye sordu aynada kendine. Aynaya uzun uzun, merakla baktı. "Sen kimsin? Sen nesin? Nereye aitsin?..Tüm aşağı, bayağı ve güzel olmayan şeyleriyle didinenler alayına aitsin. Pislikler içinde, leş kokuları arasında, öküz ve köle gibi çalıştırılanlara aitsin! Kokla onları! Ve sen, yine de kitapları açmaya, güzel müzik dinlemeye, güzel tabloları sevmeyi öğrenmeye, güzel İngilizce konuşmaya, senin türünden kimselerin düşünmediği şeyleri düşünmeye...senin bir milyon mil ötedeki yıldızlarla yaşayan bir kadının solgun ruhunu sevmeye cüret ediyorsun! Sen kimsin? Lanet olsun sana! Başaracak mısın?"
Sahiplenir miyim?
Yazgımı,
Tane tane akan gözyaşımı.
Tutabilirdim belki tek nefesimden aşağı,
Akıp dururken şırıl şırıl.
Benden giden,
Nasip miydi kısmet miydi?